09-11-2013, 07:33 PM
Ankara Tuzluçayır'da yapılacak olan "Cami-Cemevi-Aşevi" projesinin asimilasyon projesi olduğunu söyleyen PSAKD Genel Başkanı Kemal Bülbül, "Ekim ayı içinde Adıyaman, Mersin, İzmir, İstanbul'da yüz binlerce canımızla yapacağımız mitingleri Türkiye genelinden Ankara yürüyüşümüzle sürdüreceğiz" dedi. ...
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) öncülüğünde Alevi kurumları, Tuzluçayır'da yapımına başlanan "Cami-Cemevi-Aşevi" projesine ilişkin Mülkiyeliler Birliği'nde basın toplantısı düzenledi. BDP, EMEP, 78'liler Girişimi ve KESK yöneticilerinin de destek verdiği toplantının yapıldığı salona, "İnkarcılığa ırkçılığa asimilasyona katliamlara karşı eşit yurttaşlık hakkı için meydanlara çıkıyoruz" pankartı asıldı. Alevi kurumları adına açıklama yapan PSAKD Genel Başkanı Kemal Bülbül, "Cami-Cemevi- Aşevi" projesinin barış projesi olmadığını belirterek, bu projenin her iki inanç açısından meşrutiyetinin ve hakkaniyetinin olmadığını söyledi.
'Alevileri ehlileştirme projesidir'
Bülbül, yapılması hedeflenen projenin asimilasyon projesi olduğuna dikkat çekerek, "Aleviliği ılımlı siyasal İslam içinde eritmek amaçlanmaktadır. Bunun adı Alevileri ehlileştirme projesidir. Aleviler Sunilerden değil, devletten hak istiyor. Alevileri ötekileştiren, meşru demokratik haklarımızı gasp eden, Aleviliği yasaklayan Sünni toplumu değil, ırkçı, gerici, asimilasyoncu devlet anlayışıdır" dedi. Mamak ve Tuzluçayır'ın Alevilerin yoğun olduğu çok kültürlü ve köklü demokratik mücadele geleneği olan bir yer olduğunu söyleyen Bülbül, "İki hoca efendi ve proje ortakları Mamak-Tuzluçayır'ı özellikle seçmiştir" değerlendirmesinde bulundu. Bülbül, AKP hükümetinin yürüttüğü "Alevi açılımının" ve "çözüm sürecinin" sahte olduğuna vurgu yaparak, "Alevi kurumları olarak bu oyunun farkındayız. Gezi eylemlerinde genç canlarımızı hunharca katleden polis, Hatay'da Ahmet Atakan canımızı katletmiştir. Hoca efendinin ve AKP hükümetinin aktör olduğu bu asimilasyon, ırkçı ve katliam senaryolarının uygulanmasına izin vermeyeceğiz" diye konuştu.
'Hak ve özgürlükler için alanlara çıkıyoruz'
Türkiye ve Avrupa'da bulunan Alevi kurumları olarak, alanlara çıkmaya karar verdiklerini söyleyen Bülbül, "Ekim ayı içinde Adıyaman, Mersin, İzmir ve İstanbul'da yüz binlerce canımızla yapacağımız mitingleri Türkiye genelinden Ankara yürüyüşümüzle sürdüreceğiz. Hak almanın, demokrasi ve özgürlükleri edinmenin yolu sokağa çıkmaktan, baskı ve katliam politikasına inat meydanlarda buluşmaktan geçiyor. Demokratik Alevi Hareketi olarak eylem programımızı yerel örgütlerimizle dost ve müsahip kurumlarla paylaştıktan sonra takvimlendirip, uygulamaya koyacağız" diye konuştu.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ise projeye ilişkin eleştirilerde bulunarak, Aleviler olarak yapılmak istenenin bilincinde olduklarını söyledi. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu'ndan Turan Eser da AKP hükümetinin insanların yaşamlarının bütün alanlarına müdahale ettiğini belirterek, "İnsanların vicdanlarının özgür olması için inançlarıyla barışık olmaları gerekir. Mesele cami ile cemevinin iç içe olması meselesi değil. Yanlış anlatılıyor. Bu çöplük üzerinde temeli atılan bir asimilasyon projesidir. O alanın imar izni dahi yok. Kaçak bir yapılaşma var" dedi. Eser, Gezi eylemlerinde yaşamlarını yitirenlerin Alevi olmalarının tesadüf olmadığına işaret ederek, Alevilerin yoğunlukta oldukları yerlerde bu saldırıların ve ölümlerin yaşanmasının dikkat çekici olduğuna vurgu yaptı.
Açıklama kurum temsilcilerinin konuşmalarının ardından sona erdi.
kaynak:haberfx
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) öncülüğünde Alevi kurumları, Tuzluçayır'da yapımına başlanan "Cami-Cemevi-Aşevi" projesine ilişkin Mülkiyeliler Birliği'nde basın toplantısı düzenledi. BDP, EMEP, 78'liler Girişimi ve KESK yöneticilerinin de destek verdiği toplantının yapıldığı salona, "İnkarcılığa ırkçılığa asimilasyona katliamlara karşı eşit yurttaşlık hakkı için meydanlara çıkıyoruz" pankartı asıldı. Alevi kurumları adına açıklama yapan PSAKD Genel Başkanı Kemal Bülbül, "Cami-Cemevi- Aşevi" projesinin barış projesi olmadığını belirterek, bu projenin her iki inanç açısından meşrutiyetinin ve hakkaniyetinin olmadığını söyledi.
'Alevileri ehlileştirme projesidir'
Bülbül, yapılması hedeflenen projenin asimilasyon projesi olduğuna dikkat çekerek, "Aleviliği ılımlı siyasal İslam içinde eritmek amaçlanmaktadır. Bunun adı Alevileri ehlileştirme projesidir. Aleviler Sunilerden değil, devletten hak istiyor. Alevileri ötekileştiren, meşru demokratik haklarımızı gasp eden, Aleviliği yasaklayan Sünni toplumu değil, ırkçı, gerici, asimilasyoncu devlet anlayışıdır" dedi. Mamak ve Tuzluçayır'ın Alevilerin yoğun olduğu çok kültürlü ve köklü demokratik mücadele geleneği olan bir yer olduğunu söyleyen Bülbül, "İki hoca efendi ve proje ortakları Mamak-Tuzluçayır'ı özellikle seçmiştir" değerlendirmesinde bulundu. Bülbül, AKP hükümetinin yürüttüğü "Alevi açılımının" ve "çözüm sürecinin" sahte olduğuna vurgu yaparak, "Alevi kurumları olarak bu oyunun farkındayız. Gezi eylemlerinde genç canlarımızı hunharca katleden polis, Hatay'da Ahmet Atakan canımızı katletmiştir. Hoca efendinin ve AKP hükümetinin aktör olduğu bu asimilasyon, ırkçı ve katliam senaryolarının uygulanmasına izin vermeyeceğiz" diye konuştu.
'Hak ve özgürlükler için alanlara çıkıyoruz'
Türkiye ve Avrupa'da bulunan Alevi kurumları olarak, alanlara çıkmaya karar verdiklerini söyleyen Bülbül, "Ekim ayı içinde Adıyaman, Mersin, İzmir ve İstanbul'da yüz binlerce canımızla yapacağımız mitingleri Türkiye genelinden Ankara yürüyüşümüzle sürdüreceğiz. Hak almanın, demokrasi ve özgürlükleri edinmenin yolu sokağa çıkmaktan, baskı ve katliam politikasına inat meydanlarda buluşmaktan geçiyor. Demokratik Alevi Hareketi olarak eylem programımızı yerel örgütlerimizle dost ve müsahip kurumlarla paylaştıktan sonra takvimlendirip, uygulamaya koyacağız" diye konuştu.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ise projeye ilişkin eleştirilerde bulunarak, Aleviler olarak yapılmak istenenin bilincinde olduklarını söyledi. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu'ndan Turan Eser da AKP hükümetinin insanların yaşamlarının bütün alanlarına müdahale ettiğini belirterek, "İnsanların vicdanlarının özgür olması için inançlarıyla barışık olmaları gerekir. Mesele cami ile cemevinin iç içe olması meselesi değil. Yanlış anlatılıyor. Bu çöplük üzerinde temeli atılan bir asimilasyon projesidir. O alanın imar izni dahi yok. Kaçak bir yapılaşma var" dedi. Eser, Gezi eylemlerinde yaşamlarını yitirenlerin Alevi olmalarının tesadüf olmadığına işaret ederek, Alevilerin yoğunlukta oldukları yerlerde bu saldırıların ve ölümlerin yaşanmasının dikkat çekici olduğuna vurgu yaptı.
Açıklama kurum temsilcilerinin konuşmalarının ardından sona erdi.
kaynak:haberfx