Alevi Forum
20 yıl sonra: Distopik Türkiye? - Baskı Önizleme

+- Alevi Forum (https://www.aleviforum.net)
+-- Forum: Alevi | Alevilik | Ana Forum (https://www.aleviforum.net/Forum-alevi-alevilik-ana-forum.html)
+--- Forum: Alevi Haber (https://www.aleviforum.net/Forum-alevi-haber.html)
+--- Konu Başlığı: 20 yıl sonra: Distopik Türkiye? (/Konu-20-yil-sonra-distopik-turkiye.html)



20 yıl sonra: Distopik Türkiye? - çerağ - 02-13-2016

Şu an görünen en büyük sorunumuz, Kürtlerin ve Türklerin hem PKK hem de AKP-MHP tarafından birbirine düşman iki toplum haline dönüştürülüyor olması. İslamcı siyasetçilerin nefret söylemlerine hedef olan ve zaten hoş görülmedikleri İslamcılar tarafından giderek daha göze batan birer nefret objesine dönüşen Alevilerin durumu da giderek kötüleşiyor.

Kadınların özgürlük ve saygınlık istemesini hazmedemeyen yakınları tarafından cinayete uğramaları gibi, Aleviler de eskiden gizledikleri kimliklerini, demokratikleşme var zannı ile daha kamusal hale getirdikleri için, eskiye göre daha ciddi tehlikedeler.

Kürt sorunu, Alevi sorunu, kadın cinayetleri sorunu her geçen gün eskisini aratır şekilde daha da çetrefilleşiyor. Bugün yaygınlaşan ve kök salan nefretin, hiddetin ve şiddet içerikli söylem-eylemlerin, acaba 10-20 yıl sonra nasıl sonuçları olacak? Modernler-dindarlar, beyaz Türkler-kara Türkler, ulusalcılar-İslami gruplar gibi birbirlerine benzer ama iç farklılıkları olan fay hatlarında da basınç giderek artıyor. Bir yandan, Gezi olaylarını sonuç veren yaşam tarzını baskı altında hissetme hali giderek daha da kötüleşirken, öte yandan iktidara mutlak itaat etmeyen ve onu eleştirme cüreti gösteren dini gruplar da bir nevi soykırıma uğruyor. Hiçbir suça bulaşmamış insanların bile mallarına, mülklerine, evlerine, gazetelerine, dershanelerine, okullarına el konuluyor. Fay hatları içinde fay hatları oluşuyor ve sağduyu ikazlarına rağmen toplumsal gruplar arası nefret derinleşiyor.


Şu an muzaffer görünen siyasal İslamcıların taraftarı, kendini dindar olarak tanımlayan ve ezilenlerden alınan-esirgenenden menfaatlenen %30-40’lık kitle 20 yıl sonra neye dönüşecek? %30-40’ın zihninde, kin, nefret, kibirlenme, böbürlenme, güç hevesi, hile, tevil, yalan, talan, yolsuzluk, rüşvet vs. İslam davası için gerekli araçlara dönüşüyor.

Bunun da 5, 10, 20 yıl sonraki muhtemel sonuçları acaba ne olur? Melek İpek’i kendi evine sokmayan hilkat garibelerinin 20 yıl sonra milyonlarcasının daha da güçlü olarak her yerde olduğunu tasavvur etmek, insanda distopik bir kabus hissi uyandırıyor.


Bir yandan, bir tür sivil toplum mekanizması olagelmiş tarikat ve cemaatler hızla, devletin maddi manevi hegemonyası altına giriyor ve aslında her yönü ile İslamiliklerini yitiriyorlar.

Öte taraftan, hızla Batı-yabancı-aydın-üniversite-özgürlük düşmanı, komplocu bir zihniyete iyice evriliyorlar. Aynı zamanda, ütopik ve milenyalist, başka ülkelerin topraklarını ele geçirme, başka milletlere hükmetme söylemlerini kendi aralarında yaygınlaştırıyorlar. Hem bu dini gruplar, hem Diyanet teşkilatı, hem ilahiyat camiası, hem imam hatip çevreleri ve hem de dini ders kitapları ve diğer İslami yayınlar, giderek farklı radikal akımların daha da çok etkisine giriyor. Hedonizm ve materyalizme İslami kılıf, kolayca bulunuyor.

Bunların bir kısmı şiddeti teşvik eden, bir arada yaşamayı reddeden, dışlayıcı bir söylemi benimsiyor; bir kısmı iktidar muhalifi herkesi Allah’a muhalif olarak kodluyor ve kafir diye yaftalıyor. Hiç ummayacağınız bir kısmı ciddi şekilde Selefilik etkisi altında ve bir başka kısmı da İran’ın hegemonik araçlarının uzantılarına dönüşmekte.


Bunlar ve mesela “cihadist” söylemlerini pratiğe dökmek için yoğun bir şekilde Özel Harekat’a katılmaya ve PKK ile çatışarak bölgesel ‘cihada’ antrenman yapmaya önem veren tarikatlar acaba 20 yıl sonra nelere evrilecek ve hangi sonuçlar ortaya çıkacak?

Devlet cadı avıyla meşgul, üniversitelerin çoğu can çekişiyor, din adamları-ulema-ilahiyatçılar genelde bu konulara ya ilgisiz ya da çoğunlukla yetersiz, sosyal bilimcilerin büyük kısmı sığ ve kapasitesiz... Bunlardan bu işlere kafa yoracak kapasitesi ve donanımı olan az kısmının ise önemli bölümü ya boğucu siyasete bir şekilde bulaşmış halde ya da kendi dar alanı dışında başka şeylere kafa yoracak mecali kalmamış durumda.


İhsan Yılmaz
meydangazetesi.com.tr

alevi haberleri