12-18-2015, 01:47 AM
Anadolu’daki Alevilerde anlatilan rivayetlerde, Hizir Aleyhisselam ve Ilyas Aleyhisselam peygamber mertebesinde iki kardestirler.
Kutsal kitaplarda anlatildigi üzere; Nuh Aleyhisselam Tanri’ya seslenerek “Yarabbi kullarinin bana ne yaptigini görüyor musun bunlara hidayet ver, dogru yolu göster. Hidayetten nasipleri yoksa bana sabir ver. Bunlarin içinde imana gelecek kimse var ise bana bildir.’’ diye yalvardi.
Allah’tan bir vahiy geldi ve : “Bir gemi yap! Imana gelenleri o gemiye al. Tufan kopacak, sana inanmayanlar ve Allaha iman etmeyenler helak olacaklar.’’ dendi. Bir rivayete göre de kendisine inanmayan Kenan adindaki oglu ve annesi bu gemiye binmediler ve tufanda boguldular. Tufan zamani gemi su üzerinde bir süre dolasdikdan sonra bir afat basladi. Firtinaya ve dalgalara tutulan gemideki halk feryat ve figan ederek ’’ Ya Hizir, sen bizi kurtar!’’ diye dua ettiler. Üç gün üç gece firtina devam etti. Gemi her taraftan su almaya basladi ve batti batacak derken, bu sirada bir yesil el gelip gemiyi batmaktan kurtardi. Bu olaydan sonra sular sakinlesti, firtina durdu. Iste o zamandan beri insanlar, Dergahi Hakk’a üç gün oruç nazir etmisler. Böylece her yil üç gün oruç tutarak Hizir Aleyhisselam’in yardimini dilerler.
Anadolu’daki Alevilerde anlatilan rivayetlerde, Hizir Aleyhisselam ve Ilyas Aleyhisselam peygamber mertebesinde iki kardestirler. Bunlardan Hizir karada IIyas deryada zorda ve darda kalanlarin imdadina kosarlar ve ikisi de ölümsüzdürler.
Abi hayat çesmesinden su içtiklerine, abi hayat ölümsüzlük çesmesinden su içenlerin yanliz bu iki kutsal kisinin olduguna, hep yasadiklarina, her yerde hazir ve nazir olduklarina inanilir. Onlar yürekten ask ile çagiran herkesin imdadina erisirler.
Hizir Aleyhisselam bizim inancimizda ak sakalli, nur yüzlü, boz bir ata binip dagda ve deryada dolasir. Onun için halk dilinde(Bozatli Hizir) diye çagrilir ve hakkinda binlerce hikaye vardir.
Aleviler, Hizir ayinda üç gün oruç tutup, Hizir Cemi yapar ve kurban keserler. Bu dönemde aile ziyaretleri yapilir, oruca niyetlenilir, aksam yemeginden sonra sahura kalkmadan ertesi günün aksamina kadar oruç tutulur. Genellikle mevsim itibariyla kisin Hizir orucu tutuldugundan, insanlar Anadoludaki küçük yerlesim birimlerinde(köylerde ve mezralarda ) yan yanadirlar. Sazlar çalinir, deyisler söylenir ve Hizir Aleyhiselam ile ilgili menkibeler anlatilir.
Orucun üçüncü günü bugday taneleri sacda kavrularak tastan yapilmis el degirmenlerinde(distar) ögütülür. Dersim - Tunceli yöresinde bu gelenek halen sürmektedir. El degirmeninde ögütülen bugday unu, irmik gibi olur. Elenerek, tepsi veya temiz bir bez üzerine toplanir, hiç dokunmadan o gece bekletilir. Genç kizlar ve oglanlar, hane halki niyet tutar ve uyurlar.
Ertesi sabah irmigin üzerinde iz olup olmadigina bakilir. Sayet iz varsa Hizir in ugradigina inanilir ve dua edilir. Alevilerin yasadigi çogu bölgede bu kavrulmus ve ögütülmüs bugday irmigine gavut denilir. Bu irmik oruç sonunda pisirilip içine tereyagi dökülerek tüm komsularla birlikte dua edilerek yenir. Sira ile her evden birkaç lokma yenilerek köydeki tüm evler dolasilir. Hizir ayinda cem yapan aileler pirini veya rehberini çagirir, kurbanini keser. Mali durumu iyi olmayanlar kurban kesmeden de cem yapabilir. Alevi köylerinde Hizir Cemi oldukça yaygindir. Asagi yukari her hane Cem yapar.(1980’e kadar kadar böyleydi. )
Ceme herkes banyosunu yaparak, temiz elbiselerini giyerek katilir. Uzun zaman oturamayacak ve anlatilanlari dinleyemeyecek yastaki küçük çocuklar ve hastalar ceme gitmez veya küfürlü içerikürülmez. Kadinlar, ceme giderken süs ve ziynet esyalari takmazlar. Hakkin huzuruna oldukça sade ve temiz gidilir.
Anadolu Alevilerinde Bozatli Hizir sözü oldukça yaygindir. ‹nsanlar çogu yeminlerini ve adaklarini onun adiyla yaparlar. Hizir askina istenen ve Hizir askina verilen seyler makbul ve muteberdir. Isimlerin çogu Hizir adiyla anilir (Hizir dagi, Hizir ocagi, Hizir çesmesi, Hizir gölü, Hizir yolu).
Bozalti Hizir darda kalan tüm insanlarin yardimcisi ve bekçisi olsun.
Yazar: Hasan Kilavuz Dede
Kaynak: alevi.com
Kutsal kitaplarda anlatildigi üzere; Nuh Aleyhisselam Tanri’ya seslenerek “Yarabbi kullarinin bana ne yaptigini görüyor musun bunlara hidayet ver, dogru yolu göster. Hidayetten nasipleri yoksa bana sabir ver. Bunlarin içinde imana gelecek kimse var ise bana bildir.’’ diye yalvardi.
Allah’tan bir vahiy geldi ve : “Bir gemi yap! Imana gelenleri o gemiye al. Tufan kopacak, sana inanmayanlar ve Allaha iman etmeyenler helak olacaklar.’’ dendi. Bir rivayete göre de kendisine inanmayan Kenan adindaki oglu ve annesi bu gemiye binmediler ve tufanda boguldular. Tufan zamani gemi su üzerinde bir süre dolasdikdan sonra bir afat basladi. Firtinaya ve dalgalara tutulan gemideki halk feryat ve figan ederek ’’ Ya Hizir, sen bizi kurtar!’’ diye dua ettiler. Üç gün üç gece firtina devam etti. Gemi her taraftan su almaya basladi ve batti batacak derken, bu sirada bir yesil el gelip gemiyi batmaktan kurtardi. Bu olaydan sonra sular sakinlesti, firtina durdu. Iste o zamandan beri insanlar, Dergahi Hakk’a üç gün oruç nazir etmisler. Böylece her yil üç gün oruç tutarak Hizir Aleyhisselam’in yardimini dilerler.
Anadolu’daki Alevilerde anlatilan rivayetlerde, Hizir Aleyhisselam ve Ilyas Aleyhisselam peygamber mertebesinde iki kardestirler. Bunlardan Hizir karada IIyas deryada zorda ve darda kalanlarin imdadina kosarlar ve ikisi de ölümsüzdürler.
Abi hayat çesmesinden su içtiklerine, abi hayat ölümsüzlük çesmesinden su içenlerin yanliz bu iki kutsal kisinin olduguna, hep yasadiklarina, her yerde hazir ve nazir olduklarina inanilir. Onlar yürekten ask ile çagiran herkesin imdadina erisirler.
Hizir Aleyhisselam bizim inancimizda ak sakalli, nur yüzlü, boz bir ata binip dagda ve deryada dolasir. Onun için halk dilinde(Bozatli Hizir) diye çagrilir ve hakkinda binlerce hikaye vardir.
Aleviler, Hizir ayinda üç gün oruç tutup, Hizir Cemi yapar ve kurban keserler. Bu dönemde aile ziyaretleri yapilir, oruca niyetlenilir, aksam yemeginden sonra sahura kalkmadan ertesi günün aksamina kadar oruç tutulur. Genellikle mevsim itibariyla kisin Hizir orucu tutuldugundan, insanlar Anadoludaki küçük yerlesim birimlerinde(köylerde ve mezralarda ) yan yanadirlar. Sazlar çalinir, deyisler söylenir ve Hizir Aleyhiselam ile ilgili menkibeler anlatilir.
Orucun üçüncü günü bugday taneleri sacda kavrularak tastan yapilmis el degirmenlerinde(distar) ögütülür. Dersim - Tunceli yöresinde bu gelenek halen sürmektedir. El degirmeninde ögütülen bugday unu, irmik gibi olur. Elenerek, tepsi veya temiz bir bez üzerine toplanir, hiç dokunmadan o gece bekletilir. Genç kizlar ve oglanlar, hane halki niyet tutar ve uyurlar.
Ertesi sabah irmigin üzerinde iz olup olmadigina bakilir. Sayet iz varsa Hizir in ugradigina inanilir ve dua edilir. Alevilerin yasadigi çogu bölgede bu kavrulmus ve ögütülmüs bugday irmigine gavut denilir. Bu irmik oruç sonunda pisirilip içine tereyagi dökülerek tüm komsularla birlikte dua edilerek yenir. Sira ile her evden birkaç lokma yenilerek köydeki tüm evler dolasilir. Hizir ayinda cem yapan aileler pirini veya rehberini çagirir, kurbanini keser. Mali durumu iyi olmayanlar kurban kesmeden de cem yapabilir. Alevi köylerinde Hizir Cemi oldukça yaygindir. Asagi yukari her hane Cem yapar.(1980’e kadar kadar böyleydi. )
Ceme herkes banyosunu yaparak, temiz elbiselerini giyerek katilir. Uzun zaman oturamayacak ve anlatilanlari dinleyemeyecek yastaki küçük çocuklar ve hastalar ceme gitmez veya küfürlü içerikürülmez. Kadinlar, ceme giderken süs ve ziynet esyalari takmazlar. Hakkin huzuruna oldukça sade ve temiz gidilir.
Anadolu Alevilerinde Bozatli Hizir sözü oldukça yaygindir. ‹nsanlar çogu yeminlerini ve adaklarini onun adiyla yaparlar. Hizir askina istenen ve Hizir askina verilen seyler makbul ve muteberdir. Isimlerin çogu Hizir adiyla anilir (Hizir dagi, Hizir ocagi, Hizir çesmesi, Hizir gölü, Hizir yolu).
Bozalti Hizir darda kalan tüm insanlarin yardimcisi ve bekçisi olsun.
Yazar: Hasan Kilavuz Dede
Kaynak: alevi.com