01-20-2019, 02:21 AM
Hazreti Ali yolculuğa hazırlanırken, yaşlı ve kör bir adam yaklaşarak dedi ki :
Bana bir ekmek verir misiniz?
Buyurdu ki :
Kanber bu adama bir ekmek ver.
Kanber dedi ki : Ekmek bohçanın içindedir. Açıp vereyim.
Hz Ali Buyurdu : Bohçayı içindekilerle ver.
Kanber dedi : Bohça devenin yükünün içindedir. Açıp vereyim.
Buyurdu : Devenin yükünü olduğu gibi ver.
Kanber dedi : Yük deveye bağlı. Çözüp vereyim.
Buyurdu : Deveyi yükü ile ver gitsin.
Dedi : Yedi deve birbirine bağlı. Açıp vereyim.
Buyurdu : Develeri yükleri ile ver gitsin.
Kanber baştaki devenin yularını yaşlı adamın eline verip ters istikamet kaçmaya başladı...
Hazreti Ali buyurdu ki : Mal benim malımdır bağışlıyorum. Sana ne oluyor?
Kanber dedi ki : Bugün yine cömertliğin coşmuş. Korkarım bu gidişle beni de bu adama hediye veresin . Halbuki ben kendimi sana hizmete adamışım .
...... Yaşlı adam dedi ki :
Kimsin sen?? Senden bir ekmek istedim. Sen ise yedi deveyi üzerinde yükü ile verdin.
Buyurdu ki : Ben Ebutalib oğlu Aliyim.
Bunu duyan adam eğilip ellerine sarıldı.
Yıllardır seni arıyordum. Adını Tevratta okumuştum. Adını duyduğum an gönlüme yerleştin .
Buyurdu ki : Biz Ehlibeyt bahşettiğimiz malı geri almayız. Hepsi senindir.....
Sonra adam hayat hikayesini anlatmaya başladı.
Çocukken senin adını okuyup herkese seni anlattım. Babam bölgenin en ileri gelenlerinden idi. Beni çok uyardı ve sonunda vurup gözlerimi kör etti. Ben de senin aşkınla düştüm çöllere ve sana şimdi kavuştum. Şimdi sana kavuştuktan sonra ben malı mülkü ne edeyim.
Hazreti Ali ellerini onun gözlerine çekti ve...
(Cömertlik bize ŞAHI Merdan'dan kalma diyen canlara selam olsun.)
alıntıdır...
Bana bir ekmek verir misiniz?
Buyurdu ki :
Kanber bu adama bir ekmek ver.
Kanber dedi ki : Ekmek bohçanın içindedir. Açıp vereyim.
Hz Ali Buyurdu : Bohçayı içindekilerle ver.
Kanber dedi : Bohça devenin yükünün içindedir. Açıp vereyim.
Buyurdu : Devenin yükünü olduğu gibi ver.
Kanber dedi : Yük deveye bağlı. Çözüp vereyim.
Buyurdu : Deveyi yükü ile ver gitsin.
Dedi : Yedi deve birbirine bağlı. Açıp vereyim.
Buyurdu : Develeri yükleri ile ver gitsin.
Kanber baştaki devenin yularını yaşlı adamın eline verip ters istikamet kaçmaya başladı...
Hazreti Ali buyurdu ki : Mal benim malımdır bağışlıyorum. Sana ne oluyor?
Kanber dedi ki : Bugün yine cömertliğin coşmuş. Korkarım bu gidişle beni de bu adama hediye veresin . Halbuki ben kendimi sana hizmete adamışım .
...... Yaşlı adam dedi ki :
Kimsin sen?? Senden bir ekmek istedim. Sen ise yedi deveyi üzerinde yükü ile verdin.
Buyurdu ki : Ben Ebutalib oğlu Aliyim.
Bunu duyan adam eğilip ellerine sarıldı.
Yıllardır seni arıyordum. Adını Tevratta okumuştum. Adını duyduğum an gönlüme yerleştin .
Buyurdu ki : Biz Ehlibeyt bahşettiğimiz malı geri almayız. Hepsi senindir.....
Sonra adam hayat hikayesini anlatmaya başladı.
Çocukken senin adını okuyup herkese seni anlattım. Babam bölgenin en ileri gelenlerinden idi. Beni çok uyardı ve sonunda vurup gözlerimi kör etti. Ben de senin aşkınla düştüm çöllere ve sana şimdi kavuştum. Şimdi sana kavuştuktan sonra ben malı mülkü ne edeyim.
Hazreti Ali ellerini onun gözlerine çekti ve...
(Cömertlik bize ŞAHI Merdan'dan kalma diyen canlara selam olsun.)
alıntıdır...