Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Alevilere Özel İzin
#1

Alevilere Özel İzin detaylar yazımızda. Aleviler için bakanlıktan özel izin çıktı. Detaylar yazımızda...

Bakanlık Aleviler için gerekli özel izni çıkardı...

Hacıbektaş ilçesindeki Hacı Bektaş Veli dergahında 188 yıl aradan sonra ilk kez cem töreni yapıldı.

Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesindeki aralarında Türkiye ve Avrupa'dan katılan bir grup alevi, Hacı Bektaş-ı Veli Dergahı'nda cem töreni gerçekleştirdi.

188 YILDIR ALEVİLERE KAPALI

Hacı Bektaş-ı Veli türbesini ziyaret eden heyet daha sonra törenin yapılacağı alana geçti. Hacı Bektaş-ı Veli Postnişi Veliyeddin Ulusoy önderliğinde alevi dedesi Mehmet Turan tarafından cem töreni yapıldı. Tören sonunda gazetecilere açıklamada bulunan Alevi Kültür Dernekleri Başkanı Doğan Demir, 188 yıldır Alevilere ibadet için kapalı olan Hacı Bektaş Veli Dergahı'nda cem töreni yapmaktan dolayı mutlu olduklarını söyledi.

DERGAHTA İLK CEM

Alevilerin uzun yıllardır devlet yönetiminde olan dergahta ilk defa cem yaptıklarına dikkat çeken Demir, "Daha önce bunla ilgili olarak çeşitli girişimlerimiz oldu, küçük çapta cemler yapıldı ama ilk kez Türkiye'deki ve Avrupa'daki Alevi gurupları ortaklaşa Hacı Bektaş Veli Dergahında cem yapıyoruz. Bu bizim için çok önemli. Bundan sonra sürekli hale getireceğiz" dedi.

"SAYIN BAŞBAKAN O DÖNEM SÖZ VERMİŞTİ"

Demir, dergahlar konusunda Başbakan Davutoğlu ile seçim öncesi görüştüklerini belirterek, "Biz seçimden çok önceleri Sayın Başbakan ile bir toplantıda dergahlarımızın artık geri verilmesi noktasında bir çalışma yapılmasını istemiştik. Burada hem zorunlu din derslerini hem de Diyanet İşleri Başkanlığını gündeme getirdik. Ayrıca dergahların Alevilere verilmesini istedik. Sayın Başbakan o dönem söz vermişti. Seçimden sonra bunun bir masa etrafında oturularak konuşulmasını söylemişti. Fakat şu andaki siyasi tabloya baktığımızda ne olacağını biz de bilemiyoruz" diye konuştu.

"HERKES ŞUNU BİLSİN, ALEVİLER ARTIK ESKİ ALEVİLER DEĞİL"

Her türlü olumsuzluğa rağmen dergahlarda cem yapmaya devam edeceklerini aktaran Demir, şunları kaydetti: "Herkes şunu bilsin ki Aleviler artık eski Aleviler değil. Biz her şeye rağmen bundan sonra buralarda cem yapmaya devam edeceğiz, bu dergahlar bize verilene kadar. Sadece Hacı Bektaş Veli değil tüm dergahları biz elde edeceğiz. Bütün dergahlarımızı devletin elinden geri alacağız. Oralarda cem yapacağız, ibadet yapacağız ve bu ibadet şeklimize el koymak ne devletin ne de devleti yönetenlerin ne haddi ne hakkıdır. Bundan sonraki süreç böyle gelişecek. Biz burada olmaktan çok mutluyuz. Bundan sonraki süreçte de bütün Alevi kurumları bu işe sahip çıkıp dergahları devletin elinden alma mücadelesine devam edeceğiz.

BAKANLIK'TAN ÖZEL İZİN

"Kültür ve Turizm Bakanlığından alınan özel izinle dergahta cem töreni gerçekleştirdik lerine dikkat çeken Demir, "Turizm Bakanlığına biz başvuruda bulunduk. Sonuçta biz burada ibadet yaparken devletimizle karşı karşıya gelmek istemeyiz. Sağolsunlar onlarda bu konuda çok fazla bir engel çıkartmadı. Acı olanı şu ki kendi dergahımızı, ibadet merkezlerimizi devletin izniyle yapıyor olabilmektir." ifadelerini kullandı.
Aleviliğin tarihi


Alevî–Bâtınî dinî i’tikadının tarihî gelişim süreci[1] ve Türkler’in İslâmiyete girişi

Ana maddeler: Hoca Ahmed Yesevî, Baba Haydar, Hacı Bektaş Veli, Taptuk Emre, ve Yunus Emre
Alevîlik inancı, Anadolu’nun Müslümanlaşması sürecinde önemli izler bırakan, Hoca Ahmed Yesevî, Ebu'l Vefâ, Kutb’ûd-Dîn Haydar, Hacı Bektaş-ı Veli, Ahi Evran, Taptuk Emre, Yunus Emre ve Abdal Musa gibi önemli dînî şahsiyetlerin fikirleriyle yapılandırılmış tır. Ayrıca Alevîlik, Hallâc-ı Mansûr, Seyyid Nesîmî, İsmâ‘il Safevî (Hatai) ve Pir Sultan Abdal ile Hubyar Sultan’a da ayrı bir ehemmiyet vermektedir. Şah İsmâ‘il Safevî, Alevîlik inancının Anadolu’da yayılmasında çok önemli ve etkin bir rôl oynamıştır.[2] Alevîlik inancının, Anadolu’ya gelen Hacı Bektaş-ı Veli sayesinde ve ozanların nefesleriyle hayat bulduğuna inanılmaktadır.

Ayrıca bakınız: Sarı Saltuk, Barak Baba, Abdal Musa, Kaygusuz Abdal ve Pir Sultan Abdal


İran ruhunun yarattığı Şîʿa-i Bâtın’îyye

Ana maddeler: Bâtın, Bâtınîlik, İsmâilîyye, Ezoterizm, ve Nusayrîler

Irak kıt’asında fi’len Şîʿa-i Bâtın’îyye’yi teşkilâtlandıra n Meymûn’ûl-Kaddâh’dan itibaren zamanımızdaki Hindistan Bâtınîlerinin reisi ve Nizarî İsmailileri’nin mukaddes makâmının Sâhib-î Â’zamları olan Ağa Hanlar’a gelinceye kadar geçen on üç asırlık “Bâtınîlik” tarihini topyekün mütalaa etmedikçe bu önemli harekâtın ortaya çıkardığı mezhebe ait hakikî bir fikir elde edilemez. “Bâtınîlik Hareketi” Mısır’da Fâtımî Halifelerinden Ebû Tamîm Ma’add el-Mûstensir bil-Lâh’tan, İran’da Hükümet-î Melâhide’yi kuran meşhur Hasan bin Sabbah’ın Elemût’undan, Suriye Bâtınîler Reisi Râşid’ûd-Dîn Sinan’ın ikâmet ettiği Misyaf Kalesi’nden, Anadaolu’da bütün Bâtınîlerce üstâd-ı â’zam mertebesine yükseltilmiş olan Hallâc-ı Mansûr, Ebû’l Vefâ Harezmî, Baba İlyâs Horasanî, Hacı Bektaş Veli ve Fadl’Allah Ester-Âbâdî’den İmâd’üd-Dîn Nesîmî’ye kadar süregelen uzun bir yolda yürüyen şahsiyetlerden, bil’umum Afrika Bâtınîliği’ni idare eden İbn-i Meserret’ten, Hindistan Bâtınîliği’ni meydana getiren Ahmed bin Keyyâl’den, ve Türkistan Bâtınîliği’ni kuran Muin’ed-Dîn Nâsır-ı Hüsrev’den oluşan koca bir teşkilâtlanmanı n ürünü olarak vücûda gelmiştir.

sonhaberizle.com

alevi haber
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular / Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
Son Yorum Yazar: çerağ
03-29-2016, 02:30 AM
Son Yorum Yazar: bektasi
03-07-2015, 04:37 AM
Son Yorum Yazar: bektasi
12-22-2014, 03:37 AM

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi