Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Nihat Hatipoğlu: Alevi Kardeşim Bana 'Ailemizin Hocası' Diyor
#1

Yaptığı dini içerikli programlar izlenme rekorları kıran Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu Sabah'tan Pınar Yıldız Yüksel'e birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu.
"Cemaat kurmak isteseydim Türkiye'nin en güçlü cemaatini kurardım" diyen Hatipoğlu, Alevi vatandaşların da kendisini sahiplendiğini belirterek "Bazen internette bana karşı sert yazılar yazılmış oluyor. Onlara hemen yumuşatıcı yazı yazıyorum. Kardeşim sakin olun, hesap verilecek bir Allah vardır, herkese dua edin, kardeş olarak yaşamaya devam edin. Beni yolda gören bir Roman kardeşim, Alevi kardeşim 'Aaa ailemizin hocası' diyor. Bundan daha büyük mutluluk olur mu?" şeklinde konuştu.

İşte Nihat Hatipoğlu'nun açıklamalarından bir kesit;
- Geniş kitleler sizi dinliyor ve etkiniz de büyük. Bu ciddi bir güç aslında. Bu gücün sizi korkuttuğu oluyor mu?
- Ben hocayım, hoca olarak kalmaya devam edeceğim. Hayatım boyunca bu gücü şahsım için hiç kullanmadım. Herkesin ailesinde mutlaka bir kişi üzerinde etkim vardır. İçki bıraktırmışımdır, namaza başlatmışımdır, tesettüre girmiştir... Hanıma şiddet uygulamıştır, boşanacaktır, çocuk aldıracaktır vazgeçirmişimdir. Uçağa binecekken bir delikanlı yanıma geliyor, 'Hocam senin sayende namaza başladım' diyor. Bir hanımefendi geliyor, 'Hocam kocam senin sayende bana şiddetten vazgeçti' diyor ve gidiyor. Eğer ben isteseydim Türkiye'deki en güçlü cemaati kurardım ama bakın arkamda bir Allah'ın kuluyoktur. Ben babamdan ve dedemden öyle gördüm. Din adamlığı, İslam'ı anlat, insanları İslam'a kazandır, kendinle ilgili bir menfaat duygusuna kapılma, evine çekil, Allah'tan marifet dile. Hayatım boyunca böyle yaptım. Bazen internette bana karşı sert yazılar yazılmış oluyor. Onlara hemen yumuşatıcı yazı yazıyorum. Kardeşim sakin olun, hesap verilecek bir Allah vardır, herkese dua edin, kardeş olarak yaşamaya devam edin. Beni yolda gören bir Roman kardeşim, Alevi kardeşim 'Aaa ailemizin hocası' diyor. Bundan daha büyük mutluluk olur mu?

"ERBAKAN GÖZLERİME BAKIP AĞLADI"
Hiç unutmadığım bir hatıram, babamın ölüm yıldönümünde gerçekleşti. Her yıl yemek verirdik. Erbakan'da hastaydı ama bizi kırmadı geldi. Kur'an-ı Kerim okundu. Hoca yanımızdaki birinin kulağına eğildi ve bir şey söyledi. Sonra bana geldi o kişi ve 'Hoca sizin dua etmenizi istiyor' dedi. Bende elimi açıp babamın hatim duasını yaptım. Bir cümle kullandım: 'Allah'ım biz Medine'de ölemeyiz belki ama kurbanın olayım bizi de Medine'de ölmüşler gibi say'. O ara gözümü açtım, Erbakan hocamla göz göze geldik. Hocanın ağladığını gördüm. Gönlünden geçen bir arzuydu bu. İlk kez sizinle paylaşacağım çok ilginç bir hal geçirdim. Babamın vefatından bir yıl sonra 1996'da oldu bu hal. Babam Medine'de gömülü. O sene bir aya yakın Medine'de kaldım. Her gün 4 saatimi mezarlığa ayırıp dua ettim. Sonra kazılmış, boş bekleyen mezarları dolaştım. Bir mezarın başına geldim. Bazen insanın içine bir duygu doğar ya, sanki biri bana diyor ki 'Medine'de baban gibi kalmak niyetindeysen, samimi isen şu anda bu duayı yaparsan bu akşam ölürsün.' Ben tek başıma çukura bakıyorum, düşündüm düşündüm 'Bu gece öleyim' demem lazım. Evet dersem gerçekten öleceğim gibi. Resullullah'a yakın, sahabe içindeyim. Bunlar doğru duygular olabilir. O an dedim ki, 'Çocuklar daha küçük, benim yaşım da çok büyük değil, ölsem çocuklarımın hali ne olacak?' Durdum ve 'Allah'ım daha sonra' dedim. Medine'de gömülmek ayrıdır ama bir de Türkiye'de gömülürsün, Medine'de gömülmüşler gibi muamele görürsün. Allah bizi onlardan eylesin.

- Eşinizi bir akraba ziyaretinde görüp, hemen evlenmeye karar vermişsiniz. Neydi ilk anda Emel Hanım'a evet dedirten şey?
- 30 yaşındaydım, babam müftüydü. Evlenilecek çok saygın hanımefendiler vardı. Ama bir türlü karar veremedik. O arada Diyarbakır'da teyzemi ziyarete gittik, rahatsızdı teyzem. Sur Mahallesi'nde oturuyorlardı. Orada Emel Hanım'ı gördüm. Diğer teyzeme 'Bu teyzemin kızı değil mi?' diye sordum. 'Evet' deyince, 'Beni sağa sola niye gönderiyorsunuz, burada iyi bir kız var' dedim. Görür görmez öyle bir hissiyat doğdu. Babamla konuşamazdık bunları, annemi aradım. 'Anne teyzemin kızı var' deyince, 'Oğlum akraba evliliği olmasın' dedi. Etrafımızda bir iki anlaşamayan örnek olduğu için böyle söyledi. 'Benim içimden geçen bu, ama sen ve babam uygun görmüyorsanız vazgeçerim' dedim. Annem çok iyimserdi. Hanımla olan evliliğim akılla, şuurla, görücü usulü dediğimiz ama isteğimle olan bir evlilikti. Hanım da zaten bunu rüyasında görmüş.

- Öyle mi? Nasıl görmüş?
-Birkaç sene önce benim gidip onu istediğimi ve evlendiğimizi görmüş. Çünkü aile içinde çok bilinen bir gençtim ben. Nasip oldu evlendik. Elhamdülillah, üç çocuğumuz var. Benim sevdiğimi ailem de sever.

- Peki, evlendikten sonra karşılıklı huylar, karakterler öğrenilince bu sevgiye de dönüşüyor, değil mi?
- Bu programlarımızda da çok konuştuğumuz bir konu. Beyler, gelin kızlarımız ve kaynanalar benle çok rahat bu mevzuları konuşabiliyor. Eskiden çocuklar çok küçüktü, hanım evde kalıp onlara bakıyordu. Ama şimdi çocuklar büyüdü. Hanımı da konferanslara küfürlü içerikürebiliyorum. Hanım için erkek, erkek için hanım bir yol arkadaşıdır, sırdaştır. Ortak çok şeyleri var. Oturup konuşarak önlerine gelen engelleri aşarlar. Yani yıllar sonra oluşan şey karşılıklı güven, saygı, itibar, sırdaşlık ve iyi yol arkadaşlığıdır.

- Eşinizle her şeyi paylaşabilir misiniz?
- Hayatımda eşimin bilmediği hiç bir şey yok. Gittiğim yerler belli, telefonum hep ortada, her şey hakkında bilgisi vardır. Bu yüzden neyi isteyip istemediğimi bilir. Evdeysem bana ne hazırlayacağını, hangi saatte kahvemi getireceğini bilir. Evimde iki oda kütüphanedir. Mesela masamda kitaplarım vardır, el altında ve onlara asla dokunulmayacağını bilir. Allah ondan razı olsun.

haberler.com

alevi haberleri
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular / Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi