Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Alevilik Fitnesinde İngiliz Parmağı
#1

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslâm Mezhepleri Tarihi Anabilim Dalı Başkanı olan Prof. Dr. Hasan Onat’ın fakülte dergisinde kaleme aldığı makalede “Aleviler İslam dışıdır” iddiasını ilk kez ortaya atan kişinin, Frederick William Hasluck olduğunu

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslâm Mezhepleri Tarihi Anabilim Dalı Başkanı olan Prof. Dr. Hasan Onat’ın fakülte dergisinde kaleme aldığı “Kimlik-Teoloji İlişkisi Bağlamında Alevilik - Bektaşilikle İlgili Kimlik Tartışmaları Üzerine” başlıklı makalesi, çarpıcı bilgiler içeriyor.

Makalesinde, tarihsel hakikatler bir tarafa bırakılarak inşaa edilmek istenen bir “Yeni Alevilik” projesi olduğuna dikkat çeken Onat, “Önemine binaen ‘Aleviliğin İslam dışı’ olduğu şeklindeki iddiaların arka planına eğilmek istiyoruz. ‘Aleviliğin İslam dışı’ olduğu şeklindeki iddiaları ilk defa dile getirenlerin, başta Hasluck olmak üzere, bazı Batılı araştırıcılar olduğunu hemen belirtmekte fayda vardır. Daha sonra bu tür görüş beyan edenlerin sayısı artmaya başlamıştır” ifadesine yer verdi.

İLK DİLLENDİREN İNGİLİZ AJANI HASLUCK

Prof. Dr. Hasan Onat’ın “Aleviliğin İslâm dışı” iddiasını ilk dillendiren isim olarak gösterdiği Frederick William Hasluck, geçtiğimiz yüzyıl başlarında özellikle Anadolu’da “arkeolog” görüntüsü altında İngiliz ajanlığı görevini yürüten bir isim olarak biliniyor. Birinci Dünya Savaşı öncesi dönemde Türkiye’de uzun yıllar kalan, Güney Marmara, Trakya ve Ege bölgeleri ile Marmara adalarında inceleme ve kazılar yapan, Antalya’da da bulunan Hasluck, özellikle Aynaroz ve Konya’da yaptığı araştırmalarda Bektaşi geleneği ile ilgilendi. İslamiyet ve Hıristiyanlık ilişkileri üzerinde de duran Hasluck, “Anadolu’daki kayıp Hıristiyanlar Alevi oldu” iddiasında bulunarak, “Alevilik İslam dışıdır” tezini savunan makaleler ve kitaplar yayınladı. Ortadoğu dilleri alanında uzman olan Frederick William Hasluck, 1920 yılında ölünceye kadar Atina’daki İngiliz Büyükelçiliği bünyesinde istihbarat elemanı olarak çalıştı.

ALEVİLER DİNDEN NE KADAR UZAKLAŞIRSA O KADAR SOSYALİSTLEŞİR

Prof. Dr. Hasan Onat makalesinde, bu iddiayı başka çevrelerin de başka hesaplarla gündemde tutmaya çalıştığını vurgulayarak, şöyle yazdı: “Bu tür marjinal çıkışlara en iyi cevap, yine Alevi kesimin içinden gelmektedir. Cemal Şener’in şu ifadeleri oldukça önemli tespitleri içermektedir: ‘Şimdi Alevilik İslam’ın dışındadır diyenlerin aslında Aleviliğin inanç yönüyle hal ve alakaları yoktur. Alevi anne babadan doğmuş olabilirler ama Alevi değiller. Çünkü Aleviyim demek ‘Ben Allah’a, Muhammed’e ve Ali’ye inanıyorum. Kur’an-ı Kerim’in kutsal kitap olduğunu kabul ediyorum’ demektir. ‘Ben Aleviyim’ demenin müeyyidesi budur.’ Şener’e göre bu tür iddiaların temelinde ‘Biz Aleviliği dinden ne kadar uzaklaştırırsak, dinsiz hale getirirsek o kadar sosyalistleştiririz’ şeklindeki arayışlar yer almaktadır. Bu konu ile ilgili olarak Reha Çamuroğlu da, ‘Alevilik İslam dışıdır şeklindeki ifadelerin ciddiye alınacak bir tarafı yoktur. Onun için bu tartışmaya girmem.’

DÜVEL-İ MUAZZAMA BU TEZ İÇİN BOL BOL ALTIN KULLANDI

Alevilik İslam dışıdır ya da Alevilik azınlıktır gibi yaklaşımların Düvel-i Muazzama nezdinde destek bulan mahfiller oluşturduğunu görüyoruz. Böyle bir açıklamanın Avrupa’daki çeşitli Alevi örgütlerinden çıkmış olması bir tesadüf değildir. Bakın geçmişte İngiliz ve Alman istihbarat teşkilatları Anadolu’da cirit atarken bir tez ortaya attılar: Kayıp Hristiyanlar. Kayıp Hristiyanlar olduğunu ve bunların da Aleviler olduğu şeklinde bir düşünce ileri sürdüler... Bu tezleri desteklemek için Alevi zümrelerin içinde de bol bol altın kullandılar’ demektedir. Aleviliğin geçmişi hakkındaki bilgi boşluğu, bazı insanların, ‘araştırmacı-yazar’, ‘akademisyen’, ‘san’atkar’ adları altında, kendi ideolojileri, çıkarları ve kişisel eğilimleri doğrultusunda, istedikleri gibi at oynatmalarına imkan vermektedir. İnsanlar, bilimsel kaygıyı, değerleri ve dürüstlüğü bir kenara bırakarak, selden kütük kapma zihniyeti içinde, kendi arzularına göre bir Alevilik-Bektaşilik ortaya koymak istemektedirler. Alevilik konusu, bilimsel bir zeminde, bilimsel bilgi ve bilimsel zihniyetle, iyi niyetle araştırılıp tartışılmadığı müddetçe, Türkiye’nin yumuşak karnı olmaya devam edecektir.”

Furkan Altınok / Yeni Akit

Alevi forum,alevi köyleri,alevi türküleri,alevi ünlüler,alevi sözleri,alevilik nedir,alevi nedir
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular / Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi