04-30-2016, 12:35 AM
Pir Sultan Abdal 16.yüzyıl Osmanlı döneminde yaşamış, nefesleri ve başkaldırısıyla halka mal olmuş, mazlumla bütünleşmiş, bir lider bir dava adamı olarak bilinir..Asıl adı Haydar’dır..Yaşamının büyük bölümünü Sivas’ın Yıldızeli İlçesi’nin Banaz Köyü’nde geçirmiştir. Nefeslerinde Hak Muhammed Ali, On İki İmam ve Ehlibeyt sevgisini işlemiş, Alevi-Türk ozanı olarak kabul edilmiştir..Oysaki Pir Sultan Abdal, Alevilik inancında önemli bir yeri olan yedi maşuktan biridir..
Pir Sultan Abdal nefesleriyle ve yaşamıyla 16.yüzyıl Osmanlı toplumuna ayna tutmaktadır..Anadolu’yu sömüren, Alevileri acımasızca katleden Osmanlı yönetimine karşı açıkça başkaldırmıştır..
Pir Sultan, kavgasının nedenini şu nefesleriyle dile getirmiştir :
Kocabaşlı koca kadı
Sende hiç din iman var mı?
Haramı helali yedi
Sen de hiç din iman var mı?
Pir Sultan’ım, zatlarımız
Gerçektir şöhretlerimiz
Haram yemez itlerimiz
Bu sözümde yalan var mı?
Mücadeleci kimliğiyle ön plana çıkan Pir Sultan bir zamanlar kendisiyle birlikte aynı Alevi dergahında yetişen Hınzır Paşa tarafından asi ilan edilmiştir..Alevi inancına göre yetişen Hınzır Paşa Osmanlıda devlet memuru olunca yoluna ihanet etmiş , dünya kürküne nefsini satmış ve Pir Sultan’ı kendisine boyun eğmeye zorlamıştır..
Pir Sultan nefeslerinde bu durumu şöyle dile getirmiştir :
Yürü bire Hızır Paşa
Senin de çarkın kırılır
Güvendiğin padişahın
O da bir gün devrilir.
Şahı sevmek suç mu bana?
Kem bildirdin beni Han’a
Can için yalvarmam sana
Şehinşah bana darılır.
Alevi ozanı ve halk adamı olarak tanınan Pir Sultan’ın hayatında ‘’şah’’ kelimesi önemli bir yer tutmaktadır..Şah’tan kasıt Hz.Ali’nin kendisidir..Her ne kadar bir ozan bir mücadele adamı olarak tanınsa da aslında Pir Sultan Hak tarafından topluma ışık olarak gönderilmiş, Ehlibeyt davasını süren bir Ehlibeyt Evliyası’dır..’’Bilmeyenler bilsin beni , Ben Ali’yim Ali benim ‘’ derken Şahı Merdan Hz.Ali’nin bin bir sıfatından biri olduğunu açıkça belirtmiştir..
Pir Sultan, Hınzırın eziyetlerinden kaçarak yıllarca sürgün hayatı yaşamıştır..Gittiği her yerde insanlığa ışık olmuştur.. iyiyi, doğruyu ve Hak Muhammed Ali yolunun güzelliklerini anlatabilmek için uğraş vermiştir, davası ve yolu uğruna çileler çekmiştir..En sonunda ‘’bir kuru canım kaldı yeter’’ diyerek doğduğu topraklara geri dönmüştür..Hınzır tarafından zindana atılmış, yaptıklarından pişman olması ve Şah kelimesini kullanmaması karşılığında canının bağışlanacağı söylenmiştir.... Oysaki Pir Sultan candavasını değil, Muhammed Ali yolunun davasını sürmekteydi..
Son nefesine kadar Şahı Merdan Ali aşkına, şah kelimesini kullanmaya devam etmiştir.
Hızır Paşa bizi berdar etmeden
Açılın kapılar şah’a gidelim
Siyaset günleri gelip çatmadan
Açılın kapılar Şaha gidelim.
Karşıda görünen ne güzel yayla
Bir dem süremedim giderim böyle
Ala gözlü pirim sen himmet eyle
Ben de bu yayladan Şah’a giderim.
Pir Sultan Abdal’ım dünya durulmaz
Gitti giden ömür, geri dönülmez
Gözlerim de Şah yolundan ayrılmaz
Ben de bu yayladan Şah’a giderim.
Tüm Ehlibeyt Erenleri gibi Pir Sultan Abdal’da yaşadığı dönemde iftiralara uğramış,nefsini yezide satanlar tarafından taşa tutulmuştur..Yaşattığı bütün kerametlere rağmen Hınzır tarafından asılmıştır..
Çilelerle gecen bir ömürden sonra 72 yaşında asılarak kayba girmiştir..Mübarek asıldığı zaman Hak tarafından bir tufan kopmuş, yer gök sele gitmiş, mübarek bedeni o sele karışmış ve kaybolmuştur..Bu nedenle bilinen bir türbesi bulunmamaktadır..
Pir Sultan Abdal ve tüm Ehlibeyt Erenlerine aşk ile niyazımız olsun...
Elif-K...
http://www.zohreanaforum.com/sorularla-a...imdir.html
Pir Sultan Abdal nefesleriyle ve yaşamıyla 16.yüzyıl Osmanlı toplumuna ayna tutmaktadır..Anadolu’yu sömüren, Alevileri acımasızca katleden Osmanlı yönetimine karşı açıkça başkaldırmıştır..
Pir Sultan, kavgasının nedenini şu nefesleriyle dile getirmiştir :
Kocabaşlı koca kadı
Sende hiç din iman var mı?
Haramı helali yedi
Sen de hiç din iman var mı?
Pir Sultan’ım, zatlarımız
Gerçektir şöhretlerimiz
Haram yemez itlerimiz
Bu sözümde yalan var mı?
Mücadeleci kimliğiyle ön plana çıkan Pir Sultan bir zamanlar kendisiyle birlikte aynı Alevi dergahında yetişen Hınzır Paşa tarafından asi ilan edilmiştir..Alevi inancına göre yetişen Hınzır Paşa Osmanlıda devlet memuru olunca yoluna ihanet etmiş , dünya kürküne nefsini satmış ve Pir Sultan’ı kendisine boyun eğmeye zorlamıştır..
Pir Sultan nefeslerinde bu durumu şöyle dile getirmiştir :
Yürü bire Hızır Paşa
Senin de çarkın kırılır
Güvendiğin padişahın
O da bir gün devrilir.
Şahı sevmek suç mu bana?
Kem bildirdin beni Han’a
Can için yalvarmam sana
Şehinşah bana darılır.
Alevi ozanı ve halk adamı olarak tanınan Pir Sultan’ın hayatında ‘’şah’’ kelimesi önemli bir yer tutmaktadır..Şah’tan kasıt Hz.Ali’nin kendisidir..Her ne kadar bir ozan bir mücadele adamı olarak tanınsa da aslında Pir Sultan Hak tarafından topluma ışık olarak gönderilmiş, Ehlibeyt davasını süren bir Ehlibeyt Evliyası’dır..’’Bilmeyenler bilsin beni , Ben Ali’yim Ali benim ‘’ derken Şahı Merdan Hz.Ali’nin bin bir sıfatından biri olduğunu açıkça belirtmiştir..
Pir Sultan, Hınzırın eziyetlerinden kaçarak yıllarca sürgün hayatı yaşamıştır..Gittiği her yerde insanlığa ışık olmuştur.. iyiyi, doğruyu ve Hak Muhammed Ali yolunun güzelliklerini anlatabilmek için uğraş vermiştir, davası ve yolu uğruna çileler çekmiştir..En sonunda ‘’bir kuru canım kaldı yeter’’ diyerek doğduğu topraklara geri dönmüştür..Hınzır tarafından zindana atılmış, yaptıklarından pişman olması ve Şah kelimesini kullanmaması karşılığında canının bağışlanacağı söylenmiştir.... Oysaki Pir Sultan candavasını değil, Muhammed Ali yolunun davasını sürmekteydi..
Son nefesine kadar Şahı Merdan Ali aşkına, şah kelimesini kullanmaya devam etmiştir.
Hızır Paşa bizi berdar etmeden
Açılın kapılar şah’a gidelim
Siyaset günleri gelip çatmadan
Açılın kapılar Şaha gidelim.
Karşıda görünen ne güzel yayla
Bir dem süremedim giderim böyle
Ala gözlü pirim sen himmet eyle
Ben de bu yayladan Şah’a giderim.
Pir Sultan Abdal’ım dünya durulmaz
Gitti giden ömür, geri dönülmez
Gözlerim de Şah yolundan ayrılmaz
Ben de bu yayladan Şah’a giderim.
Tüm Ehlibeyt Erenleri gibi Pir Sultan Abdal’da yaşadığı dönemde iftiralara uğramış,nefsini yezide satanlar tarafından taşa tutulmuştur..Yaşattığı bütün kerametlere rağmen Hınzır tarafından asılmıştır..
Çilelerle gecen bir ömürden sonra 72 yaşında asılarak kayba girmiştir..Mübarek asıldığı zaman Hak tarafından bir tufan kopmuş, yer gök sele gitmiş, mübarek bedeni o sele karışmış ve kaybolmuştur..Bu nedenle bilinen bir türbesi bulunmamaktadır..
Pir Sultan Abdal ve tüm Ehlibeyt Erenlerine aşk ile niyazımız olsun...
Elif-K...
http://www.zohreanaforum.com/sorularla-a...imdir.html