Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Muharrem Yası Matemi
#1

Tags: muharrem ayı, muharrem ayı 2015, muharrem ayı ne zaman, muharrem ayı 2015, muharrem orucu, muharrem orucu nedir, muharrem orucu ne zaman, muharrem orucu 2015

Muharrem Yası Matemi

Ehlibeyt'e gönül veren bir kişinin onun çektiği çileden de bihaber olması düşünülemez. Ehlibeyt'in atası Muhammed Ali de dahil olmak üzere gelen bütün evliyalar yaşadığı dönemde hep çile çekmiş ve akıl almaz işkencelere, hakaretlere, kötülüklere maruz kalmışlardır. Ehlibeyt'in içinde istisnasız bütün ermişler çile çektikleri halde Hz.Üseyin 'in yerinin farklı olduğu yine Ehlibeyt'in kendi dilinden, nefesinden anlaşılmaktadır . Hz.Üseyin, Hak divanının sahibi ve Allah yolunun şehididir. Onun Muhammet Ali yoluna can cömertliği yapması Hakkın emridir. Hz.Üseyin, Yezid'e biat etmemiş, dedesi Muhammet Mustafa'nın Hakikat Kur'anını bu soysuzlara vermemiş ve en sonunda bu uğurda serini vermiştir. Hz.Üseyin şehit edildikten sonra öncelikle Ehlibeyt ve tüm sevenleri karalar bağlamıştır. Yüzyıllardır O'nun için yası matem tutulur ve göz yaşı dökülür. Onun için ağıtlar, mersiyeler yakılır, söylenir.


Gelen her evliya nefesine Hz.Üseyin ile başlar, O'nun sesini duyurur ve onun çektiği çileleri bu dünyada yaşar. Pir Zöhre Ana'nın " Benim testim Kerbela suyudur" nefesi buna örnek olarak verilebilir. Çünkü Zöhre Ana'nın 30 yılı aşkın süredir verdiği mücadele Ehlibeyt, Hasan Üseyin mücadelesidir. Bu mücadele verilirken bir takım yetkililer de Mürşit Zöhre Ana'ya Nesimi'yi hatırlatmaktan geri durmamışlardır !


Kerbela'da öyle bir zulüm yaşanmıştır ki yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen hâlâ yüreklerdeki acısı dinmemiştir ve dünya durdukça da dinmeyecektir. Dökülen kan, İmam Üseyin'in mübarek kanıdır, peygamber torununun kanıdır. Bu zulüm Hz.Üseyin' e yapılmakla beraber Muhammed Ali nesline yani Ehlibeytine de yapılmıştır.


Hz.Üseyin ile Yezid'in mücadelesi Hak ile Batıl'ın, iyi ile kötünün mücadelesidir. Lanet Muaviye'nin Ehlibeyt'in büyüklüğünü kabul etmemesi, Hz.Muhammet Mustafa'nın Kur'anını ele geçirmek istemesi ve Ehlibeyt'in çektiği İnsanlık sancağının çıkarlarına ters düşmesi nedeniyle başlattığı kirli bir oyundur. Tarihin sayfalarında yazıldığı gibi bu bir "iktidar" kavgası değildir. Bütün dünyayı değil bütün evreni yaratan Allah'tır. Allah yolunun sahibi olan Ehlibeyt'in dünya saltanatı peşinde olması düşünülebilir mi? İzan sahibi herkesi düşünmeye ve sorgulamaya davet ediyorum.


Ehlibeyt; Hak sancağını çekmek, toplumu inanç, ibadet, sevgi ve insani bütün ulvi değerlerle yoğurmak için vardır. Taht, saltanat, benlik şeytanın işidir ki bunların hepsi Ehlibeyt düşmanlarının ortak özelliğidir.


Mürşit Zöhre Ana, tarihte anlatılan ve bir çok Alevinin de inanmadığı "Resmi İslam Tarihinin" bilinçli olarak tahrif edildiğini bildirmektedir. Her gelen Evliyanın bir görevi, misyonu vardır. Pir Zöhre Ana, din üzerine gelen bir Evliyadır. İnancımıza göre Mustafa Kemal Atatürk te bir Evliyadır ve O'nun görevi tükenmiş ve toprakları parçalanmış olan Osmanlı Devleti'nin yerine Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmaktır.


Resmi tarih öyle tahrif edilmiş, yüzyıllardır insanlar öyle kandırılmıştır ki her insanın doğum ve ölüm tarihleri belli ve sabit bir gün iken Hz.Üseyin için yası matem tutanlar her yıl farklı tarihlerde muharrem yası matemini tutar hale gelmişlerdir ! Muharrem yası matemi, en ufak bir alakası olmadığı halde Ramazanın peşine takılmış ve her sene on gün geri gelerek "davalaşan, bize de kısmet olsun" diye aylar cana gelerek konuşturulmuştu r !..


Muhammed-Ali'nin ailesini ve Ehlibeytini asıp kesenler bu mübarekler gayba girdikten sonra karşılarında doğruyu haykıracak ve karşı duracak kimse kalmadıktan sonra "İslam" adı altında zulüm devleti kurmuşlar ve medreseler kurarak bugün yaşanan "İslam'ın" temellerini kurmuşlardır. Peygamberimizin gaybından en az 200 yıl sonra ortaya çıkan sözüm ona din alimleri aradan geçen seneleri unutup peygamberin yanındaymış gibi "Hadis" , "Sünnet" adı altında Emevi,Abbasi geleneklerini, adetlerini peygamber sözü , davranışı diye yutturmuşlardır . Durum öyle hal almıştır ki bugün bu hadislere baktığınızda her mezhebin kendine has hadis kitapları vardır ve birinin A dediğine öteki B demektedir. Hakikatın yerini yalan almamış olsaydı zavallı kadınları göğüslerine kadar toprağa gömüp sonra taşlatan (recm) bir "İslam" olmazdı.

[Resim: 10.jpg]

Esas konuya dönecek olursak bu ahir zamanda Alevi olsun Sünni olsun kimse Hz.İmam Üseyin'e yapılan o zulümlere , mübarek bedenine yapılan işkencelere sessiz kalamaz kalmamalıdır !!!


Aşağı yukarı 8 milyarlık dünya'da Hz.Üseyin için yası matem tutan tek inanç insanı Alevilerdir. Bu durumu nazarı dikkatinizden kaçırmamanızı istiyorum.


SORU: Ey Aleviler siz Muharrem Yası Matemini niçin tutuyorsunuz?
CEVAP: Hz.Üseyin'in susuz bırakılması, türlü işkencelere maruz kalması ve 12'inci günün sonunda mübarek başının gövdesinden ayrılması nedeniyle onun yasını tutuyoruz. 12 günün sebebi budur ve "oruç" değil yası matem dememizin sebebi de mübareğin çile çekmesidir.


SORU: Siz yası matemden sonra Kurban lokması yapıp ve Aşure pişiriyor musunuz ?
CEVAP: Evet. Yası matemimizi tutar akabinde "Ya İmam Üseyin sen mübarek başını Hak yoluna, Atalarının kurdukları Hak Muhammet Ali yoluna feda ettin, can cömertliği yaptın, biz boş mahlukatlar olarak senin gibi kendimizi, başımızı Hak yoluna feda edemiyoruz ama kestiğimiz bu Hak kurbanını yerimize kabul eyle. Bizleri bağışla." deriz ve Kurban kestikten sonra Hz.Üseyin'in can aşı olarak Aşure lokması pişirilir ve Ehlibeyt'in yasını çeken tüm eş ,dost ve akrabalar bu lokmaya davet edilir.


Yası Matem tutmadan, Ehlibeyt'in çektikleri çileler için gözyaşı dökmeden, eline diline beline sahip olmayarak düzensiz bir yaşam süren bir insanın Aşure yapması veya Kurban lokması kesmesi söz konusu değildir.


Pişirilen lokma Ehlibeyt'in olması ve Yası Matem lokması olması nedeniyle kimsenin ayağına küfürlü içerikürülmez herkes zahmet eder lokma pişirilen eve gider. Pişirilen lokma kapı kapı dağıtılmaz asla.


Peki lokmalar neden kapı kapı dağıtılmaz?


Çünkü , sizler bizler cenazelerimiz olduğunda onların ruhu için lokma yaparız ve dikkat edin cenazemiz için EVİMİZE GELEN tüm dostlarımıza, akrabalarımıza bu lokmadan ikram ederiz.


Sıradan mahlukatlar için böyle mantıklı bir uygulama yapan bizler neden Hz.Üseyin gibi Allah şehidi olan bir yüce Şahın lokmasını kapı kapı , sokak ortalarında düzensiz ortamlarda dağıtız.
Madem bu size mantıklı geliyor o zaman babanızın, annenizin cenazesinde lokmalarınızı Sıhhiye meydanında, Kadıköy meydanında dağıtın !..


Allah haklarından gelsin siyasi parti liderlerini, milletvekilleri ni geçiriyorlar Aşure kazanının başına güle oynaya sözüm ona Aşure dağıtıyorlar.


Hz.Üseyin baş verdi , onun acısını çektin 12 gün ,sevincini değil. Azıcık ta mı hayanız kalmadı , senin Yezid' ten ne farkın kaldı söyler misin?


Hz.Üseyin'i bilmeyene, tanımayana, onun için çile çekmeyene, Muaviye'ye hazret diyene Aşure vermek doğru mudur? Siz bu davranışınızla sevaba girdiğinizi mi düşünüyorsunuz?


Ey Aleviler; Aşure haşa bir tatlı türü değildir. İmam Üseyin'in can aşıdır, can lokmasıdır. Hayal edemeyeceğiniz kadar da kutsaldır.


Düzenli düzenli abdest alınarak, Ehlibeyt aşkıyla , dilek murat şifa şefaat temennileri ile o lokma yenir ve Hakka bir daha kısmet olması için dua edilir. Güzelce lokmalar bittikten sonra ev halkına "Hak Muhammet Ali , 12 İmam , Ehlibeyt ve İmam Üseyin" lokmalarınızı kabul etsin denir ve Sofra duası okunur.


İşte bizim Ehlibeyt ocağında, Hz.Ali'nin nefesini döken, Ehlibeyt'in, Kırklar ceminin nuru Mürşit Zöhre Ana'dan öğrendiğimiz yası matem budur, İmam Üseyin saygısı budur !!!


Aşk ile...

http://www.zohreanaforum.com/tartismalar...atemi.html
Cevapla
#2

Her sene 10 gün geriye gelen Muharrem ayının başladığı günler.

04 Haziran 1962 - 1 Muharrem 1382
24 Mayıs 1963 - 1 Muharrem 1383
13 Mayıs 1964 - 1 Muharrem 1384
03 Mayıs 1965 - 1 Muharrem 1385
22 Nisan 1966 - 1 Muharrem 1386
11 Nisan 1967 - 1 Muharrem 1387
30 Mart 1968 - 1 Muharrem 1388
19 Mart 1969 - 1 Muharrem 1389
09 Mart 1970 - 1 Muharrem 1390
27 Şubat 1971 - 1 Muharrem 1391
16 Şubat 1972 – 1 Muharrem 1392
05 Şubat 1973 – 1 Muharrem 1393
25 Ocak 1974 – 1 Muharrem 1394
14 Ocak 1975 – 1 Muharrem 1395
03 Ocak 1976 - 1 Muharrem 1396
22 Aralık 1976 - 1 Muharrem 1397

12 Aralık 1977 - 1 Muharrem 1398
01 Aralık 1978 - 1 Muharrem 1399
21 Kasım 1979 - 1 Muharrem 1400
09 Kasım 1980 - 1 Muharrem 1401
29 Ekim 1981 - 1 Muharrem 1402
18 Ekim 1982 - 1 Muharrem 1403
07 Ekim 1983 - 1 Muharrem 1404
26 Eylül 1984 - 1 Muharrem 1405
16 Eylül 1985 - 1 Muharrem 1406
05 Eylül 1986 - 1 Muharrem 1407
26 Ağustos 1987 - 1 Muharrem 1408
14 Ağustos 1988 - 1 Muharrem 1409
03 Ağustos 1989 - 1 Muharrem 1410
23 Temmuz 1990 - 1 Muharrem 1411
13 Temmuz 1991 - 1 Muharrem 1412
02 Temmuz 1992 - 1 Muharrem 1413
21 Haziran 1993 - 1 Muharrem 1414
11 Haziran 1994 - 1 Muharrem 1415
31 Mayıs 1995 - 1 Muharrem 1416
19 Mayıs 1996 - 1 Muharrem 1417
08 Mayıs 1997 - 1 Muharrem 1418
27 Nisan 1998 - 1 Muharrem 1419
17 Nisan 1999 - 1 Muharrem 1420
06 Nisan 2000 - 1 Muharrem 1421
26 Mart 2001 – 1 Muharrem 1422
15 Mart 2002 – 1 Muharrem 1423
04 Mart 2003 – 1 Muharrem 1424
21 Şubat 2004 – 1 Muharrem 1425
10 Şubat 2005 – 1 Muharrem 1426
31 Ocak 2006 – 1 Muharrem 1427
20 Ocak 2007 – 1 Muharrem 1428
10 Ocak 2008 – 1 Muharrem 1429
29 Aralık 2008 – 1 Muharrem 1430

17 Aralık 2009 – 1 Muharrem 1431
07 Aralık 2010 – 1 Muharrem 1432
26 Kasım 2011 – 1 Muharrem 1433
15 Kasım 2012 – 1 Muharrem 1434
***
04 Kasım 2013 – 1 Muharrem 1435
25 Ekim 2014 - 1 Muharrem 1436
14 Ekim 2015 - 1 Muharrem 1437
02 Ekim 2016 - 1 Muharrem 1438
21 Eylül 2017 – 1 Muharrem 1439
11 Eylül 2018 – 1 Muharrem 1440
31 Ağustos 2019 - 1 Muharrem 1441
19 Ağustos 2020 - 1 Muharrem 1442
09 Ağustos 2021 - 1 Muharrem 1443
...
...


Kırmızı renkli tarihler o yılda iki kez yas tutulduğunu gösteriyor.
Cevapla
#3

1976 ve 2008 yılında iki defa Muharrem Yası Matemi tutan Aleviler bu durumu sorgulama gereği duyuyorlar mı?

Yoksa bizimle tartışmalarında ifade ettikleri gibi "geçmişten böyle gelmiş biz de devam ettiriyoruz" cümlelerinin arkasına mı saklanıyorlar ?

Muharrem Yası, Hz.Üseyin için tutulan 12 günlük bir yastır. Hz.Üseyin bir yılda iki defa şehit edilmedi. O mübareğin de tıpkı diğer insanlar gibi doğum ve "ölüm" tarihi belli bir gündür. Her yıl farklı tarihlerde yası matem olmaz. Benzetmek olmasın, bizleri bir cenazesi olduğunda her yıl farklı tarihlerde mi lokmasını veriyoruz ve anıyoruz?..

Aleviler, aklı başında bir toplum. İlim, Fen , akıl ve mantık bizim yolumuzda olmazsa olmaz kavramlardır. Biran önce tüm Alevilerin bu saçma durumdan sıyrılıp Hakikatlari kabul etmeleri ve Mürşidimiz Zöhre Ana'nın bildirdiği 26 Şubat- 15 Mart tarihlerini baz almalarını istiyoruz. Zöhre Ana, hakkın gönderdiği son Evliya ve Batın'dan ses verip hem Muhammed Ali yolunu yürütmekte hem de Hakkın verdiği nefesle, dua ile insanların yaralarına mehlem olmaktadır.

Muharrem Yası Matemi ayrıca bazı kesimlerin ifade ettiği gibi 12 İmamlar için tutulan bir oruç değildir !..
Cevapla
#4

Doğmamış bebeğe bir elma ile canını ismini veren, dermansız dertlere keramet olan Pir Zöhre Ana'nın kermatlerini yaşayıp da , sıra ibadetlere gelince biz atalarımızdan böyle öğrendik , böyle gelmiş böyle gider demek ahmaklığın ve gafletin en büyüğü olsa gerek..Kaldı ki Pir Zöhre Ana sayısız kerametlerini insanlığa tüm çıplaklığı ile yaşatmaktadır..

Aldığımız şifalar ve yaşadığımız kerametler ne kadar gerçekse , Zöhre Ana'mızın 1500 yıl önce Muhammed Ali yoluna dair anlattığı her şey de o kadar gerçektir.Pir Zöhre Ana , Hakkın deryasından aldığı bilgileri insanlığa sunmakta ve çok şükür ki yolumuzu aydınlatmaktadı r..Hayatımızdak i önemli tarihleri gününde hatırladığımızı düşünürsek , gün ve ayların da dönmeyeceğini ,Hz. Üseyin'in şehit edildiği tarihin ve O mübarek aşkına tuttuğumuz yası matemin de değişmeyeceğini anlamamız zor olmayacaktır.. ..

Aşure ise evlere bereket bolluk getirsin diye pişirilmez, kapı kapı dağıtılmaz. Aşure, Muhammed Ali yoluna canını kanını, mübarek başını veren Hz. Üseyin aşkına pişirilen can lokmasıdır..
Cevapla
#5

Muharrem Ayı geldiğinde tüm Müslümanlar (müminler) bu yası matemi tutmalıdır. Neden derseniz çünkü bu yas Ehlibeyt'in göz bebeği Hz.Üseyin'in yası matemidir. Muharrem orucu olarak tarihte söylenen pirimizin ifade ettiği gibi oruç değil yastır. Aç kalmakla Ehlibeyte olan bağını ıspatlamayazsın önemli olan özünden İmam Üseyin'e sevgini,saygını göstermek ve onun için gözyaşı dökebilmektir.

Kalkıpta mavya piçine hazreti ünvanı vermek, yezidi temize çıkarmak bunlar son derece yanlış olan davranışlardır. Bu aynı zamanda peygamberimize ve ehlibeytine bir hakaret ve ihanettir. Şefaat kapısı peygamberimiz ise onun torunu katleden kim olursa olsun lanetlenmeyi haketmiştir ve dünya durdukça da lanetlenecektir ...

Muharrem ayında kan akıtılmaz, elma yenmez, düzenli bir yaşam sürülür. Muharrem sonunda Hz.Üseyin aşkına Aşure çorbasını yapar, kurbanını keser ve Ehlibeyte gönül veren, yası matemini tutan canları bu hak lokmasına çağırmak gerekir. Sokak ortalarında Aşure dağıtılmaz son derece günahtır. Düşünsenize bir babanın oğlu ölmüş ve cenaze lokması sokak ortalarında dağıtılıyor, kapı kapı komşulara veriliyor ! Bu çok mantıksız ve cenazeye saygısı olmayanların yapabileceği bir durum.

http://www.zohreanaforum.com/tartismalar...atemi.html
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular / Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi