Kul Himmet
.
Elif Allah adın okur yazarım
Hacem bir ders verdi Be deyü deyü
Te ile Se düşecek nazarım
Cim cemalin Ay'dır Ha deyü deyü
Hı Hıdır İlyas'tır ezel ezelden
Haberini aldık Dal ile Zal dan
Rı, Bi bize bir haber verir elden
Gidersin yolları Zı deyü deyü
Sin de sualimi sormaya geldim
Şın dedim şunda eğlendim kaldım
Şad okudum Dad'ı haberin aldım
Tı, Zı, Ayn, Gayn, De deyü deyü
Kaf deyince türlü Kaf dağını gezdim
Ne deyince türlü mana yazarım
Lam, da Mim 'de Nun'da kaldı nazarım
Nic"oldu Vav ile Hı deyü deyü
Kul Himmet'im bunu söyledi
İndi aşk ile deryasını yolladı
Yirmi dokuz harfi tamam eyledi
Ahiri Lamelif Ye deyü deyü.
Hırıl hırıl hırlasınlar
Bize taş atıp ürenler
Eşek olsun zırlasınlar
Bize taş atıp ürenler
Bir keleşde uşak olsun
Çingeneye kuşak olsun
Malatya'ya eşek olsun
Bize taş atıp ürenler
İçi dışı soğuk olsun
Didilenmiş kavuk olsun
Eğribük'e tavuk olsun
Bize taş atıp ürenler
Kilisede puta dönsün
Ters nallanmış ata dönsün
Uyuz olmuş ite dönsün
Bize taş atıp ürenler
Teslim Abdal der, onmasın
Dünyada murat almasın
Ahrette iman bulmasın
Bize taş atıp ürenler
Teslim Abdal
Doğruyu yanlıştan ayırt edebilen bir insan olmak istiyorsan perhiz ehli ol ve her işin peşinden koşma.
Büyüklere hizmet et, küçüklere karşı şefkatli ol. Bencil olma.
Aşk derdinden gafil olma. Allah'ı kendi vücudundan dışarıda arama. Çünkü bulamazsın.
Giydiğin insanlık elbisesini ganimet bil. Bildiğini yerinde söyle. Bilmediğini sor. Herkese dürüst davran. Kendini beğenmişlerden olma.
Bir şeyi kaybetmişsen onu ara. Kaybetmediğin bir şey için isyan etme.
Gündüzü küfürlü içeriküren, geceyi getiren, bazen karanlığı, bazen, aydınlığı ortaya çıkaran, bu cihanı halden hale sokan kuvvete sahip Allah'a asi olma.
Kaygusuz Abdal
MUHAMMED ALİ'NİN ALDIM ELİNİ
Muhammed Ali'nin Aldım Elini
Hak Deyip Tuttuğum Elden Ayrılmam
On İki İmamın Tuttum Yolunu
Hak Deyip Tuttuğum Yoldan Ayrılmam.
Mürşidin Nefesi Hak Nefesidir
Mürşid Sözün Tutmayanlar Asidir
Mürşidin Rızası Hak Rızasıdır
Hak Deyip Tuttuğum Yoldan Ayrılmam
Muhammed Ali'nin Aldım Elini
Hak Deyip Tuttuğum Elden Ayrılmam
On İki İmamın Tuttum Yolunu
Hak Deyip Tuttuğum Yoldan Ayrılmam.
Mürşidin Nefesi Hak Nefesidir
Mürşid Sözün Tutmayanlar Asidir
Mürşidin Rızası Hak Rızasıdır
Hak Deyip Tuttuğum Yoldan Ayrılmam
Mürşidin Gittiği Veli Yoludur
Gitme Dediğine Gitmemelidir
Zahir Batın Muhammed Ve Ali'dir
Hak Deyip Tuttuğum Yoldan Ayrılmam
Hak Erenler Bir Araya Derilse
Cümle Aşıklara Nasip Verilse
Aşikare Hak Gözüyle Görülse
Hak Deyip Tuttuğum Yoldan Ayrılmam
Şah Hatayi'm Hak Bil Tuttuğum Eli
Zahirde Batında Hak Gördü Seni
Gerçek Erenlerden Aldım Haberi
Hak Deyip Tuttuğum Yoldan Ayrılmam
SORMA BE BİRADER MEZHEBİMİZİ
Sorma be birader mezhebimizi
Biz mezhep bilmeyiz yolumuz vardır
Çağırma meclis-i riyaya bizi
Biz şerbet içmeyiz dolumuz vardır
Bizim söyleyecek sözümüz vardır
Biz müftü bilmeyiz fetva bilmeyiz
Kıl ü kal bilmeyiz ifta bilmeyiz
Hakikat bahsinde hata bilmeyiz
Şah-ı Merdan gibi ulumuz vardır
Bizim söyleyecek sözümüz vardır
Bizlerden bekleme züht ü ibadet
Tutmuşuz evvelden rah-ı selamet
Tevella olmaktır bize alamet
Sanma ki sağımız solumuz vardır
Bizim söyleyecek sözümüz vardır
Ey zahit surete tapma hakkı bul
Şah-ı velayete olmuşuz hep kul
Hakikat şehrinden geçer bize yol
Başka şey bilmeyiz Ali'miz vardır
Bizim söyleyecek sözümüz vardır
Nesimi özünü fas etme sakın
Ne bilsin ham ervah likasın hakkın
Hakkı bilmeyene Hak olmaz yakın
Bizim Hak katında elimiz vardır
Bizim söyleyecek sözümüz vardır
Kul Himmet
Yerde insan gökte melek yoğuken
Kudretinden bir nur indi süzüldü
Cümle mahluk kandildeki nur iken
"Ayın" Ali "Mim"Muhammed yazıldı
0 dem yaratıldı dev ile peri
Kaftan Kafa hükmederdi herbiri
Vardı hem onların bir sultanları
Gayet pehlivandı zor bazu idi
Üçyüz elli batman gürzü çıkardı
Uzun kargı kûh-i Kafi yıkardı
Cümle dağlar onun havfin çekerdi
Yedi iklim dört köşeye zar idi
Üçyüz aitmiş arşın idi kameti
Hiçbir kula benzemezdi heybeti
Yetmiş yedi arşın idi sıfatı
Bakınca mağripten maşrık düz idi
Kaf dağında bir bağ vardı hurmadan
0l vakit yok idi dünyada insan
Gördü bağ içinde bir tane civan
Şad ü hurrem olup gayet sevindi
Nigâr mısın deyip sundu elini
Benliğinden geçti sindi halini
Özge bilemedi hiç ahvalini
Tezden hemen yüz üstüne yıkıldı
Yedi günden sonra buldu özünü
Eli bağlı kan doldurmuş gözünü
Sultan Süleyman'a vurdu yüzünü
Süleyman'sın şu bendini çöz indi
Süleyman der kim bağladı elini
Kaddin hilal olmuş bükmüş belini
Kim eyledi sana bunca zulümü
Hakk'ın emri böyle imiş gez indi
Dev de der ki beni bağlayan uşak
Akıl baliğ değil on iki ancak
Bir darp ile beni eyledi helak
Yavru şahin gibi uçtu süzüldü
Süleyman der biz bu sırrı biliriz
01 işi tutanı biz de severiz
Sanma senin ellerini çözeriz
Elin bağlı bin yıl dahi gez indi
Dev de der ki âhirinde n'olacak
Bu dert bize kıyamete kalacak
Süleyman der Muhammed var gelecek
Âhir zaman yakın derler sezildi
Nice bin yıl geçti nice bin saat
Yer duruldu karşı geldi yedi kat
Zahir oldu Ali ile Muhammed
Karşısında dev dirildi dizildi
Mekke Medine'nin halkı duruştu
Devi görenlerin tebdili şaştı
Kabe'nin üstüne gölgesi düştü
Kamu görenlerin benzi bozuldu
Yedi iklim padişahı geldiler
Geldiler de taraf taraf kondular
Tezden Muhammed'e haber verdiler
Gelince bir haber al gel tez dedi
Muhammed der dev'e nerde bağlandın
Adın nedir bunca nerde eylendin
Süleyman Nebi'ye Nuh'a varmadın
Elin bağlı bin yıl dahi gez indi
Dev de der ki yüzbin adım atladım
Kaftan Kafa kadar hükmeder idim
Süleyman Nebi'ye Nuh'a uğradım
Ne yaram öğündü ne bağ çözüldü
Yüz yiğirmi dörde verilmez adet
Bunca peygamberden bulmadım medet
Eleman mürüvvet kıl ya Muhammed
Kuşça canım kafesinden süzüldü
Süleyman'dan haberini alın mı
Kaftan ırak yollarından gelin mi
Görünceğiz sen oğlanı bilin mi
Eğlenme de şu orduyu gez indi
Büyük küçük bu haberi duydular
Dellal koyup çarşı çarşı sordular
Cümlesi de derildiler geldiler
Hepsi devin karşısında dizildi
Nice günler geçti aylar savuştu
Dert ehli de dermanına kavuştu
Bunca insan tekçe tekçe buluştu
Gümanım kalmadı umum üzüldü
Dev de der ki beni aldı bu merak
Gelemem bir dahi menzilim ırak
Aradığım oğlan hurdadır mutlak
Yana yana şu vücudum köz oldu
Muhammed der deve dava eyledin
Bunca halkı bir araya derledin
Oğlan burda sen oğlanı görmedin
Elin bağlı bin yıl dahi gez indi
Dev de der ki sanman beni deliyim
Kaftan ırak yollarımdan gelirim
Görünceğiz ben oğlanı bilirim
Kaşlarında mim duası yazılı
Hak emriyle gökten Cebrail indi
îndi de namına sultanı sundu
Allah Muhammed'e selâm gönderdi
Muhammed'sin dev bendini çöz indi
Muhammed Selman'a gel dedi geldi
Âleme bir nurdur balkıdı doğdu
Selman'ın donunda Ali'yi gördü
Dev Muhammed hırkasına sarıldı
Dev de Muhammed'e söyler pusudan
İşte ellerimi bağlayan oğlan
Yerde insan gökte melek yoğuken
Duyar idim çok dev başın keserdi
Ali devin kusuruna kalmadı
Kimi inandı da kim'inanmadı
Tâ elesten ikrar veren dönmedi
Münkirin gönlüne lanet yazıldı
Büyük küçük bu haberi işitti
Ali'nin sırrına kim erdi yetti
Dev müslüman oldu sılaya gitti
Cemaat dağıldı alay bozuldu
Kul Himmet Üstadım dediğim neden
Gitmiyor sevdası bir dem serimden
İkrarlık güderek elest deminden
Hakk'ın ismi kalbimize yazıldı...
Âteş-i aşka düşelden Mustafâ’nın aşkına,
Yanmışam pervâne-veş çün Murtazâ’nın aşkına.
Pârelerse bu vücûdum hırkasın teslîm edem,
Şâh Hasan şâhım Hüseyn-i Kerbelâ’nın aşkına.
Dünye vü ukbâ benim aynime gelmez zerrece,
Vermişem billâh Ali Zeyne’l-abânın aşkına.
Kim ki düştü cim cemâlin aşkına cândan geçer,
Bâkır-ı sâdık imâm-ı reh-numânın aşkına.
Ana ata kavm u kardaş fikrini dilden getür,
Mûsi-i Kâzım Ali Mûsâ Rızâ’nın aşkına.
Varlığın terk eyle ey cân istegil ömre bekâ,
Şâh Takî vü bâ-Nakî nûr-ı Hüdâ’nın aşkına.
İsterem nûr-ı cemâlin yâ Ali senden meded,
Askerî vü Mehdi-i sâhib-zamânın aşkına.
Aşık Virani Baba
En üstün ibadet;
Sıkıntılı anında, Sabırla kurtulmayı beklemektir..!
- Hz. Muhammed
Kulak verdim dört köşeyi dinledim
Ardımızdan gıybet eden çoğumuş
Ben dünyayı sonsuza dek bellerdim
Meğer dünya dört sultanlık yerimiş
Karşıda uzanır yapraklı dağlar
Hastanın derdini bilemez sağlar
Her nere vardıysam dertliler ağlar
Gezdim şu alemi dertsiz yoğumuş
Karac'oğlan der ki dosta sarılam
Su değilem bulanıp da durulam
Bu dünyada sevdiğine sarılan
Ahirette sorgu sual yoğumuş
Karacaoğlan
alevi sözleri
Erenler serveri gerçekler piri
Hünkar Hacı Bektaş erleriyiz biz
Balım Sultan Abdal Musa şahımız
Seyid Ali Sultan gülleriyiz biz
Kaygusuz Sultan'dır bir serdarımız
Kara donlu candır türbedarımız
Kanber Ali Sultan şehsüvarımız
Necef deryasının güheriyiz biz
Sarı İsmail Hacım Sultan ulumuz
Şah-ı Horasan'a çıkar yolumuz
Muhammed Ali'den kokar gülümüz
On iki tarikatın serveriyiz biz
Türabi üçlerin birisi oldu
Yedilerle kırklar meclise güldü
Horasan erleri azmedip geldi
Muhammed Ali'nin kullarıyız biz
Turabi Baba