Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Pir Sultan Abdal'dan Özlü Sözler
#1

Pir Sultan Abdal'dan Özlü Sözler

Abdal Pir Sultan'ım, böyle mi olur/Herkes ettiğini elbette bulur/Alıcı kuşların ömrü az olur/Akbaba zararsız yaşar mı yaşar.


Abdal Pir Sultan'ım, keremler kani/Nereden geliyor canımın canı/Sensin bu gönlümün şahı sultanı/Sensiz bu cesette bu can eylenmez.


Alem çiçek olsa, arı ben olsam / Dost dilinden tatlı bal bulamadım.


Altından bir pula olur mu kail/Konuş ki ehl ile olasın ehil/Konuşma cahille olursun cahil/Kişi itibardan düşer mi düşer.


Aşk harmanında savruldum/Hem elendim hem yuğruldum/Kazana girdim kavruldum/Meydana yenmeğe geldim.


Ateş gibi birden parlayıp yanma/Yanıp yanıp çevre yanın yandırma/Kah karanlık kah aydınlık görünme/Meydanda mum gibi yan deli gönül.


Ben bülbülüm dersin, gülün varmıdır.


Ben de şu dünyaya geldim geleli/Kalsın benim davam divana kalsın/Yaradan Allah'tır benim vekilim/Kalsın benim davam divana kalsın.


Ben dervişim dersin dava kılarsın/Hakk’ı zikretmeye dilin var mıdır/Kendini gör, elde sen ne ararsın/Hâlâ hâl etmeğe hâlin var mıdır?


Benden selam olsun ev külfetine/Çıkıp ele karşı ağlamasınlar.


Benden selam söylen sofu canlara/Vücudun şehrini yuyanlar gelsin/Yedi kat göklerin yedi kat yerin/Kudret binasını kuranlar gelsin.


Bir kişi Hakk'ın emrinde olmasa/Ona nesne gelmez, selamın almam.


Bir öğüdüm vardır sana söyleyem/En iyi dostundan sakın sen seni/Öğüdüm dinlersen manası budur/En iyi dostundan sakın sen seni.


Bir su bir gölde çok durursa kokar/Azar azar çağla ak deli gönül/Bulanık akma ki içmezler seni/Çeşmenin gözünden çık deli gönül.


Bu dünya dediğin bir sınık yaydır/Evveli toy düğün, ahiri vaydır/Dört kapılı ulu hoş bir saraydır/Konan göçer imiş, kalan eylenmez.


Cehennem dediğin, dal odun yoktur/ Herkes ateşini kendi küfürlü içerikürür.


Dağlara taşlara lalesin verdi/Kafire hisarın kal'asın verdi/Arıya bal verdi belasın verdi/Arı ağlar bana, balımdan oldu.


Derdim çoktur hangisine yanayım, / Yürekte yareler türlü türlüdür.


Dertli olmayanlar derde yanar mı/Sâdık derviş ikrârından döner mi/Dertsiz bülbül gül dalına konar mı/Ben bülbülüm dersin, gülün var mıdır?


Dostum beni ısmarlamış, gel diye, / Gideceğim ama yol bozuk, bozuk.


Gel ahımı alma güzel/Bir ah yerde kalmaz imiş/Gaziler fani dünyada/Pir ağlatan gülmez imiş.


Gel ey zahit bizim ile çekişme/Hakk'ın yarattığı kul bana n'eyler/Kendi kalbin arıt, bize ilişme/Bendeki küfr sendek'imana neyler?


Gelir senden önce yükseğe çıkar/Gözlerinden kanlı yaşını döker/Ayağın kayınca urganın çeker/En iyi dostundan sakın sen seni.


Gelir senin ile güler de oynar/Ardınca önünce ayıbın söyler/Bir vakit gelince önüne çıkar/En iyi dostundan sakın sen seni.


Gönül havalanıp gökte gezerken/Bana zulüm kanlı zalimden oldu/Kişinin çektiği dili belası/Her ne oldu ise dilimden oldu.


Gönüldür cennet yapısı/Nur ile aydın kapısı/Kıldan incedir köprüsü/Geçebilirsen beri gel.


Hak bizi yoktan var etti/Şükür yoktan vara geldim/Yedi kat arşa asılı/Kandildeki nura geldim.


Hatırın yıkarlar hatır yıkınca/Gözyaşı yeğlenmez taşıp akınca/El elden üstündür arşa erince/Nasihatim dinle, sakın gururdan.


Herkese gönlünce ver deli gönül.


Hünerin var ise kendini devşir/Söyleyecek sözü kalbinde pişir/Ululuk büyüklük Hakk'a yaraşır/Nasihatim dinle, sakın gururdan.


İman eder, amel etmez/Hakk'ın buyruğuna gitmez/Kadılar yaş yere yatmaz/Hiç böyle bir şeytan var mı?


Kaba rüzgar gibi boşa dolaşma/Çalıya çırpıya değip ileşme/Toz toz olup topraklara karışma/Harman yeli gibi es deli gönül.


Kara toprak gibi sakin ol otur/Hak'tan ne gelirse kabul et getir/Bahar aylarının yemişin bitir.


Karga konsa gülistana/Gülün kadrini ne bilir/Kendi kadrini bilmeyen/Elin kadrini ne bilir.


Ne kadar bilsen de bilire danış/Danışan dağları aşar mı aşar/Danışmadan yola gitse bir kişi/Yorulup yollardan şaşar mı şaşar.


Oku asılanın yayı yasılır/Gaziler kılıcı Arş'a asılır/Gurur ile kahramanlar basılır/Nasihatim dinle, sakın gururdan.


Pir Sultan Abdal'ım böyle söyledi/İndi aşkın deryasını boyladı/Bunu işlemeyen kula söyledi/En iyi dostundan sakın sen seni.


Pir Sultan Abdal'ım dağlar aşalım/Aşalım da dost iline düşelim/Çok nimetin yedim helalaşalım/Geçti dost kervanı eyleme beni.


Pir Sultan Abdal'ım, bu sözüm haktır/Gaziler sözümün hatası yoktur/Aşıkın maşuktan dönmesi çoktur/Pirin eşiğine düş deli gönül.


Pir Sultan Abdal'ım, çağır ya Gani/Veren Allah yine alır ol canı/Gönül bir gemidir, akıl dümeni/Akıl dümen, ya söyleyen dil nedir?


Pir Sultan Abdal'ım, er haksın er hak/Münkir olanlardan ıraksın ırak/Kurdun işi namert lokmasın yemek/Hak için adanan kurbana n'eyler?


Pir Sultan Abdal'ım, ihlas yar olsa/Mecnun da gözlüyor Leyla gelirse/Bir cananın meyli sende yok ise/Ahir fayda etmez onu terk eyle.


Pir Sultan Abdal'ım, nerden aşalım/Aşalım da dost köyüne düşelim/Çok tuz etmek yedik, helalaşalım/Gelin rıza ile gönderin bizi.


Pir Sultan'ım, ulular izin izle/Kemliği terkeyle, iyliği gözle/Hasmın karıncaysa merdane gözle/Nasihatim dinle, sakın gururdan.


Sekiz derler şol Cennet'in kapısı/Hakk'a doğru açılırmış hepisi/Korkusun çektiğin Sırat köprüsü/Onu doğru geçen insana n'eyler?


Sen de dersin söz içinde sözüm var/Çalarsın çırparsın oğlum kızım var/Senin şunda üç beş arşın bezin var/Bütün dünya malın olsa ne fayda.


Senin ile hüsnün bahçesin gezer/Gönül aşk elinden satırlar yazar/Ardınca önünce kuyular kazar/En iyi dostundan sakın sen seni.


Şecaatin varsa kalbinde sakla/Nasihatim dinle, sakın gururdan/Bir işin önünden sonunu yokla/Nasihatim dinle, sakın gururdan.


Şu yalan dünyanın sonu hiç imiş, / Akşam gelüp konan, sabah göç imiş.


Uzak ol cahilden kamile yakın/Sözümde mana yok darılma sakın/Hasmın karıncaysa merdane takın/Ummadık taş başa düşer mi düşer.


Varın görün irakipler kandedir/Hak ehli kardaşlar yolda demdedir/Bilin ayn el yakin Ali cemdedir/Cemiyet olmayan köyü n'eylersin?


Yad ellerde kalmak kula hatadır/Sal Allah'ım, sal sılama varayım.


Yanlış fetva ile yola gidilmez/Arif isen bu manadan fark eyle/Eğri hacet ile ****h dokunmaz/Üstat isen endazeni derk eyle.


Yine gerçeklerden açtık kapıyı/Bir pirin önünde kıldık tapıyı/Arı birlik ile yapar yapıyı/Birlik ile bitmeyende bal olmaz.


Yorulan yorulsun, ben yorulmazam/Derviş makamından ben ayrılmazam/Dünya kadısından ben sorulmazam/Kalsın benim davam divana kalsın.


Zahit sen bu sırra erem mi dersin/Erenler halinden bilem mi dersin/Mescit hak meyhane haram mı dersin/Hak olan mescide meyhane n'eyler?


Zahit sen bu yola diken ekersin/Hatıra dokunur, gönül yıkarsın/Yüküm vardır deyü zahmet çekersin/Yavuz baçcı yüksüz kervana n'eyler?


Kaynak: bilgiyayim.com
Cevapla
#2

İkidir elinde kılıcın ucu
Biri zahir biri batın kılıcı
Anda güruh güruh kaçtı harici
Dediler la Seyfi illa Zülfikâr

Pir Sultan Abdal
Cevapla
#3

Bir kişi Hakk'ın emrinde olmasa,
Ona nesne gelmez, selamın almam.
Dört kapıda bir niyazı yok ise,
Haramdır lokması, el sunup yemem.

İkrarı, imanı bir değil ise,
Gediğin gözetir er değil ise,
Avradı kendine yâr değil ise,
Ondan hayır gelmez, tercüman olmam.

Dokunma yaylasın sahra dağ ise,
Açma kapağını mübah yağ ise,
Mürebbisi, müsahibi yoğ ise,
Ölüsü murdardır, namazın kılmam.

Sakının rakipten nâşiden hazer,
Gönül bir seyyahtır âlemi gezer.
Bağbandı olmayan bahçeyi bozar,
Kader bahçesine hoyratı salmam.

Pir Sultan'ım, ben okuyup yazarım,
Erden ere kimiyadır nazarım.
Muhammed Ali'den açtım pazarım,
İrehberden kaçıp imansız olmam.
Cevapla
#4

Hasretinle beni üryan eyledin
Beklerim yolların gel efendim gel
Gönül kuşu kalktı cevlan eyledi
Beklerim yolların ali ali gel efendim gel

Evvel ahir sensin dönmezem senden
Leyli muhabbetin çıkarmı candan
Gönül göç eyledi kevnü mekendan
Beklerim yolların ali ali gel efendim gel

Softalar çoğaldı haddini aştı
Od düştü sineme yüreğim pişti
Şimdi gayret şah-ı merdan'a düştü
Beklerim yolların ali ali gel efendim gel

Bozuldu yolcular yollarda kaldı
Ayin erkan gitti dillerde kaldı
Bendelerim zayıf hallerde kaldı
Beklerim yolların ali ali gel efendim gel

Abdal pir sultanım Allah diyelim
Gelin nikabını elden koyalım
Takdir böyle imiş biz ne diyelim
Beklerim yolların ali ali gel efendim gel
Cevapla
#5

Gafil kaldır şu gönlünden gümanı
Bu mülkün sahibi Ali değil mi
Yaratmıştır on sekiz bin alemi
Rızıkların veren Ali değil mi

Gelin vazgeçelim böyle gümandan
Vallahi çıkarız dinden imandan
Şefaat umarız On'ki İmam'dan
Anların atası Ali değil mi

Yaratıldı Mülcem ol oldu düşman
Kasd etti Ali'ye oldu peşiman
Kangı kitapta var ol Ömer Osman
Kur'an'da okunan Ali değil mi

Bin bir adı vardır bir adı Hızır
Her nerde çağırsan orada hazır
Ali padişahtır Muhammed vezir
Bu fermanı yazan Ali değil mi

Pir Sultan Abdal'ım ben bir fukara
Acep bulunur mu derdime çare
Yüzü kara nasıl varam huzura
Divanda oturan Ali değil mi

Pir Sultan Abdal
Cevapla
#6

Hak nasip eylese dergâha varsam,
Bir dem divanına dursam ya Ali.
Eğilsem eşiğ'ne, niyaz eylesem,
Yüzüm tabanına sürsem ya Ali.

Yüzüm tabanına sürdüğüm zaman,
Zerrece kalmazdı gönlümde güman.
Ali’m Düldül'üne bindiği zaman,
Önünde Kamber’in olsam ya Ali.

Kamber gibi hizmetine yeldirsen,
Bir dem ağlatırsan, bir dem güldürsen,
Çekip Zülfikar’ın beni öldürsen,
Elim eteğinde kalsam ya Ali.

Çeker miyim eteğinden elimi?
Hak katında kabul ettim ölümü.
Doğru sürsek erenlerin yolunu,
Mümin kullarını sevsem ya Ali.

Mümin olan neresinden bellidir?
Hakkı söyler nefesinden bellidir.
Erenlerin demi gonca güllüdür,
Tomurcuk güllerin dersem ya Ali.

Mümin olan mesalihin yetirse,
Yetirse de Ayn-i Ceme getirse.
Dizini dizime verip otursa,
Doyunca yüzüne baksam ya Ali.

Pir Sultan'ın selamını getirse,
Hak cemini hakikate yetirse.
Dilerim dergâha gelse otursa,
Yakından didarın görsem ya Ali.
Cevapla
#7

Gidi Yezid başımıza bey oldu
Zârım Hacı Bektaş Velî’dir benim
Nice Türkmen koyaklarda zay oldu
Ahım Hacı Bektaş Velî’dir benim.

Bu yıl bu dağların karı alaca
Her gün sardığımız kanlı salaca
Medet mürvet deyip varsam ilaca
Cârım Hacı Bektaş Velî’dir benim.

Gam kervanım kaldı dağlar başında
Değirmenler döner gözüm yaşında
Gündüz hayalimde gece düşümde
Varım Hacı Bektaş Velî’dir benim.

Pir Sultan Abdal’ım diriyim ölmem
Derimi yüzseler yüzümü dönmem
Pîrim Kalender’den gayrıyı bilmem
Şâhım Hacı Bektaş Velî’dir benim.
Cevapla
#8

Bana medet senden olur efendim
Aşılmaz dağların ardında kaldım
Eller dosta doğru çeker göçünü
Elsiz viranede çöllerde kaldım

Sana derim sana ey kaşı kara
Artıyor eksilmez dost sinemde yara
Bir aşinam yok ki halımı sora
Yalanlı dolanlı dillerde kaldım

Sabahtan sabahtan semah tutarım
Dosta kadar gider benim katarım
Baykuş gibi viranede öterim
Gel gör ne perişan hallerde kaldım

PİR SULTANım, ben de gülmedim
Aradım derdime derman bulmadım
Yol nereden gelir gider bilmedim
Kesildi kervanım bellerde kaldım
Cevapla
#9

Ben dervişim dersin göğsün açarsın
Hâli hâl etmeğe hâlin var mıdır
Kendini gör elde sen ne ararsın
Hakk'ı zikr etmeğe dilin var mıdır

Dertli olmayanlar derde yanar mı
Sadık derviş ikrârından döner mi
Her uçan kuş gül dalına konar mı
Ben bülbülüm dersin, gülün var mıdır

Her bir balık gibi ağa sararlar
Rehberinden mürşidinden sorarlar
Şem'a yakıp köşe köşe ararlar
Ben arıyım dersin, balın var mıdır

Mürşit huzurunda dâra durmağa
Dâra durup Hakk'a boyun vermeğe
Muhabbetten geçip hırka geymeğe
Car perdeden derviş şalın var mıdır

Pir Sultan'ım senin derdin deşilmez
Derdi olmayanlar derde duş olmaz
Rehbersiz mürşitsiz yollar açılmaz
Mürşit eteğinde elin var mıdır
Cevapla
#10

Türk destanlarında Kurt, yol göstericidir. Buhranlı anlarda ortaya çıkar imdada yetişir. Kurt mitinin Alevi Bektaşi halk sofizmindeki yeri, gök ehli olma, don değiştirme, gaibi görebilme, müjdeleyip, cezalandırabilme noktasındadır.
Türkmen Ulu Ozanı Pir Sultan Abdal'ın nefeslerinde de Bozkurt geçer.

Pir Sultan'ım, var mı sözün hatası.
Öldü hırsı nefsin hakka yetesi.
İsmail'e inen koçun atası.
Kurt donunda alıp giden kimdi.

Ali bindi düldül ata.
Can dayanmaz bu fırkata.
Bozkurt ile kıyamete.
Kalan dünya değil misin.



alıntıdır..
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular / Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
Son Yorum Yazar: çerağ
02-28-2020, 12:37 AM

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi