Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Atatürk Trabzon'da
#1

Atatürk 11 Haziran’da, Trabzon’da çeşitli incelemelerde bulunduktan sonra, saat 18.30’da köşkte verilen ve yüzlerce davetlinin katıldığı garden partiye katıldı. Çoruh, Bayburt, Erzurum ve Vakfıkebir’den gelen halk oyunları ekiplerinin oynadığı milli oyunları izledi. Atatürk gece,
oyuncuların zindelik ve çabukluklarından dolayı memnuniyetini dile getirmiş, bu ulusal dansların aynı zamanda mükemmel bir spor olduğunu vurgulamıştı.
Atatürk, o gece müzik için düşünülen, İstanbul’dan Trabzon’a konser vermek için gelmiş olan müzik topluluğunu gereksiz buldu ve istemedi. Bu nedenle, müzik yerel sanatçılardan oluşan Necmiati Kulübünün amatör saz topluluğunca karşılandı. Atatürk, amatör sanatçıların yaptığı müziği bazen eleştirirken, bazen de beğenisini dile getirmişti. Gecenin sonunda, müzik topluluğunu beğendiğini, ancak çok da çalışmaları gerektiğini, Trabzon’a tekrar geldiğinde onları dinleyeceğini söylemişti.

Necmiati Kulübünden bir sanatçı, Atatürk’ün çok düşünceli göründüğünü, üzgün göründüğünde ise salonun tam bir sessizliğe büründüğünü anlatmıştır. Bununla birlikte, bir süre sonra Atatürk’ün neşelendiğini, tebessüm ve gülüşünün alkışlarla karşılandığını, “Yaşa Atatürk’üm” tezahüratlarının yapıldığını da belirtmiştir.

Atatürk yemekte, Doktor Neşet Ömer’e “Biz Trabzon’da mıyız?” diye sormuş, etrafındakilerin merakı karşısında da, “Sofrada hamsi yok!” demişti. Sofrada gülüşmeler olurken bir telaş da başlamıştı. Hamsinin henüz avlanmadığı o mevsimde, tuzlanmış olanlar da tüketilmişti. Bu sırada mutfakta çalışanlardan birisinin evinde hamsi olduğu öğrenilmiş ve hemen getirtilmişti. Hamsi usulüne uygun olarak hazırlanıp sofraya konulduktan sonra Atatürk, “İste gördünüz ya Neşet Ömer, şimdi Trabzon’dayız” demişti.

Üçüncü Umum Müfettiş Tahsin Uzer yemekte Atatürk’e, baş müşaviri Yahya Sezai Uzer’i tanıtmıştı. Atatürk, soyadlarının aynı olduğuna dikkat çekerek, Yahya Sezai Uzer’in soyadının “Uzay” olması teklifinde bulundu. Bu teklif sonrasında Tahsin Uzer Atatürk’e, Yahya Sezai Uzer’in çok duygulandığını, hatıra olarak saklamak üzere yeni soyadının Atatürk tarafından yazılmasını istediğini söyledi. Atatürk bu isteği uygun bularak, bir kâğıda Yahya Sezai Uzay adını yazıp imzaladı.

Köşkteki bu gecede Atatürk’ün yanında olan ve konuşulanlara tanıklık eden bir kişi, Atatürk’ün “Beni ihya ettiniz… Ölmezsem en kısa zamanda Trabzon’da aranızda olacağım.” dediğini aktarmıştır.

alıntıdır...
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi