Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Kaygusuz Abdal
#1

Kaygusuz Abdal
Aşkile geldim cihana, meskenim dağlar menem
Terk edip cümle sıvayı, mahremi tevhid menem
Güş edince menaref esrarını, mest olan ehkar menem
Şöyle ikrar verdim ol dem Gaygusuz Abdal menem


Asıl adı Gaybi'dir. Kaygusuz Abdal'ın hayatı hakkında ki bilgilerin çoğu Bektaşi menkıbelerine dayanır. Bu menkıbelerin en tanınmışı onun Abdal Musa'ya bağlanışını anlatan hikayedir:

Alaiye (Alanya) beyinin oğlu Gaybi, avlanırken attığı okla bir geyiği koltuğundan vurur. Yaralı geyik kaçar, Gaybi arkasından koşar. Geyik Abdal Musa'nın tekkesine girer, arkasından avcı da girer, dervişlerden geyiği sorar. Dervişler görmediklerini söylerler. Çekişme başlar. Olaya Abdal Musa. karışır ve koltuğu altından kanlı oku çıkararak Gaybi'ye gösterir. Gaybi okunu tanır ve Musa'ya bağlanır. Alanya beyi oğlunu tekkeden kurtarmak ister ama Gaybi, Musa'dan ayrılmaz. Bey, Teke (Antalya) beyine başvurarak oğlunun kurtarılmasını ister. Teke beyinin gönderdiği ordu Musa'ya yenilir, Gaybi tekkede kalır.

Kırk yıl tekkede Abdal Musa 'ya hizmet ettikten sonra şeyhi tarafından Mısır'a gönderilen Kaygusuz Abdal, orada bir tekke kurar. Bu tekke, İslam dünyasında büyük bir ün kazanır ve hastalarla başı dara düşenlerin sığınağı olur. Kaygusuz Mısır'da ölür. Türbesi, Kahire yakınlarında bulunan bir mağaradadır.

Hece ve aruzla şiirler söyleyen Kaygusuz'un nesirle yazılmış eserleri de var. Aruzla yazılmış şiirleri divanında toplanmıştır. Hece ile yazdıklarına ise cönklerde ve şiir mecmualarında rastlanıyor. Nesir eserleri: Budala-name, Mağlataname, Cefriyye-i Kaygusuz ve Esrar-ı huruf adlarını taşıyan kitapçıklardır. Cefriyye, gelecekte olup bitecek olayları anlatan bir fal kitabıdır. Öbürleri tasavvufla ilgili konuları işler.

Şiirlerinin bir çoğunda Kaygusuz takma adını kullanan ozan , bazı şiirlerinde Serayi adını da kullanır. Kaygusuz adını taşıyan başka şairlerin de bulunması, eserlerinden bazılarının başka bir Kaygusuz'un olabileceği kuşkusunu, doğuruyor.

Kaygusuz Abdal, Bektaşiler arasında büyük saygı ile anılır ve Bektaşi uluları arasına girer. Hemen bütün Bektaşi tekkelerinde bulunan ve Kaygusuz'a ait olduğu kabul edilen bir resimde, bir yılan, bir akrep ve bir arslan, ayakları bine yatarak ona boyun eğmiş görünürmüş.

XVIIL yüzyıl ressamlarından Levni'nin yaptığı güzel bir Kaygusuz minyatürü vardır. Kaygusuz, bir eserinde 1397-98 yıllarında doğduğunu söylüyor. Eserlerinden de anlaşıldığına göre XV .yüzyılda yaşamış olan şair, Anadolu ve Rumeli'nin birçok yerlerini gezmiş ve iyi bir öğrenim görmüştür. Özellikle hece ile yazdığı şiirlerde ve nesirlerinde güzel bir Türkçe kullanır.

Kaygusuz'un tasavvufla ilgili şiirleri yanında tekerlemeleri, şathiyeleri (alaylı, iğneli ve simgeli şiirler) de önemli bir yer tutar. Yunus Emre yolunda yürüyen şair, bu tür şiirlerinde ona daha çok yaklaşır. Ölüm yılı bilinmiyor.


NEFES

Beylerimiz elvan gülün üstüne
Ağlar gelir şahım Abdal Musa'ya
Urm abdalları postun eğnine
Bağlar gelir şahım Abdal Musa'ya

Urum abdalları gelir dost deyü
Hırka giyer aba deyü post deyü
Hastaları gelir derman isteyü
Sağlar gelir bizim Abdal Musa'ya

Hind'den bezirganlar gelir yayınur
Aşık olan bu meydanda soyunur
Pişer lokmaları açlar duyunur
Toklar gelür pirim Abdal Musa'ya

İkrarıdır koç yiğidin yuları
Fakjhleri çeksem gelmez
İleri Akpınar'ın yeşil güllü suları
Çağlar gelir pirim Abdal Musa'ya

Meydanında dare durmuş köçekler
Çalınır koç kurbanlara bıçaklar
Döğülür kudüm açılır sancaklar
Erler gelir pirim Abdal Musa'ya

Kılıç sallar Yezidlerin kasdına
Ali Zülfikar'ın almış destine
Tümen tümen genç Ali'nin üstüne
Erler gelir şahım Abdal Musa'ya

Her matem ayında kanlar dökülür
Demine Hü deyü gülbank çekilir
Uyandırıp Hak çırağı yakılır
Erler gelir şahım Abdal Musa'ya

Benim bir isteğim vardır Kerim'den
Yezit bilmez erenlerin sırrından
Kaygusuz'um cüda düştüm pirimden
Erler gelir şahım Abdal Musa'ya

http://www.zohreanaforum.com/nefesler/24...asami.html
Cevapla
#2

Beylerimiz elvan gülün üstüne
Ağlar gelir şahım Abdal Musa'ya
Urum Abdalları postun eğrine
Bağlar gelir şahım Abdal Musa'ya

Urum Abdalları gelir dost deyü
Eğnimizde aba hırka post deyü
Hasteleri gelir derman isteyü
Sağlar gelir şahım Abdal Musa'ya

Hind'den bazerganlar gelir yayınır
Pişer lokmaları açlar doyunur
Bunda aşıkları gelir soyunur
Erler gelir şahım Abdal Musa'ya

Meydanında dara durmuş gerçekler
Çalınır koç kurbanlara bıçaklar
Döğünür kudüm açılır sancaklar
Tuğlar gelir şahım Abdal Musa'ya

Her matem ayında kanlar saçarlar
Uyandırıp Hak çerağın yakarlar
Demine hu deyip gülbang çekerler
Nurlar gelir şahım Abdal Musa'ya

İkrarıdır koç yiğidin yuları
Muannidi çeksem gelmez ileri
Akpınar'ın Yeşilgöl'ün suları
Çağlar gelir şahım Abdal Musa'ya

Ali'm almış Zülfekarın destine
Sallar durmaz Yezitlerin kasdına
Tümen - tümen Gene Ali'nin üstüne
Sırlar gelir şahım Abdal Musa'ya

Benim bir isteğim vardır Kerim'den
Münkir bilmez evliyanın sırrından
Kaygusuz'am ayrı düştüm pirimden
Erler gelir şahım Abdal Musa'ya

Kaygusuz Abdal
Cevapla
#3

Kaygusuz Abdal


Evliyadan gelen kelâm
Okunan kur'an değilmi ?
Gerçek Veli'nin sözleri
Sure'i rahmân değilmi ?

Çün seni hâkk yaratığı
Kendüye mir'at ettiği
Tecelli'i zat ettiğin
Sûret'i insan değilmi ?

Hâkk haberin dinleyene
Candan kabul eyleyene
Hâkk'ı bilip anlayana
Sözümüz burhan değilmi ?

Gerçek elini tumayan
Ona gönül berkitmeyen
Hâkk'ı batıldan seçmeyen
Cahil'i nâdân değilmi ?

Ey Kaygusuz halin nola ?
Gitmez isen doğu yola
Hâkk kerem kılsa bir kula
Hakikat âyan değimi ?
Cevapla
#4

Ali'nin sırrını Mustafa bildi
Ali'dir mâni-i Kur'an Ali'dir

Ceberutta odur bebr ü gazenfer
Melekût bağına gülşan Ali'dir

Muhammed kim Ali bildi cihanda
Anınçün kâmil-i insan Ali'dir

O kim vuslat diler vahdet deminde
Ali'dir delili burhan Ali'dir Ali'dir

her gönülde biten esrar
Ali'dir hikmet-i Lokman Ali'dir

Ne kim var aşikâr gizli cihanda
Ali'dir cümlesi yeksan Ali'dir

Budur hemen arifler sohbetinde
Bînişana heman nişan Ali'dir

Ali de daima Kaygusuz Abdal
Zira evvel âhır heman Ali'dir

Ali'yi sevenin hâk ol yolunda
Bilirsen derdine derman Ali'dir

Kaygusuz Abdal
Cevapla
#5

adem oldum geldim adem içine
uğradım bir hana handan içeri
zembur gibi kandan kana konarken
bir kana uğradım kandan içeri

at oynatma zahit bu meydan değil
bu meydan der isen bu erkan değil
süleyman der isen süleyman değil
süleyman var süleyman'dan içeri

aşk bedesteninden mercan almışem
irfan meclisinden erkan almışem
bu canı verip de bir can almışem
saklarım bu canı candan içeri

şeriatı muhammede verdiler
tarikat üstüne bir yol kurdular
marifet babında sual sordular
hakikat var hakikattan içeri

kaygusuz eydür bir nutkum hakla
bir mürşide el ver kalbini pakla
mürşidin verdiğin tut kavi sakla
ilikten kemikten kandan içeri
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi