Sultan Nevruz günü cemdir erenler
Gönüller şaz oldu ehl-i imanın
Cemal yari görüp doğru bilenler
Himmeti erince Nevruz Sultan'ın
Cümle eşya bu gün destur aldılar
Aşk ile didara karşı yandılar
Erenler ceminde bade sundular
Himmeti erince Nevruz Sultan'ın
Erenler dergahı ruşen bu günde
Doldurmuş badeyi sunar elinde
Susuz olan kanar kendi gölünde
Himmeti erince Nevruz Sultan'ın
Sultan Nevruz günü canlar uyanır
Hal ehli olanlar nura boyanır
Muhip olan bu gün ceme dolanır
Himmeti erince Nevruz Sultan'ın
Pir himmet eyledi bu gün kuluna
Cümle muhip bu gün cemde buluna
Cümle eşya konar kudret balına
Himmeti erince Nevruz Sultan'ın
Aşık olan canlar bu gün gelürler
Sultan Nevruz günü birlik olurlar
Hallak-ı cihandan ziya alurlar
Himmeti erince Nevruz Sultan'ın
Pir Sultan'ım eydür erenler cemde
Akar çeşmim yaşı her dem bu demde
Muhabbet ateşi yanar sinemde
Himmeti erince Nevruz Sultan'ın
Gelin özümüze sitem edelim
Hile ile hud’a ile hal olmaz
Hakkın divanına biz de gidelim
Hak katında yalan söze yer olmaz
Yine gerçeklerden açtık kapıyı
Bir pirin önünde kıldık tapıyı
Arı birlik ile yapar yapıyı
Birlik ile bitmeyende bal olmaz
Erenler gafletten kalktı uyandı
Gerçeklerin hünerine boyandı
Bu yolun içine girdi de kandı
Gaziler bu yolda hiç vebal olmaz
Ali kulu olan Hak’tan utana
Var pazarlık eyle cevher satana
Bu yolun içinde riya tutana
Sürün gitsin dört kapıda yer olmaz
Pir Sultan’ım eydür; Kalbimiz nurdur
Müminler gözlüdür münafık kördür
Erenlerin yolu kadimdir, özdür
Her tepenin başında bir yol olmaz
Hak, Muhammed, Ali üçü bir nûrdur
Söyleyen Muhammed, dinleyen Ali
Birisini Hak bil üçü de birdir
Söyleyen Muhammed, dinleyen Ali
Müsâhip mürîde demese beli
Ona şefâat etmez Muhammed Ali
Dünyada, ahrette eğridir yolu
Söyleyen Muhammed, dinleyen Ali
Müsâhip müsâhiple nice bozula
Sakın, defterinde lanet yazıla
Balı sönmüş arı gibi sızıla
Söyleyen Muhammed, dinleyen Ali
Müsâhip müsâhiple malın ayıra
Şâh-ı Merdân durağına duyura
Yedi tamu nârı ona buyura
Söyleyen Muhammed, dinleyen Ali
Müsâhip müsâhibe bulsa mana
Onları sürerler karanlık hana
Yüzü kara, gitmez ulu divana
Söyleyen Muhammed, dinleyen Ali
Müsâhibe söylese kem sözünü
Cehennem kalbinden karadır yüzü
Dünyada, ahrette eğridir özü
Söyleyen Muhammed, dinleyen Ali
Müsâhiple bozulan Hakk'a kanlıdır
Atasiyle bozulan Peygambere kinlidir
Mihmânla bozulan yedi dinlidir
Söyleyen Muhammed, dinleyen Ali
Tâlipler, almayın akça faizi
Münkirin dünyada karadır yüzü
Müslim bacılar geymeyin kırmızı
Söyleyen Muhammed, dinleyen Ali
Hak da bir kuluna eylerse nazar
Kalem neyler, divit neyler, hep yazar
Abdal Pir Sultan'ım güherler düzer
Söyleyen Muhammed, dinleyen Ali
Yemen illerinden beri gelirken
Turnalar Ali'mi görmediniz mi
Hava üzerinde sema ederken
Turnalar Ali'mi görmediniz mi
Şahım Hayber kalesini yıkarken
Nice yezid halka olmuş bakarken
Muhammed Mustafa Miraç çıkarken
Turnalar Ali'mi görmediniz mi
Kim gördü deryada balık izini
Eğilip öptü Kamber'in yüzünü
Nerde dinler Ali'm hub avazını
Turnalar Ali?mi görmediniz mi
Havanın yüzünde sema tutarken
Ab-ı Kevser şarabından içerken
Muhammed'im gülü reyhan biçerken
Turnalar Ali'mi görmediniz mi
Şeriat yolunu Muhammed açtı
Tarikat menilin Murtaza seçti
Bu meydandan nice erenler geçti
Turnalar Ali'mi görmediniz mi
Pir Sultan'ım eydür vuran gidiyi
Dilim zirkederen daim Hüda'yı
On iki imamların nesli sultanı
Turnalar Ali'mi görmediniz mi
Gidi Yezit bize Kızılbaş demiş,
Meğer Şah'ı sevmiş dese yoludur.
Yetmiş iki millet sevmedi Şahı,
Biz severiz Şah-ı Merdan Ali'dir.
Kırkımız bir katara dizildik,
Hakk’a, Muhammed’e ümmet yazıldık.
Hakikate şerbet olduk ezildik,
Biz içeriz sâki peyman Ali’dir.
Gidi Yezit bizler haram yemedik,
Bâtın ettik gördüğümüz demedik.
İkrâr birdir dedik, geri dönmedik,
Yediler'iz, birincimiz Ali’dir.
Muhammed dinidir bizim dinimiz,
Tarikat altından geçer yolumuz.
Cibril-i Emindir hem rehberimiz
Biz müminiz, mürşidimiz Ali’dir.
Pir Sultan’ım, Nesimi'dir pîrimiz,
Evvel kurban verdik Şah’a serimiz.
On'ki İmam meydanında dârımız,
Biz şehidiz serdarımız Ali’dir.
Pir Sultan Abdal
Meyil verme nasa murdar olursun
Dünya kadar malın olsa ne fayda
Tutulur dilin söylemez olursun
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda
Bir gün olur çıkarırlar evinden
Allah'ın ismini koyma dilinden
Kurtulamazsın Azrail'in elinden
Dünya kadar fendin olsa ne fayda
Yalan söyler kov gıybette sözün var
Güvenir gezersin oğlun kızın var
Şunda senin üç beş arşın bezin var
Dünya kadar malın olsa ne fayda
Yalan söyler kov gıybetten geçmezsin
Yersin haram helal geçmezsin
Kesilir nefesin su da içmezsin
Akan çaylar senin olsa ne fayda
Pir Sultan'ım bunu böyle vird etti
Vardı bir mürşitten el etek tuttu
Mürşidin ağırlayan Hakk'a yetti
Tutulmaz nasihatim söylesem ne fayda
Fetva vermiş koca başlı kör kadı
Şah diyenin dilin keseyim deyü
Satır yaptırmış Allah'ın laneti
Ali'yi seveni keseyim deyü
Şen kulların örüğünü uzatmış
Müminlerin baharını güz etmiş
On ikiler bir arada söz etmiş
Aşıkların yayın yaşayım deyü
Hakk'ı seven aşık geçmez mi candan
Korkarım Allah'tan korkum yok senden
Ferman almış Hınzır Paşa sultandan
Pir Sultan Abdal'ı asayım deyü
Mümin müslüm meydan açtı Ya Ali
Yansın hak aşkına uyansın çıra
Pirim Hünkar Hacı Bektaş Veli
Yansın hak aşkına uyansın çıra
Hatice Fatıma nura boyandı
Hasan Hüseyin de içenler kandı
Zeynel Abidin'e semalar yandı
Yansın hak aşkına uyansın çıra
İmam-ı Bakır'dan Cafer yoluna
Musa'yı Kazım'ın gonca gülüne
İmam-ı Rıza'nın sadık kuluna
Yansın hak aşkına uyansın çıra
Taki Naki meydanımız varımız
Hasan Ali Asker-i sadık yarimiz
Muhammed Mehdi'dir sevgi nurumuz
Yansın hak aşkına uyansın çıra
Pir Sultan Abdal'ım zikrim hak ile
Hakikate halk katarı çekile
Kıyamete kadar yana yakıla
Yansın hak aşkına uyansın çıra.