Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Polis, ‘Çorum’u Maraş’a çevireceğiz’ dedi
#1

Çorum Katliamının Tanıkları Anlatıyor.

Çorum Katliamı’nın 33. yıldönümü. 29 Mayıs- 4 Temmuz 1980 yılında 57 kişinin öldürüldüğü ve onlarca kişinin yaralandığı olaylar Türkiye tarihinde Alevilerin, devrimci ve demokratların katledildiği tarihler olarak kayda geçti. “Komünistler ve kızılbaşlar cami bombalıyor” diyerek başlatılan ve Çorum’da Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Milönü semtine uzanan olaylarla ilgili dönemin tanıkları Ömer Samgar ile Muharrem Özünel ile görüştük.

Çorum’da olaylar başlamadan önce gergin bir hava var mıydı, nasıl gelişti bu süreç?

Muhammer Özünel: Evet, öyle bir hava vardı. Gençlik örgütlerine, kitapevlerine, demokratik kuruluşlara yönelik sürekli bombalama eylemleri yapılıyordu. Ancak bunları kimin yaptığı ortaya çıkmıyordu. Devlet ve emniyet güçleri bu olayların açığa çıkarılması için de herhangi bir çaba içerisinde olmuyordu. Saldırılar Şubat, Mart, Nisan aylarında aralıksız sürdü. Ben Endüstri Meslek Lisesinde öğretmenlik yapıyordum. 30 Mart günü iki öğrencimiz gözaltına alındı. Yine Ticaret Lisesinde de okul aile birliği başkanı idim. İki öğrencimize yönelik yapılan bu haksız gözaltı sonucu biz duyarlı halk kesimleriyle birlikte eğitimciler olarak ticaret lisesinin önüne gittik. Oradan karakolda gözaltına alınan gençler için eylem yaptık. Ancak ertesi gün beni okuldan emniyete küfürlü içerikürdüler. Bu süreç içerisinde kaba dayak, ev aramaları, kötü muamele uygulandı. Beni 30 Mart 1980 günü gözaltına alan emniyet güçleri şöyle bir şey söylemişlerdi; “Çorum’u Maraş’a çevireceğiz...” Bu cümle aklımdan hiç çıkmadı. 29 Mayıs günü de Sazak’ın ölümü bahane edildi ve olaylar başlatıldı.

Aylar öncesinden hazırlıkların olduğu anlaşılıyor ancak, Gün Sazak ile ne ilişkisi vardı bu sürecin?
Gün Sazak o dönem Gümrük ve Tekel Bakanıydı, MHP Genel Başkan Yardımcısıydı. Eşiyle bir yerden dönerken öldürülmüş. Öldürüldüğü tarih 27 Mayıs 1980. Aslına bakarsanız saldırıları Gün Sazak’la bağdaştırmak pek mümkün değil. Çünkü Gün Sazak Çorumlu değil, burayla herhangi bir bağı yoktu. Yani olayların tırmanması bu kadar hızlı gelişmesi için bir etken değildi. Çorum’da Alevi ve Sünnilerin ayrı yerlerde yaşaması ve o dönem Türkiye toplumsal muhalefeti açısından Çorum’un rolünün büyük olması ve bir şekilde bu rolü alt etme isteği yaratıyordu egemenlerde. Gün Sazak bahane edilerek, Alevi ve Sünni çatışması öne sürülerek planlanmış bir olay olarak gün yüzüne çıktı. Sazak bahane edilerek Alevi ve Sünnilerin çatışması amaçlandı.

O halde Alevi ve Sünni çatışması denilebilinir mi bu sürecin başlangıcı için?
Hayır kesinlikle denilemez. Bu planlı saldırıları, Alevilerin ve Sünnilerin inanç ve ideolojik çatışmaları sonucu ortaya çıktığı düşüncesi doğru değildir. Yani Alevi ve Sünniler bu olayları çıkartan kesim değil, olayların içerisinde kendilerini bulmuş kurban kesimlerdir. Bu olayların yöneticileri, failleri vardır. Bugüne kadar açığa çıkartılmamış olması, kimlerin parmağının olduğunu gösteriyor zaten. Örneğin beni 30 Mart günü gözaltına alan polislerden biri olan ve Kemal Maraşlı denilen kişi bu olaylar sonrası yargılanmıştır. Buna benzer birçok kişi var. Ki bu kişiler gözaltına alındığımda özellikle bana “Çorum’u Maraş’a çevireceğiz” şeklindeki söylemlerini hep tekrarlamıştı. Savcılığa sevk edildiğim o dönemlerde ifademde de bunları söylemiştim. Etkisi olmadı. Dikkate alınmadı, geçiştirildi. Bu da devletin bilgisi ve kontrolünde olduğunu gösteriyor.

29 Mayıs gününe gelirsek nasıl gelişti saldırılar süreci anlatır mısınız?
29 Mayıs günü Çorum’da cam çerçeve bırakmayacak şekilde ortalığa saldıran gruplar kendi deyimleriyle ‘küçük Moskova’ esas adı ise Milönü olan semte giriş yaptılar. Bu semt yoğunluklu olarak Alevi nüfusunun yanı sıra devrimci demokrat kesimlerin yaşadığı bir yerdir. Barikatlar ve örgütlenme konusunda çalışmalar yaptık, etkili de olmuştu. Birlikteliğimi ve kurulan barikatlar saldırıların çok fazla büyümeden önüne geçilmiş olmasını sağladı. Ancak bir sonraki gün, 30 Mayıs günü iki polis tarafından halka ateş edildi. Bunun sonucunda da çatışmalar yeniden hızlandı. Can kaybı yaşanmadı ilk etapta, ama saldırılar şiddetlendirili yordu.

Bu çatışmalar can kaybı yaşanmadan ne zamana kadar devam etti?
Bu bahsettiğim bir aylık bir süreçti. 2 Temmuz 1980 yılında Aşıklar Tepesi denilen Ekin Caddesi’nde, ilk olarak tırların yakıldığı ve askerin barikat kurduğu haberleri geldi. Sabah henüz 04.00- 05.00 sularıydı. Bir tarafta jandarma, diğer tarafta polis Milönü’ne giren faşistler yakıp yıkmaya başlamıştı. Bizi polis ve jandarma semte almadı. Evleri tutuşturmaya çalışan güruhları da engellemiyorlar dı. Polis panzerlerini ve barikatlarını hiç bozmadılar. Bine yakın kişi oraya girmeye çalışıyorduk, ama başarılı olamadık. Eğer girebilseydik saldırıları büyümeden engelleyebilird ik. Faşistler bu gücü polisin, askerin orada müdahale etmeden saldırıları destekleyen tavırlarından almışlardır. Bu şekilde polis ve asker kontrolünde olaylar 3-4 Temuz’da da devam etti. Bu iki gün içerisinde camilerden akın akın insanlar semte yönlendirilmeye başlanmış, “Komünistler Aladdin Camii’yi yakıyor, bombalıyor ne duruyorsunuz” şeklinde anonslar yapılmıştı.

‘MAHALLELER ALEVİ-SÜNNİ DİYE BÖLÜNDÜ’

2 Temmuz gününden itibaren nasıl gelişti olaylar?
Ömer Samgar: 2 Temmuz günü barikat başında beklerken yaşadığımız bir olayla başlayayım. Binbaşı gelip “Filanca hanede bomba var. Siz başaramazsınız. Biz girip bombayı bertaraf edeceğiz” dedi. Biz de “Adresi aldık. Siz burada bekleyin. Biz oraya ulaşıp bomba olup olmadığı bilgisini size veririz. Varsa da biz bertaraf ederiz. Sizin geçmenize izin vermiyoruz” dedik. Gidip araştırdığımızd a bomba olmadığını, barikatın çözülmesi için yalan atıldığını öğrendik. Kahramanmaraş’t aki gibi olmaması da daha örgütlü davranılmasında n dolayıdır.

O dönem yaşanan olaylar kamuoyuna nasıl aktarıldı?
O günlerde il dışındaydım. İzmir’de hem öğretmen, hem de öğrencilik yapıyordum. Kulağımız hep Çorum’daydı. Saat 17.00 sularında TRT radyosundan duydum. Anons “Alaaddin Camii’ne atılan bomba ile başlayan olay” sözüyle başladı. Saat 19.00’daki haberde biraz değişiklik oldu. “Alladdin Camii’nin yanında patlayan bomba üzerine” şeklinde başlayan haber saat 20.00’de “Alladdin Camii’nin yanında patladığı sanılan bomba üzerine” sözleriyle başladı. Saat 22.00’ye geldiğimizde ise Alladdin Camii de yoktu, bomba da yoktu. Çorum’da Alevisi ve Sünnisiyle birçok farklı inançtan bir arada yaşayan insanlar bölündü. Kız alıp vermeler, tarlaların ortaklığı çok yaygındı Çorum’da. Her mahallede her tür insan yaşıyordu, ama bu olaylı ikilem yaratmak isteyenler yarattılar. Mahalleler bölündü, ayrışmalar yaşandı. (Ankara/EVRENSEL)
Bul
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
Polis, ‘Çorum’u Maraş’a çevireceğiz’ dedi - Yazar: Anıtkabir - 07-11-2013, 09:57 PM

Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular / Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
Son Yorum Yazar: çerağ
07-05-2017, 03:35 AM
Son Yorum Yazar: çerağ
01-10-2017, 05:01 PM
Son Yorum Yazar: çerağ
06-23-2016, 05:21 PM
Son Yorum Yazar: çerağ
05-23-2016, 05:10 PM
Son Yorum Yazar: çerağ
05-11-2016, 11:41 PM
Son Yorum Yazar: çerağ
04-20-2016, 11:27 PM
Son Yorum Yazar: çerağ
04-06-2016, 10:28 PM

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi