Alevi Forum

Tam Versiyon: Alevilere tuzak
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Öyle bir tuzak ki, aşağıdan baksan ABD, yukarıdan baksan İsrail görünüyor.İnsanı ikilemde bırakan, aşağılık bir senaryo… İçimizde bu senaryodan hakikaten “barış”bekleyen çok sayıda Can var. “Hayır” dediğinizde “Kürt düşmanı, barış karşıtı, faşist, Türkçü” gibi hakaretlere maruz kalmanıza neden olan, “evet” dediğinizde bir halkın, ülkenin, özellikle de Alevilerin hatta bölgenin mahvına neden olacak bir tuzak! Oysa bu senaryo daha önce sahnelendi ama bunu da görmek istemiyorlar. AKP, bir önceki referandumda “12 Eylül cuntasını mahkûm edeceğiz” demiş, sonra bırakın yargılamayı maaşlarına zam yapmış, “yetmez ama evet” diyen “solcu” arkadaşlar pişmanlıklarını açıklamışlardı.

Sorunu öyle bir takdim ediyorlar ki; “Türk devleti Kürtlerle barışıyor; 30 yıldan buyana süren iç savaş sona eriyor; artık analar ağlamayacak, yeni demokratik bir anayasa yapılacak, Yavuz-İdris Bitlisi kucaklaşacak, dağılan Ümmeti-Muhammediye İslam bayrağının altında yeniden buluşacak ve geçinip gideceğiz…” Tayyip Erdoğan’ın ve Öcalan’ın verdikleri mesaj bu…

Eee biz ne olacağız; yani Aleviler?

Adamlar çok açık söylüyor, karşı çıkanları BDP’lileri, Paris’te öldürülen Sakine Cansız ve arkadaşları gibi Alevi kökenli kadroları “temizliyorlar.” Ama Alevi Kurumlarını yöneten kimi arkadaşlarımız bu sesi de duymak istemiyorlar. Siyasi beklentilerinden vazgeçemiyor, toplumun haraç mezat satılmasına aracılık yapıyor, öğretilerine ihanet ediyorlar. Kürt Alevilerinin bir inançları yok mu; dinci Şafi Kürt ve dinci Türk Sünnilerolarak “İslam bayrağının altındaki” adreste birleşip Türk-Kürt Sünni İslam Sentezini ilan ettiklerinde, onlara destek olan Kürt Alevileri bu adrestekendi değerleriyle yaşayabileceklerini mi sanıyorlar?

Bu yaşamsal mevzuları bir araya gelip, bunun neden ‘tuzak’ olduğunu veya olmadığını, AKP ve Tayyip Erdoğan’a neden güvenilmemesi gerektiğini, emevi-yezit soyluların “barış ve demokrasiden” ne anladıklarını, aslında neyi murat ettiklerini konuşamıyoruz… Konuşamadık…

Kurumlar, siyasetçiler, yol önderleri ve özellikle de Serçeşme… Hiç ama hiç kimseden güçlü, sağduyulu, akılcı, birleştirici bir ses gelmiyor… Üzgünüm ama bunu söylemek zorundayım; hiç kimse misyonuna, sorumluluğuna, rolüne sahip çıkmıyor… Alevinin hiyerarşik düzeni-erkânı, yolu sahipsiz mi kalacak; Emevi ardıllarına, Yezide, Mervan’a, Muaviye’ye (ham ervahlarına lanet olsun) teslim mi olacağız? Biat edip, camiye mi gireceğiz?

Bir yanda AKP Hükümetin senaryosunu destekleyen Aleviler ve Alevi kurumları… Diğer yanda; “barış denilen kavrama karşı olmak insan onuruyla bağdaşmaz, bu niyetin arkasında bir bit yeniği yok da süreç, sonunda gerçekten barış-demokrasi, insan hak ve özgürlüğünü sağlayacaksa tamam destek olalım ama bu AKP denilen zihniyet demokrasiyle yan yana gelmez, aman güvenmeyelim, dikkatli olalım…” diyenler biçiminde bölündük. Toplantı ve kurultaylarımızı dahi ayrı yapar olduk. Yezid soylular bunu başardı!

Murtaza Demir

17 Mayıs 2013

Odatv.com