07-07-2013, 05:46 AM
Gezi parkı gençleri, AKP payandası olmuş Meclis içi muhalefetin yapamadığını yaptı.
Türk milleti adına AKP hükümetinin koltuğunu salladı.
R. T. Erdoğan’ın ayaklarını yerden kesti.
Erdoğan, tam da Apo ile sürdürülen müzakereler neticesinde “federatif yapılı bir Anayasa ile başkanlık modeline geçiş” yaparak başkanlık koltuğunu garantilemenin rahatlığını yaşıyordu ki, Gezi Parkı çapulcuları çomak soktu.Erdoğan’ın “başkanlık hevesi” kursağında kaldı.Başkanlık hevesinin kursağında kalması bir yana; Amerika ve Avrupa lobileri başta olmak üzere geçmişten bugüne kendisine destek verenler üstüne bir çizik attılar, başbakanlık koltuğundan olacak noktaya sürüklendi.Seçim sath-ı mailine girdiğimiz şu süreçte, 10-12 yıldır demokratik dikta icraatlarıyla rüzgar eken Erdoğan, fırtına biçmeye başladı.Fas kralı bile huzuruna kabul etmedi.Kaybettiği kredibilitesini yeniden kazanmak için Amerika başta olmak üzere dış lobilere kırmızı telefonlarla ulaşıyor, ne isterseniz yaparım, Suriye’de maşanız olmaya devam ederim, diyor!
İçeride ise bayram değil-seyran değil, Muaviye siyaseti hinliğiyle Alevi açılımından dem vuruyor.Bunların başına BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın Ehl-i Beyt Külliyatı düşmüş…Bunların başına Prof. Dr. Baş’ın Alevi-Sünni 75 milyon Türk milletinin kardeş olduğu mesajları düşmüş, BTP’nin 13 maddelik Alevi projesi ve kardeşlik manifestosu düşmüş!
Bu hak duruş ve samimiyet projesine karşı, Muaviye siyaseti geliştiriyorlar!
Amerikan, Soros, AB ve Vatikan paralarıyla Sünnileri devşirdiler; işgalcilerin, İsrail’in ve Amerika’nın safında emir kulu yaptılar?! Hz. Peygamberden koparttılar, işgalci Amerika ve İsrail’in safında Müslümanlara namluyu doğrultacak bir İslamcı Haçlı yaptılar.
Alevi kesime de aynı zokayı yutturmaya çalışıyorlar.
Muaviye siyasetinin yöntemlerindendir bu…
Velayetin şahı Hz. Ali’ye cephe açan Muaviye, kendi yanında yer alması için Utbe b. Ebi Süfyan'ın aracılığı Amr b. As’a Mısır valiliğini vaad ediyor, ulufeler, bahşişler dağıttırıyordu.
Sıffın mücadelesinde İmam Ali’nin karşısına, kılıçlarına geçirdikleri Kur’an yapraklarıyla çıkmışlardı.
Mel’un Yezid ise Hz. Hüseyin’e karşı bahşişlerle paralı asker toplamış, maaş ve ulufelerle Hz. Hüseyin’in safındaki adamlarını ayartmış, büyük mezalimini onların kılıçlarıyla gerçekleştirmişti.
Geçmişten günümüze süregelen samimiyetsiz Emevi siyasetinin temel karakterlerindendir, bu bahşişle adam ayartma!
Başkanlık hevesi kursağında kalan ve hatta başbakanlık koltuğunun bile tehlikeye düştüğünü fark eden Erdoğan,
Muaviye siyasetine sarıldı.
Pansilvanyalı hocası ve ukala takıma koyarak kafa-kola aldığı İzzettin Doğan dedesinin de himmetiyle öyle bir Alevi çıkışı yaptı ki, şeytan bile hayrette kaldı.
Bunların mumu yatsıya kadar bile yanmaz!
Erdoğan’ın kendisi değil mi, Karacaahmet cemevi gündeminde cemevleri için “ucube” diyen, “cümbüş evi” diyen?!
Pensilvanyalı Fetullah Efendi değil mi, İmam Ali’nin babasını Muaviye döneminin uydurma rivayetlerle imansız ve kafir diye ilan eden… İnanmayan baksın, okusun: (Fetulah Gülen, Fasıldan Fasıla - 4, Ebu Talib’in imanı bölümü; ayrıca bkz: http://tr.fgulen.com/content/view/11415/3/)
Pensilvanyalı efendi, ne zamandan beri Alevi meşrep kesildi?!
AKP’nin “ukala takım”a transfer ederek kafa-kola aldığı Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan değil miydi, Alevi açılımı söylemlerinin seçim dönemi oy kaygısıyla şekillendiğinin altını çizen… İzzettin Doğan, “Bana hepsi, yine sözbirliği yapmış gibi, “hocam biz Alevi konusunu eğer gündeme taşırsak Sünni oyları kaybederiz” dediler. Çok net. Çok açık…” diye yakınmamış mıydı?!
Erdoğan, demokratik dikta icraatları ve Gezi Parkı uygulamaları sebebiyle kaybettiği milyon oylar ve taban açığını, Alevi kesiminden mi kapatmak istiyor?
İzzettin Doğan, AKP’nin ukala takımında yer alarak AKP-PKK sürecine verdiği büyük hizmetten sonra, Erdoğan’ı sandıktan kurtarma hizmeti mi üstlendi?
Türkiye’nin seçim sath-ı mailine girdiğimiz şu süreçte, Alevi kesimini avlamak ve oylarını AKP’ye havuzlamak görevi, İzzettin Doğan’a mı verildi?
Muaviye ve siyasetine teşne olanların adı-sanı silindi, saltanatları dünyada ve ahirette başlarına yıkıldı… Fakat İmam Ali ve Hz. Hüseyin’in safında olanlar, belki mübarek başlarını hak yolda kılıçlara kurban verdiler, ama göklerin ve gönüllere sultanı oldular!
Alevi canlar bugünlere gelene değin çok oyunlar gördü, çok seçim vaatleri duydu, çok canlar kurban verdiler… Yaşanan bunca ibret ve hikmet bereketiyle artık Muaviye ve Yezid siyasetine karınları tok... Alevisiyle-Sünnisiyle topyekün Türk milleti, birlik ve dirlik adresini gördü, canlar başını buldu, Ehl-i Beyt sevdalısı Prof. Dr. Baş’la buluştu.
Muaviye siyasetinin pabucu dama atıldı!
kaynak:http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12006310/muaviye-siyasetinin-alevi-acilimi/mehmet-emin-koc
Türk milleti adına AKP hükümetinin koltuğunu salladı.
R. T. Erdoğan’ın ayaklarını yerden kesti.
Erdoğan, tam da Apo ile sürdürülen müzakereler neticesinde “federatif yapılı bir Anayasa ile başkanlık modeline geçiş” yaparak başkanlık koltuğunu garantilemenin rahatlığını yaşıyordu ki, Gezi Parkı çapulcuları çomak soktu.Erdoğan’ın “başkanlık hevesi” kursağında kaldı.Başkanlık hevesinin kursağında kalması bir yana; Amerika ve Avrupa lobileri başta olmak üzere geçmişten bugüne kendisine destek verenler üstüne bir çizik attılar, başbakanlık koltuğundan olacak noktaya sürüklendi.Seçim sath-ı mailine girdiğimiz şu süreçte, 10-12 yıldır demokratik dikta icraatlarıyla rüzgar eken Erdoğan, fırtına biçmeye başladı.Fas kralı bile huzuruna kabul etmedi.Kaybettiği kredibilitesini yeniden kazanmak için Amerika başta olmak üzere dış lobilere kırmızı telefonlarla ulaşıyor, ne isterseniz yaparım, Suriye’de maşanız olmaya devam ederim, diyor!
İçeride ise bayram değil-seyran değil, Muaviye siyaseti hinliğiyle Alevi açılımından dem vuruyor.Bunların başına BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın Ehl-i Beyt Külliyatı düşmüş…Bunların başına Prof. Dr. Baş’ın Alevi-Sünni 75 milyon Türk milletinin kardeş olduğu mesajları düşmüş, BTP’nin 13 maddelik Alevi projesi ve kardeşlik manifestosu düşmüş!
Bu hak duruş ve samimiyet projesine karşı, Muaviye siyaseti geliştiriyorlar!
Amerikan, Soros, AB ve Vatikan paralarıyla Sünnileri devşirdiler; işgalcilerin, İsrail’in ve Amerika’nın safında emir kulu yaptılar?! Hz. Peygamberden koparttılar, işgalci Amerika ve İsrail’in safında Müslümanlara namluyu doğrultacak bir İslamcı Haçlı yaptılar.
Alevi kesime de aynı zokayı yutturmaya çalışıyorlar.
Muaviye siyasetinin yöntemlerindendir bu…
Velayetin şahı Hz. Ali’ye cephe açan Muaviye, kendi yanında yer alması için Utbe b. Ebi Süfyan'ın aracılığı Amr b. As’a Mısır valiliğini vaad ediyor, ulufeler, bahşişler dağıttırıyordu.
Sıffın mücadelesinde İmam Ali’nin karşısına, kılıçlarına geçirdikleri Kur’an yapraklarıyla çıkmışlardı.
Mel’un Yezid ise Hz. Hüseyin’e karşı bahşişlerle paralı asker toplamış, maaş ve ulufelerle Hz. Hüseyin’in safındaki adamlarını ayartmış, büyük mezalimini onların kılıçlarıyla gerçekleştirmişti.
Geçmişten günümüze süregelen samimiyetsiz Emevi siyasetinin temel karakterlerindendir, bu bahşişle adam ayartma!
Başkanlık hevesi kursağında kalan ve hatta başbakanlık koltuğunun bile tehlikeye düştüğünü fark eden Erdoğan,
Muaviye siyasetine sarıldı.
Pansilvanyalı hocası ve ukala takıma koyarak kafa-kola aldığı İzzettin Doğan dedesinin de himmetiyle öyle bir Alevi çıkışı yaptı ki, şeytan bile hayrette kaldı.
Bunların mumu yatsıya kadar bile yanmaz!
Erdoğan’ın kendisi değil mi, Karacaahmet cemevi gündeminde cemevleri için “ucube” diyen, “cümbüş evi” diyen?!
Pensilvanyalı Fetullah Efendi değil mi, İmam Ali’nin babasını Muaviye döneminin uydurma rivayetlerle imansız ve kafir diye ilan eden… İnanmayan baksın, okusun: (Fetulah Gülen, Fasıldan Fasıla - 4, Ebu Talib’in imanı bölümü; ayrıca bkz: http://tr.fgulen.com/content/view/11415/3/)
Pensilvanyalı efendi, ne zamandan beri Alevi meşrep kesildi?!
AKP’nin “ukala takım”a transfer ederek kafa-kola aldığı Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan değil miydi, Alevi açılımı söylemlerinin seçim dönemi oy kaygısıyla şekillendiğinin altını çizen… İzzettin Doğan, “Bana hepsi, yine sözbirliği yapmış gibi, “hocam biz Alevi konusunu eğer gündeme taşırsak Sünni oyları kaybederiz” dediler. Çok net. Çok açık…” diye yakınmamış mıydı?!
Erdoğan, demokratik dikta icraatları ve Gezi Parkı uygulamaları sebebiyle kaybettiği milyon oylar ve taban açığını, Alevi kesiminden mi kapatmak istiyor?
İzzettin Doğan, AKP’nin ukala takımında yer alarak AKP-PKK sürecine verdiği büyük hizmetten sonra, Erdoğan’ı sandıktan kurtarma hizmeti mi üstlendi?
Türkiye’nin seçim sath-ı mailine girdiğimiz şu süreçte, Alevi kesimini avlamak ve oylarını AKP’ye havuzlamak görevi, İzzettin Doğan’a mı verildi?
Muaviye ve siyasetine teşne olanların adı-sanı silindi, saltanatları dünyada ve ahirette başlarına yıkıldı… Fakat İmam Ali ve Hz. Hüseyin’in safında olanlar, belki mübarek başlarını hak yolda kılıçlara kurban verdiler, ama göklerin ve gönüllere sultanı oldular!
Alevi canlar bugünlere gelene değin çok oyunlar gördü, çok seçim vaatleri duydu, çok canlar kurban verdiler… Yaşanan bunca ibret ve hikmet bereketiyle artık Muaviye ve Yezid siyasetine karınları tok... Alevisiyle-Sünnisiyle topyekün Türk milleti, birlik ve dirlik adresini gördü, canlar başını buldu, Ehl-i Beyt sevdalısı Prof. Dr. Baş’la buluştu.
Muaviye siyasetinin pabucu dama atıldı!
kaynak:http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12006310/muaviye-siyasetinin-alevi-acilimi/mehmet-emin-koc
Alevi forum,alevi köyleri,alevi türküleri,alevi ünlüler,alevi sözleri,alevilik nedir,alevi nedir