Alevi Forum

Tam Versiyon: Westminster Üniversitesi Alevi-Kürt Genç İntiharlarını Araştırıyor
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Londra'da 2003 yılından bu yana 48 Alevi-Kürt genci intihar ederek yaşamına son verdi. İngiltere'de ikinci jenerasyonda yaygınlaşan intiharlar İngiltere'de Westminster Üniversitesi'nin sosyoloji bölümünde araştırma konusu oldu.

Figen GÜNEŞ
İstanbul - BİA Haber Merkezi 12 Ağustos 2013, Pazartesi 13:57
Londra'da yaşayan ikinci jenerasyon Alevi-Kürt gençleri arasında yaygınlaşan seri intiharlar İngiltere'de Westminster Üniversitesi'nin sosyoloji bölümünde araştırma konusu oldu.

Her ne kadar İngiliz ana akım medyasında haberlerine yeterince yer verilmese de, 2003 yılından bu yana 48 Alevi-Kürt genci intihar ederek yaşamına son verdi.

2011 yılında yayınlanan istatistiklere göre, Londra genelindeki intiharların İngiltere genelinde en aza indiği bir dönemde, Alevi toplumundaki intiharlar kaygı verici bir biçimde artmaya devam ediyor.
İngiltere’de yerleşik Türkiyeli Alevi toplumun, ülkede bu tip vakaların en çok görüldüğü etnik azınlıklar arasında ilk üçte olduğu düşünülüyor. Bu nedenle derin kaygı toplumun farklı kesimlerini her geçen gün sarıyor.

Hemen hemen bütün intiharlar Londra'da Türkiyeli toplumun yoğun olarak yaşadığı şehrin kuzeyi ve doğusundaki semtlerde gerçekleşti. Hayatının en güzel yıllarını yaşadığı varsayılan gençler neden intiharı seçiyor?
Mülteci ailelerin çocukları

Önemli İngiliz gazetelerinden The Times'ın 2008’de yayınladığı 'maço toplumdaki gençlerin bunalımdan ölüme yönelmesiyle, toplum mercek altında' başlıklı haberi intihar eden gençler arasındaki ortak özelliklere dikkat çekti. Murad Ahmed tarafından yazılan haberde gençlerin büyük çoğunluğunun 19-27 yaşları arasında olduğu, hepsinin Türkiye'de doğduğu ve mülteci ailelerden geldiği bilgisi verildi.
Toplumdaki en son intihar vakası 18 Mayıs'ta 25 yaşındaki Hüseyin Gürgür oldu.

Hüseyin doğu Londra’da kaldığı kırmızı tuğlalı belediye evinin adeta kafesi andıran sinekliklerle çevrili balkonunda son sigarasını içiyordu. Türkiye'ye gitmesine saatler kalmıştı. Londra’daki aile fertleri evin içerisinde çaylarını yudumluyorlardı. Hergün markette 12 saat vardiyeli çalışan Hüseyin bir aylığına işyerinden izin almıştı. Yola çıkmaya hazırdı. Valizini hazırlamış, annesine haber vermişti. Beraber yaşadığı yengesi Cemile Gürgür'e sıklıkla kafeste kıstırılmış gibi hissettiğini söylüyordu.Yengesinin anlattıklarına gore, Hüseyin markette çalışmayı hiç sevemedi, fakat kendi istediği gibi takım elbise giyerek çalışabilmesi için de yeterli İngilizcesi yoktu.

Türkiye’de ortaokulu terk ederek, 2006 yılında 18 yaşındayken İngiltere’ye yerleşen Hüseyin, o günlerde akrabalarının marketinde çalışmaya başladı. Vize problemleri nedeniyle 2008 yılında gözaltına alındı ve Türkiye'ye gönderilmek üzere üç ay kampta tutuldu.
2009 yılında tekrar kardeşleri tarafından Londra'ya getirildi. O günden bu yana biriktirdiği parayla İstanbul’da annesiyle babasına asansörlü bir ev aldı.
Abisi Bektaş Gürgür ise Hüseyin’in toplumdan kopuk yaşadığını, düğünlere ve toplum merkezlerine hiç gitmediğini söylüyor.
Çetin: Sorun derinde

İntiharların toplumda artması üzerine Westminster Üniversitesi sosyoloji bölümü akademisyenlerinden Ümit Çetin Alevi-Kürt toplumundaki intiharları ve toplumun etnografik yapısını doktora tezinde inceledi.

Çetin'e göre intiharlar ayrı ayrı değerlendirilmemeli. Bunun yerine toplumun yapısı ve marjinal varoluşuna bakılmalı.

Akademisyen şunları dile getirdi: "Benzer bir şekilde herkes hızlı çözümler arayışında. Nedenler arasında çete üyeliği, alkol ve uyuşturucuyu sıralıyorlar. Ama sorunun nedenleri daha derinlerde. "

Doktora tezinin bulgularına göre İngiltere genelinde 250 bin Alevi yaşıyor. Bunların büyük bir çoğunluğu Londra'da Hackney, Haringey ve Enfield'de yerleşmiş konumda.

1989 yılında ilk jenerasyon, Anadolunun kırsal kesimlerinden İngiltere’ye gelerek sığınmacı haklarını talep etti. 1978 yılındaki Maraş katliamının ardından, etnik kökeni ve inançları nedeniyle Türkiye’de korku içinde yaşayan Alevilerin, o yıllardaki seçimlerde Maraş'ta MHP gibi sağcı bir partinin seçilmesinin ardından korkuları büyüdü.
İki kere yabancı

Halen Türkiye'de Aleviler özgürce inançlarını yaşayıp, ibadetlerini yerine getiremiyor. Günlük hayatta ayrımcılığa maruz kalıyorlar. Aleviliğe yüklenen olumsuz imaj, göç eden Alevilerin Türkiye ile zayıf bağlar kurmasına ülkeyi anavatan olarak görmemesine yol açıyor. Bu nedenle göç eden Alevi bireyleri, yerleştikleri yeni ülkelerde güçlü toplumsal bağlar oluşturamayarak, iki kere yabancı hissediyorlar.

Londra'da intihar eden gençler düşük gelirli ailelerden gelip, zayıf İngilizce ve akademik başarıya sahipler. Pek çoğu 18 yaşına ulaşmadan okumayı terk ediyor veya atılıyor. Kültürel bariyerler sayesinde İngiltere’ye adaptasyon sorunları yaşıyorlar. Bu ailelerinin İngiltere'deki sosyal hayata entegre olmamasıyla daha da trajik bir hal alıyor.
Sosyologlar ikinci jenerasyon Alevi gençliğin durumunu anomik olarak tanımlıyor. Düşük eğitimleriyle elde edebileceklerinden daha fazlasını hayattan bekleyip, toplumun dışında bir hayat sürüyorlar. Toplumun onlara başarmaları için bir fırsat sunacağını ve bu toplum içinde kendilerine bir yer bulacaklarını düşünmüyorlar.
Jenkins: Alevilik dersleri yardımcı olacak

Çetin'e göre intihara zemin hazırlayan koşullar çocukların okuldan uzaklaşarak, çetelere katılmasıyla oluşuyor. Bu nedenle İngiltere Alevi Kültür Merkezi'nin talebiyle Westminster Üniversitesi sosyoloji bölüm başkanı Celia Jenkins, ikinci kuşak gençlerin sorunları ve muhtemel kimlik bunalımını incelemek, intihar ile kimlik bunalımı arasındaki bağı araştırmak üzere bir proje başlattı.

Jenkins, İngiliz eğitim sisteminin müfredatına Alevilik derslerinin konulmasını sağladığı için, bu yılın ilk aylarında bir İngiliz milletvekili tarafından ödüllendirildi.

Jenkins sözlerine şunları ekledi: "Alevi çocuklar okullarda kayıt esnasında Müslüman kategorisine alınıyor. Fakat ardından oruç tutmadıklarında veya namaz kılmadıklarında 'kötü Müslüman' muamelesi görüyorlar. Alevilik dersleri çocuklara üç şekilde yardımcı olacak. Okula aidiyet duygusu verip, birbirini anlamalarına yardımcı olacak. Böylece muhtemel münakaşayı önleyip Alevilik ile ilgili pozitif bir kimlik sunacak." (FG/HK)