Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Alevilik ve Çepniler
#1

Alevîliği seçen Türkmen boylarından biridir. Eski bir Çepni yerleşimi olan Görele’nin eski adı ise Eleviye'dir. Günümüzde ise Karadeniz Çepniler'nin Önemli bir bölümü Sünnîdir. Çepniler Trabzon, Ordu ve Giresun'dan başlayarak bu bölge ve çevresinde yerleşiktirler. Ordu ve Giresun'da yeni açılmış Cemevleri mevcuttur.

Alevî Çepniler ise daha çok Ordu, Giresun, Balıkesir, Manisa, İzmir, Çanakkale, Burdur, Gaziantep gibi illerde yerleşiktirler. Çepniler Hacı Bektaş-ı Veli'nin ilk müridliğini yapan Türkmen Aşîreti’dir. Balkanlara İslâmı ve Alevîliği ilk küfürlü içeriküren Oğuz boyudur, Hacı Bektaş-ı Veli'nin halifesi Sarı Saltuk on iki bin Çepni ile birlikte Dobruca ve Deliorman yörelerine gitmiştir. Buradaki Çepnilerin bir kısmı Osmanlılar’ın ilk dönemlerinde Balıkesir yöresine yerleşerek, burada Balıkesir Alevîleri'ni oluşturmuşlardı r. Diğer bir kısmı da Hristiyan olup Gagavuz adıyla anılmıştır. Geri kalanları ise bugün hala Deliorman yöresinde Alevî olarak hayatlarını sürdürmektedirl er. Fakat bunlar Çepniliklerini yitirmişlerdir, özellikle 16.yy'da sürgün olarak gelen Alevî Avşar boylarıyla karışarak günümüz Kuzey Bulgaristan Alevîlerini oluşturmuşlardı r.

Vilayeti Çepni Alevîleri
Ordu-Giresun-Gümüşhane-Bayburt-Vakfıkebir arasındaki bölgede genellikle yüksek köylerde yaşayan Türkmen/Çepni kökenli Güvenç Abdal Ocağına bağlı Alevîler’dir. Son yıllarda bazı köylere yeni Cemevleri kurulmuştur.

kaynak: wikipedia
Cevapla
#2

Balıkesir yöresinde bulunan çepniler alevi inanışına sahiptirler. Alevi inanışlarına uygun olarak yaşamaktadırlar ve yıllın değişik zamanlarında Gaziantep'ten gelen “İmam Musai Kazım Ocağı” Dedegarkınlı dedeleri ile cem yapılmaktadır. Köyümüze ve Balıkesir Çepnilerine son yüz yılda gelen Musai Kazım Dedeleri; İbrahim Dede, Molla Musa Dede, Gucur Dede, Hüseyin Dede, Hamdi Dede, Mustafa Dede, Bektaş Dede'dir.

2000 yılında Balıkesir Çepnilerine ilişkin o zaman üniversite öğrencisi olan Ersin Karababa tarafından köyün sosyal, ekonomik ve kültürel hayatına ilişkin bir belgesel çekilmiştir.

Kenan Özer yönetmenliğinde 2011 yılı Temmuz ayında Balıkesir Çepnileri – Özgören Köyü adında profesyonel bir belgesel çekilmiştir. Bu belgeselde köyün sosyal, ekonomik, kültürel, dilsel, tarihsel durumları hakkında çekimler yapılmıştır.

Köyümüzde konuşulan dil Türkçe olmakla kendi aralarında şuana kadar en az 400 kelimesi tespit edilen alevi Çepnilerin oluşturmuş oldukları bir dil kullanmışlardır . Eğitim ve televizyonun etkisi ile bu dili konuşanların sayısı azalmış olup çocuklar sadece birkaç kelimeyi bilmektedirler. Çepni diline ilişkin 2012 yılı Ağustos ayında TRT destekli Kenan Özer yönetmenliğinde Saklı Dil adında bir belgesel çekilmiştir. Bu dil ile ilgili Balıkesir’de bulunan Çepni köylerinin dokuz tanesi gezilmiş ve dile ilişkin bilgiler alınmış ve çekimler yapılmıştır.

yumruklucepni.com


Cevapla
#3

Çepniler, tarihte büyük Safevi Hükümdarı Şah İsmail'in ve Ulu Önder Atatürk'ün muhafızlığını yapmışlardır. (Çepni Beyi Topal Osman Ağa ilk muhafız alayı komutanıdır.)

Karadenizli Çepni Kızları


[Resim: %C3%A7epni.jpg]


http://www.zohreanaforum.com/alevi-koyle...%E7epniler
Cevapla
#4

Aşağıda bulunan Çeğnice Sözlük köyümüzden derlenen kelimelerle birlikte Ege ve Marmara bölgesi çepnileri ile ilgili yapılan bazı araştırmalarda tespit edilmiştir. Yapılan araştırmalarda tespit edilen kelimelerin çepni köylerinde kullanıldığı tespit edilerek sözlüğümüze eklenmiştir. Sözlükte bulunan bazı kelimeler birbiri ile benzerlik göstermekte olmasının nedeni farklı kullanım şekillerinin gösterilmesidir. Bu sözlüğün oluşturulma sürecine diğer Alevi Çepni köylerinde bulunan kişilerinde yardımcı olması ve sözlükte bulunmayan yeni kelimeleri bulenttdurmus@gmail.com e-mail adresine iletmeleri beklemekteyiz.

Bununla birlikte çok az kelimenin de genel türkçede bulunmadığı ancak civarda bulunan alevi çepni olmayan köylerde kullanıldığı görülmektedir.

Çepni Sözlüğünün oluşturulmasında kelime tespitinde emeği geçen herkese teşekkür ederiz.


A
Abülceyil : Dağda çıkan acı kelek
Acı moy : Rakı
Acımık : Sigara, tütün, zeytin, acı şeylere denir.
Af(v)şar) : Urgan, ip
Ağcakoca : Yoğurt, ayran
Ağınmak : Yuvarlanmak
Ağmak : Yukarı çıkmak
Ağnamak : Yerde yuvarlanmak
A(ğ)zı gara : Yabancı, manış, Çepni olmayan kimse
Akçagöz : Pamuk, yoğurt, süt, ayran
Akıtma : Susamın temizlenmiş yemeye hazır durumu
Akşamın beyrine : Akşamın başlangıcına
Alamaç : Alev
Alatlamak : Acele etmek
Aldahuna : Çirkin
Apakay : Erkek
Arbışmak : Tırmanmak
Arıf : Yavaş
Ası : Erişkin hayvan ya da bitki
Avlan : Yalancı ve yenmeyen mantar
Avkalamak : Hafif dövmek
Avra : köpek
Aybagudur : Çirkin
Azmak : Cıvık çamur
B
Ba :Evet
Bakılak : Karaçalı kozası, mazı
Bazlama : Yufka ekmeğinin küçüğü
Bakılak : Kara çalı kozası
Bede : Başka
Bellemek : Kontrol etmek, bakmak
Berenarı : Sanki
Bezmek : Bıkmak
Bıldır : Geçen yıl
Bıtrak : Dikenli bir çeşit bitki
Bibi : Hala, babanın kız kardeşi
Biladar : Müsahip
B(L)ingiş : Ayakkabı
Birikgin : İctima
Bişi : Hamurun yağlı kızartması ile yapılan bir tür lokma
Boğanak/boğnak : Sağnak
Boz : Yabancı, çepni olmayan
Böğür : Karnın yan tarafı
Böle : Kuzen (Teyze çocukları)
Buymak : Çok üşümek
Büğelek : İneklerin sinekten kaçmak için koşması
C
Cabıl : Tereyağı
Cebe : Bilezik
Cışşımak : Oyunu bozmak ve kurallara uymamak
Cibelmek : Şımarmak
Cullub : İnce
Ç
Çalba : Adacayı
Çapalak çalmak : Alkışlamak
Çataka : Kalem
Çemremek : Elbisenin yukarı doğru kıvrılması
Çetele, görünlük : Nazarlık
Çetlemik : Bir tür taneli bitki
Cığe/ Ciye : Ev
Çığırmak : Bağırmak
Çıkla : Ekmek yemeden atistirmak
Cıva : Yıldız
Çiğit : Çekirdek
Çimil : Derin olmayan yer, sığ
Çimmek : Yıkanmak
Çinçin : Küçük cam parçası
Çingil : Bakraç
Çintmek : Küçük küçük kesmek
Cıngı / Çıngı : Gözyaşı.
Çınkı : Kıvılcım,
Cıngırık : Baştan sarkan
Çirpi : Küçük dal parçaları
Çitme : Cacık
Çiylen : Taşlı tarla, fakir toprak
Çomça : Kepçe, yemekleri karıştırmaya yarayan büyük kaşık
Çöğür : Bir çeşit dikenli ağaç
Çövmek : Sıçramak
Çukurca : Okka
Çülepen : Dede

D
Dabacı : Yabancı
Dabannamak: Koşturmak
Deber : Düşünmeden konuşan
Dadanmak : Alışmak,bağımlı olmak
Dağılamı : Ertesi günü
Dağza : Teyze
Dalamak : Köpek ısırması
Daldaban :Hızlı koşmak
Dam : Ahır
Danaboğan : Bir tür iri armut çeşidi
Dansımak : Alay etmek, dalga geçmek. Amma dansıdın
Değişik : Köy işlerinde insanlarının bir birine çalışmaya gitmesi veya kişinin çalışmaya gittiği kişiden daha sonra kendine çalışmaya gelmesi için edindiği hak.
Delomot : Büyük
Dendi : Haydi
Denzirmek :Laf çarpıtarak
Dibek : Dibek taşı buğday ezilen taş
Dilgöz : İnce, geniş halkalı gök boncuk
Disece : Tırnak kenarının derinden kırılıp acı yaratma durumu
Diydiri : Dimdik ve hızlı
Divit : Büyük bıçak, kama
Doğanay : Sevgi ve acıma belirtisi,gariban.Genelde çocuklar için kullanır
Doğru giden omuz
Dörtlü :Yorgan iğnesi
Döş : Göğüs
Duluk : Sakak
Dumağı : Nezle
Dumbuz : Yumruk
Duramaza garmak : Yerinde duramamak, bekleyememek
Düven : Harman sürmeye yarayan altı kesici taşlarla kaplı alet
E
Ebe/Eci :Nine
Edik : Ayakkabı
Eğrilmek : Boş boş bir arada durmak
Elbiz : Örümcek
Ekece : Çok bilmiş
Engücü : Nasıl olsa
Enki : O (zamir)
Ekşikuzulak : Bir tür ot

Erçellemek :
Erinmek : Bir işi yapmak istememek
Ern(m)iş : Çepni, alevi çepni, tanıdık, çepni topluluğu
Ethen : Hayvanların doğum sonrası arta kalan parçası
Evlek : Bir dönümün dörtte biri, 250 m/2�lik arazi
Evran : Yılan
Evriyeç : Yufka ekmek yaparken pişirme işinde çevirmeye yarayan ucu yassıtılmış sopa
F
Fariz : Beygir
Felek : Çocuk
Fenik-i- / Fenikiyi : Gıdaklamak, tavuğun gıdaklaması
Feneke : Kardeş
Fıdıla- : Taşı atar gibi yapmak, korkutmak
Fındık : Silah
Fındıklamak : Bıçaklamak
Fillemek : Kilitlemek
Fitik : Makbuz, fıtra
G
G(K)abaktepe : Namaz , namaz kılınan yer, cami
Gada : Bardak
Gağnak : Hayvanların doğum öncesi yavrusunu saran zar.
G(K)alak : Zengin
Garamattana :Rasgele
Garamık : Bir tür yabani meyve
Garaz : İftira
Garkmak : Elin ya da ayağın çok suda kalması ile pütür pütür olması.
Garmak : Aynı şeyi çok ve sürükli yiyerek bıkmak.
Gavı : Sıkı,kalın
Gavra /Cavra : Köpek
Gavruk : Zebillikten zayıf, gelişememiş canlı.
Gavsara : Sepet
Geder : Eşek, merkep, kulaklı.
Gelinbi : Amcanın eşi
Gerez : İyi, güzel
Gevdirmek : Uzatmak
G(K)evik : Ağız
G(K)evik- : Konuşmak
G(K)evik etme : Konuşma - buyruk -
G(K)evikme : Sus, konuşma. - Buyruk -
Gıngıraç : Tahtarevalli
Gırağma gelmek : Yanına gelmek
Gırık Gıcık : Ivır zıvır
Gıpdı : Cimri
Gıyık : Büyük iğne çuvaldız
Gıvanmak : Övünmek
Gidişmek : Kaşınmak
G(k)ıyık : Çuvaldız
Gongalak : Kelebek
Goruk : Olmamış üzüm
Govalak : Artis artis duran, gösteriş seven kişi.
Gov yapmak : Dedikodu yapmak
Govcu : Dedikoducu
Göbelek : Mantar
Göcün : Çadır
Gökçe oğlak : Bostan, karpuz
Gölük : Eşek, beygir, yük hayvanı
Gözer : İri gözlü elek
Gubarma : Övünmek, kibirlenmek, diklenmek
Gumgum : Sarı-yeşil kertenkele
Gurum : Havada uçuşan kül
Gücük : Yumurta, makat, kıç. / Hayvanın terkisi, arkası, kıçı
Gücük işi : Pislik, dışkı
Gücükine : Bal
Gümül : Susam demetinin kurutulduktan sonra kalan sap
Günülemek : Kıskanmak (özellikle çocuklar arasında)
Güre : Yabani.
Gütmek : Hayvan otlatmak
Güveri : Bitkinin yeşil hali
Güvermek : Olgunlaşmak, büyümek
H
Hacer : Diş
Halanmak : Kaçmak
Hamur salmak : Hamur(erişte) pişirmek
Hanay : Çift katlı, geniş
Haral : Büyük çuval
Harıb(f) : Koyun, davar
Havıklamak : Almak, küfürlü içerikürmek
Havıkta beklemek : Fırsat kollamak, harekete geçmek icin hazırda beklemek
Hayat : Salon
Haydülen : Gelin alayi
Hayıt : Bir tür yabanı bitki
Haymır : Zeker
Hekli :Mutlu, neşeli
Hersit : Ekmek
Heye : Evet
Ho(u)nta :Buğday, ekin
Horsa kapısı : Avlu kapisi
Hoşdur / Höştür : Deve.
Hotaman : Büyüksü konuşmak, büyüksünmek
Hökel ığır, öküz, inek
Hötübüne gitmek : Garipsemek
Huras : Ot
Huylanmak : Şüphelenmek
Hürtmek :Bir tür yabanı ekşi bitki
I
Iraç : Sağdıç
Irgalamak : İlgilendirmek
Iştınlamak : Çaktırmak
İ
İlibade : Kollu çepken
İmik : Bogaz
İşkillenmek : Şüphelenmek.
İteği : Ekmek yaparken yere serilen bez
K
Karaca : Mürekkep
Karamık : Bir tür yaban böğürtleni
Karamoy : Kahve
Karasulak : Verimsiz, bataklık olan tarla
Kavzamak : Korumak kollamak, geçindirmek
Kaya : Yumurta, yumurtlamak
Kayırmak : Endişelenmek
Kelem : Lahana
Kemçik üzgün olmayan, düzlüğü bozulmuş olan
Kemre : Kurumuş hayvan atığı
Kesecek : Makas
Kepenek : Çoban giysisi
Kepir : Kesat, verimsiz, kötü (tarla) ; ufak tefek insan, tosbağa
Kerpmek : Kapanmak
Kesecek : Makas
Kevik : Ağız
Keviklemek : Konuşmak
Kevir : Yemek
Kirmen : Yünü ipe çeviren tahtadan yapılmış düzenek
Kıyık : Çuvaldız
Kor : 32 adet ufak ziynet altınına bir kor derler
Köremmetcik : Turunculu küçük kuş
Köseği : Yarım yanmış odun
Kösülmek : Sakinleşmek
Köyguşu : Serçe
Kulaklı : Eşek
Kuraklık : Evlerin önünde içine eşyaların konu ya da arabların konulduğu yer. Üstü kapalı önü açık garaj gibi.
Kuş taşşağı : Bir çeşit ot, en fazla nohut kadar tanesi olur.
Küce : Yıldız
Kül- : Bağlamak
Külef : Şapka, bere
Küneklemek : Yemekten cok cok ekmeksiz yemek
Künge : Toz
Kürnemek : Koyunların sıcakta başları ortaya gelecek şekide toplanması

Kütür : Gavur.< Ar. Küfr “dinsizlik, küfür”.

L
Laba : Saman yüklemek için kullanılan, büyük tahtadan alet.
Levna : Çok çirkin
Levva : Nefret etmek
Li :Ay
Lingiş : Ayak
Lingişi : Ayakkabı
Luka : Kaygan taşı ve kozalakla oynanan bir oyun.
M
Makal ığır
Malamat : Rezil, kötü durum
Mamık : Bir tür yabanı bitki
Manış : Yabancı, çepni olmayan, sünni, Türk.
Mas : Et
Maşanga : Fırınlı soba
Mayla- : Ağlamak.
Meletmek : Çok fena dövmek
Mezlengic : Saman
Ma(o)yda fila :Elbise, giysi
Mayıs : Pislik
Meyitle-n- : Ölmek , tüfekle öldürmek
Meyitlenmiş : Ölmüş
Mezlemek : Yemek yemek

Mezlengiç(ş) : Saman, yiyecek, bütün yiyecekler.
Mırığı kırık olmak : Keyfi olmamak
Modurdanmak : Kendi kendine konuşmak
Moy : Su, yağmur
Moya : Süt
Moylamak : Ağlamak
Muhar : Göz
Muku Olmak : Tanımak,huyunu suyunu bilmek
Mutaf : Sakal bıyık
Muzarat : Muzip
N
Nacak : Balta
Nar : Ateş
Narlı Kalandı : Hava kararırken
Narlık : Ateş, güneş
Nişter : Çakı bıçağı
Nodul : Üvenderenin ucundaki çivi
Nofarlamok : Görmek
Nuhar : Göz
Nu(h)arlamak : Bakmak, bakis atmak

Nuhatlama : Gizle, sakla, gösterme!
Nuhlat- : Gizletmek, göstermemek, gizlemek, saklamak
Nuhlatma : Gizle, sakla, gösterme

O
Oklağa ekmeği : Yufka ekmeği
Okumak : Düğüne davet etmek
Okuntu : Düğün davetiyesi.
Onmak : İlerlemek,gelişmek
Ö
Ölçermek : Ayarlamak, ateşe odun atmak
Önsüre : Onun yanısıra, gözü önünde (çocugun onsüre yapma) taklit eder anlamında
Örklemek : Sabit bir yere bağlamak
Örtlemek : Hızlı yayan ates;örtleni vereciyin simdi(yanacaksin)
Örülükaya : Ev
Ötürmek : İshal olmak
Öylenin örtüne : Öğlenin ortasına
P
Papara : Gevrekten yapılan sulu yemek
Palas : Kıl kilim
Payıkla- : Ellemek, örtmek
Paylık : El
Pataklamak : Dövmek
Pirim : Çürük, bere

Pisuk : Kedipisi/büsük/pisik/püsük:kedi,
Pırzat / Geviklemek : Boşboğazlık etmek
Pırzavuk : Çok konuşan, başıboş gezen yaramaz kişi
Pıynar : Bir tür yabanı bitki
Potur : Bardak
Pürçüklü : Havuç
S
Sağır kulağı : Bir tür mantar
Sa(ğ)lıkla : Koşmak, göndermek, uğurlamak
Sanıtmak : Safsaf durmak

Sara : Misafir, yabancı.

Saraylı : Bir çeşit irmik tatlısı
Sarkındırık : Tepeliğin ipi
Saya : Koyunların akşamları tutulduğu yer. ahır gibi.
Seme : Geven,sangıl
Sente : Otur
Sepedi : Kalk git.-Buyruk-
Sepedine- : Kalkıp gitmek.
Senek (?) (Süne) :- Sevmek

Sere : Hava.
Seregelen : Elbise
Serenlik : Tütün kurutulan yer
Sergen :Raf
Sıtgın / Si(d)tgin : Bıçak, balta
Sıykırmak üzeltmek
Siftmek : Ayırmak, parçalamak

Silik : Bekçi, jandarma, polis
Sini : Büyük tepsi
Sinmek : Saklanmak
Siplemek : Sokmak,batırmak
Sipilemek : Sır tutamamak hemen iletmek
Sitkin : Bıçak
Soğulcak : Bir çeşit ot.
Söğürme : Kuzunun yağsız etinden alınan etle yapılan bir nevi kuşbaşı
Söykenmek : Bir yere yaslanmak
Sövüşlemek : Ütümek, rakibin olanı yenerek almak
Sulpuna : Aniden, farketmeden, birden bire demek.
Sulusepken : Suyla karışık kar yağması
Suncukturmak : Canını çektirmek
Süleymencik : Küçük kertenkele
Sümeyreye : Boşu boşuna, gereksiz yere
Sünte : Toprak
Süsmek : Hayvanın vurması
Süyen : Kazık
Ş
Şırtmak : İnce sopa
Şibidik : Terlik
Şilte : Minder
Şindin : Çocukları ayağa dikeltip, ellerinden tutarak bir sağa bir sola mani eşliğinde sallamak.
Şirin para : Şeker
Şişek : Bir defa doğurmuş koyun
Şişirtmeç : Balon
Şivşermek : Kışkırtmak, gaza getirmek.
Şurlatma : Özenilmeden yapılan
T
Tanatoz /Ta(ı)natoz : Kadın, kız,
Tapılama : Ekmek

Tefel : Daha, başka.
Tenelemek : Hayvanların aşırı yem yemeden dolayı şişmesi
Tevkele : Tevkele demiyorlar : Bosu bosuna demiyorlar gibi
Teynemek : Bakmak
Tike : Dana
Tirini gütmek : Kızgınlığı – küsmeyi devam ettirmek
Tivtmek : Bir şeyi dağıtmak, parçalara ayırmak
Tınmak : Önemsemek

Tırs(ş)ım : Metelik para
Tokaç : Çamaşır tokmağı
Tokaçlamak : Tokaç ile elbiseye vaurarak yıkamak
Toklu : Doğurmamış koyun
Tokurdak : Koyunların boynuna takılan yuvarlak çan
Tomsarmak : Ağlamadan önceki hal
Toy üğün
Toykurdamak : Şaşırıp birden hareket yapmak
Tuf(h)an : Tütün
Tunataz : Kadın
Tusba : Kablumbağa
Tülüce : Verimsiz toprak
Tüneklik : Kümes
Tünemek : Tavuk gibi hayvanların bacağını bükerek uyuması.
Tüplemek : Zıplamak
U
Ufra : Hamur üzerine dökülen un
Uğunmak : Çocuğun ağlarken sesinin kesilmesi
Uhraz : Tahtacı
Ü
Ürüngü : Dağınık çaltı gibi bitkiler
Üvendere : Öküzleri rürmek için ucunda çivi olan uzun ince sopa
Y
Yağırnı : Sırt
Yağınmak : Özenmek, istemek.
Yağlı : Değnek, ve küçük yuvarlak daşla oyananan bir oyun.
Yalak : Yüçük göl
Yalaz : Silah
Yalaz otu :Mermi, tabanca mermisi
Yalım :Ateş
Yanal Tonguearlak
Yantırı : Düzgün olmayan, biçimsiz.
Yaygı : Halı, kilimin genel adı
Yazıcı : Tavuk
Yeleğen : Yabancı
Yeken : Para
Yerçellemek : Bıkmak, isteksiz olmaya başlamak
Yeyni :Hafif
Yılışık : Çıvık davranan

Yıkım : Güzel, çok iyi
Yive : İneğin ya da koyunun sürekli ekili tarlara gireni.
Yo : Hayır
Yocumak : Geri dönmemek üzere yuvadan çıkmak
Yuka : İnce, sığ
Yumak : Yıkamak
Yumak :1- Hamur yoğrulduktan sonra yapilan baza 2- Yıkamak
Yuvantı : Başı boş, avare
Yüklü : Hamile

Yülük : Jandarma) [bkz.yülük:tıraşlı,tüysüz,][ yülük : yarık, yırtık, delik,]
Yüreği yavıncımak: Az aç olmak
V
Vara : Baba

V(F)elekle- : Doğurmak

Z
Zeleme : Başkası, yabancı
Zebil : Sefil
Zebil olmak : Sefil olmak
Zere : Gercekten! sahiden!
Zıpkı : Söğük ağacından yapılan küçük düdük
Zıypangaç : Bir tür mantar
Zıypmak : Kaymak
Zibit : Üzüm

yumruklucepni.com


Çepni Sözlük
Cevapla
#5

Çepniler.

Çepniler Hacı Bektaşi Velinin müritliğini yapan ilk Türkmen Boyudur.

Eski bir Çepni yerleşimi olan Görele'nin eski adı ise Eleviye'dir. Karadeniz Çepnileri 200 yıl öncesine kadar Alevi inancına mensuptu bugün ezici olarak Sünnidirler. Sünni Çepniler Trabzon, Ordu ve Giresun'dan başlayarak bu bölge ve çevresinde yerleşiktirler.

Aleviliğini bırakmayan Çepniler ise daha çok Balıkesir, Manisa, İzmir, Çanakkale, Burdur, Gaziantep gibi illerde yerleşiktirler.

alıntıdır...

http://www.zohreanaforum.com/alevi-koyle...niler.html
Cevapla
#6

Çepni Ne Demektir?

Asi, atılgan, cesur, mert ve savaşçı.(Koruyucu/kalkan)

Ongunu sungur kuşudur. Sungur, doğan türünün en ünlü avcı kuşudur.

Çepniler hakkında özet ile söylemek gerekirse konar göçer ve savaşçı yapıları gereği (zamanın şartları ve içinde bulundukları duruma göre) geçmişte bıraktıkları pek bir inşaaları olmamasına rağmen Anadolu, Rumeli ve Balkanların Türkleştirilmesinde temel yapı taşını oluştururlar. Türk Kültür ve İnancını Anadoluda en saf halde yaşayanlar genellikle bu boya mensuptur.

Oğuz topraklarından anadoluya gelen çepni boyu, Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan biri ve Kaşgarlı Mahmud'a göre yirmi iki Oğuz boyundan Divân-ı Lügati't-Türk'de; "Yirmibirincisi: "Çepni"lerdir. Türkmen Çepni boyu, Üçoklar kolundan (sol kolundan) Oğuz Kağan'ın oğlu Gök Han'ın soyundan geldikleri kabul edilir.
Anadolu ve Balkanların Türkleştirilmesinde çok etkin rol oynamışlardır. Anadoluda kurulan danışmentli devletinin çepni boyu merkezli kurulduğu tahmin edilmektedir ve danışmentli devletinden sonra kurulan hacıemiroğulları, taceddinoğulları, karesi(karaisa) beyliği gibi bazı beyliklerin çepniler tarafından kurulduğunu söyleye biliriz. Karadeniz bölgesinde güvenç abdal önderliğinde ve daha sonra Hacıemiroğulları beyliğininde tarih sahnesinde görülmesi ile (1301) karadenizi çepniler Türkleştirmiştir. Çepniler diğer boylar ile de Anadolunun dört bir yanında aktif rol oynamıştır. Ege, Akdeniz, Marmara ve diğer bölgelerde de Abdal Musa, Köse Süleyman, Geyikli baba gibi kişilerin izleri bulunmaktadır.

Hünkar Hace Bektaş-i Veli'nin ilk müridleri Çepnilerdir. Hace Bektaş Veli'yi Anadoluda çepniler karşılamıştır. Yunus Mukri, Köse Süleyman, Kadıncık ana, Abdal Musa, Güvenç Abdal, Sarı Saltuk gibi nice isimler çepnidir ve çepni ile bağlantılıdır. Bu isimler anadolunun dört bir yanına dağılmıştır Türklük aşılamıştır.

RUMELİ VE BALKANLAR'da da Sarı Saltuk Önderliğinde etkin rol oynamıştır çepniler. Sarı Saltuk ve İzzeddin Keykavusla birlikte 12 bin Türkmen aşireti çepni yoğunluklu Rumeli ve balkanlara geçtiği tahmin edilmektedir. Bugün Hala Rumeli ve Balkanlarda Bektaşi Alevilik izleri taşımaktadır. Hristiyan gagavuz türklerinin çepni olduğu düşünülmektedir.

Geçmiş Türk tarihimizde Nice aşıklar, erenler ve kahramanlar çepni boyuna mensup olmuştur.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Şah İsmail'in Yakın Korumalarının Çepni olması Bu Boyun Güvenirliliği, Savaşçılığı, Mert ve Korkusuzluğunu gösterir.

Serkan/ÇEPNİ - UYANIŞ
Facebooktan alıntıdır...
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular / Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
Son Yorum Yazar: bektasi
05-29-2013, 10:57 AM

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi