Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

İşaretlesiniz de Fişleseniz de Biz Aleviyiz!
#1

Söz olsun, and olsun ki, fişleseniz de, işaretleseniz de, ihanetçileri kullansanız,tek tek ya da topluca katletmeye devam etseniz de, nafile… Sizden de, firavunlaşan liderinizden de asla korkmuyoruz.

İktidarın asimilasyon politikaları her yeni günde, bir önceki günü aratır şekilde ve değişik yöntemlerle, değişik rollere soyundurulmuş Hızır Paşalar ve piyonlarla devam ediyor..

Önceki yıl Aydın Didim’de, Altınoluk’ta, Erzincan, Gaziantep, Malatya, Mersin’de,İstanbul Kartal’da ve başkaca semtlerde ve yine geçtiğimiz yıl Adıyaman’da yüzlerce Alevi evleri işaretlendi. Dönemin İçişleri Bakanı ve diğer tüm yetkililer, Başbakan da dahil, sorumluların biran önce tespit edilip yakalanacağını, adalet önüne çıkarılacağını söylediler ve bu işaretlemelerin fazla büyütülmemesini,bu işleri birkaç küçük çocuğun yaptığını eklemeyi de ihmal etmediler..

Ancak bugüne kadar bir tek suçlu yakalanmadığı içindir ki, şimdilerde yeniden Adıyaman’da Alevilere ait çeşitli evlerin kapılarına işaretler konulduğunu görmekteyiz.
Alevi kesime karşı planlı – programlı sürdürülen asimilasyon politikaları kimi zaman inkâr, kimi zaman imha, kimi zaman da fişleme ve işaretleme ile psikolojik bir saldırıya da dönüştürülerek sürdürülmektedir.

İnsanlarımızın bir kısmı Alevi oldukları için işe alınmıyor, en son Gazi Üniversitesinde olduğu işten atılıyorlar. Ekonomik baskı altına da alınan Aleviler kamu kurum ve kuruluşlarında terfi edemiyor ve her türlü baskıyla yüzyüze gelmeye devam ediyorlar.

Örneğin hükümetin emrindeki kamu kuruluşları çeşitli zamanlarda ülkede süren toplumsal olaylara ilişkin fişlemeler yapıyor, “bu eylemlere katılanların % 78’inin Alevi” olduğunu, bunların hatırı sayılır bir kısmının solcu olduğunu kamuoyuna açıklıyor. Bunun yanında kimi AKP yöneticisi ve milletvekilleri de M. Metiner örneğinde olduğu gibi “Cemevlerinin Terör Yuvası” olduğunu açıklıyor.Medyadaki onursuz, her şeylerini satmış olan kimi piyonlar ise “Gezi bir Alevi Ayaklanmasıdır” diyerek bu sosyolojik ve psikolojik baskıları pekiştirmeye çalışıyor.

Son yıllarda ülkede sürdürülen toplumsal muhalefet ve demokrasi mücadelesinde yerlerini alan Aleviler, devletin faşizan uygulamalarına, kimyasal gazlarına, tomalı, panzerli ,işkenceli saldırılarına ve bizzat kurşunlarına hedef seçilmesi yetmiyormuş gibi, iktidar ve iktidar yandaşı medyanın da kullanılmasıyla sindirilmeye çalışılıyor.

Sadece bu da değil..Kimi zaman da ya Alevi kökenden gelen, ama hiçbir zaman Alevilik için çaba göstermeyen, her dönemde sisteme hizmet etmiş İzzettin Doğan gibi ihanetçileri devreye sokuyor. Ya da yıllarca uygulanmaya çalışılan, ancak başarı elde edilemeyen “ılımlı İslam” projesi yerine, İmam Hatip Lisesi mezunu İhsan Eliaçık gibiler devreye sokuluyor.Alevilere ve Aleviliğe şirin gözükerek Aleviliği İslama bağlamaya çalışan ne idüğü belirsiz “anti-kapitalist” bir proje devreye sokuluyor.

Bu yaşadıklarımız asla yeni olgular değil.. Mezopotamya ve Anadolu topraklarında yaşayan Alevilerin bu dönemde karşı karşıya kaldıkları inkâr, imha ve asimilasyon projeleri yeni değil. Bu yüzlerce yıldan beri Aleviler üzerinde sürdürülen bir yok etme projesinin sürdürülmeye çalışılmasıdır, yani devamıdır.

Ancakkk….

Biz Aleviler pirimiz Pir Sultan Abdal’ın, Kalender Çelebi’nin, En-el Hak diyen Hallac’ı Mansur’un, derisi yüzülen Seyit Nesimi’inin ardılları olarak bu saldırılara, baskılara asla teslim olmayız. Bu coğrafyanın yiğit gençleri Deniz, Mahir, Mazlum ve İbo’nun yolundan gidenler olarak bu kaçkınlara, gerici,faşist, ırkçı beyinlere asla boyun eğmeyiz.. Baskılar hangi dozda, şiddette olursa olsun, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da ezenlere, zalimlere,sömürenlere ve emperyalizmin, kompradorların, gericiliğin temsilcilerine karşı mücadelemizi dayanışmayı büyüterek devam edeceğiz.

Biz çok iyi biliyoruz ki, Gezi olayları süresince ülkenin dört bir yanında sürdürdüğümüz mücadelede katlettiğiniz gençlerimizi özellikle seçtiniz. Abdulah’ı, Mehmet’i, Medeni’yi, Ethem’i, Ali İsmail’i, Ahmet’i ve Hasan Ferit’i önceden işaretlediniz, fişlediniz, takip ettiniz. Sokak aralarında, karanlık köşelerde, yıllarca bu ülkede yaşanan binlerce faili meçhulde olduğu gibi “faili meçhul” etmek için uğraştınız.Katilleri kanatlarınızın altına aldınız. Korudunuz. Madımak katilerini koruduğunuz, hatta milletvekili, belediye başkanı yaptığınız gibi…

Sözümüz şu… Sakın unutmayın…

Büyük Ozan Hasan Hüseyin’in “Ekilir ekin geliriz / Ezilir un geliriz / Bir gider bin geliriz / Bizi öldürmek kurtuluş mu?” dizeleriyle yanıt veriyoruz:

Söz olsun, and olsun ki, fişleseniz de, işaretleseniz de, ihanetçileri kullansanız,tek tek ya da topluca katletmeye devam etseniz de, nafile… Sizden de, firavunlaşan liderinizden de asla korkmuyoruz. Ve bu yaptığınız faşizanlıklar sizi asla kurtaramayacaktır. Emperyalist babalarınızın, savaş tüccarlarının sayesinde kurduğunuz harami saltanatları eninde sonunda yerle bir edilecek ve tarihin çöplüğündeki yerinizi alacaksınız.

Erdal YILDIRIM
4 Aralık 2013
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular / Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
Son Yorum Yazar: Türkman-ı Bektaşiyan
05-30-2014, 02:39 AM

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi