09-22-2019, 01:44 AM
Hz Musa Aleyhisselâm’ın
Kavminden bir grup adam ona; " Ya Musa! Rabbimizi yemeğe davet ediyoruz. Buyursun bir gün misafirimiz olsun. Nemiz varsa ikram etmeye hazırız." derler.
Hz. Musa "Nasıl olur… Allah’ın yemekten, içmekten ve mekan ile ne alakası olabilir” Bir daha böyle bir şey duymak istemiyorum” diye onları azarlar.
Bir süre sonra Hz.Musa Sina dağına rabbine içini dökmeye çıktığında, Allah tarafından şöyle nida olunur.
- “Ya Musa neden kullarımın davetini bana getirip söylemiyorsun?” Hz. Musa şaşırmıştır..
-“Ya Rabbi Nasıl olur.. Böyle daveti size gelip söylemekten bile haya ederim. Zatı Ulûhiyetiniz onların söylediklerinden beridir" deyince…
"Allah"
- “Söyle kullarıma, onların davetine yarın akşam geleceğim” buyurur.
Hz. Musa bunun üzerine gidip kavmini durumdan haberdar eder ve hazırlığa başlanır. Koyunlar, sığırlar kesilir Mümkün olduğu kadar mükellef bir yemek sofrası hazırlanır. Çünkü misafir her hangi biri değil, Kâinatın yaratıcısıdır. Hazırlıklar akşama doğru bittiğinde, uzaklardan geldiği belli olan yorgun argın, üstü-başı birbirine karışmış bir ihtiyar çıka gelir...
-“Ya Musa! Uzak yollardan geldim, acım, bana bir miktar yemek verin de karnımı doyurayım" der. Bunun üzerine Hz. Musa: “ Acele etme der… Biraz sonra Allah gelecek hele şu testiyi al biraz su getir. Senin de bir katkın bulunsun.”
İhtiyar hiç bir şey demeden testiyi alır ve gider. Bu arada gece yarısını geçmiş ne ihtiyar geri dönmüş , nede beklenen misafir görünür. Sabaha kadar bekleyip herkesin ümitleri kesilince, Hz. Musa mahcup olur.
Ertesi gün soluğu Sina’ya dağında alır.
- Ya Rabbi, mahcup oldum, ümmetim: “Ya Sen bizi kandırdın, ya Allah sözünde durmadı” dediler.
- Geldim ya Musa, geldim…. Sana, açım dedim… Onca yoldan gelmeme rağmen, bir lokma ekmek bile vermedin ve beni suya gönderdin.. Beni ne sen, ne kavmin ağırladı.”
Bunun üzerine Hazreti Musa;
- Ya Rabbi bir ihtiyar geldi sadece, o da bir kuldu, Bu nasıl olur? dediğinde Cenabı Allah;
İşte ben o kulumla beraber gelmiştim. Onu doyursa idiniz, beni doyurmuş olacaktınız. Onu aç olarak geri göndermekle, beni geri göndermiş oldunuz…
"Çünkü ben yerde,nede gökteyim, Ben ancak, aciz bir kulumun gönlündeyim diye buyurdu..
alıntıdır...
Kavminden bir grup adam ona; " Ya Musa! Rabbimizi yemeğe davet ediyoruz. Buyursun bir gün misafirimiz olsun. Nemiz varsa ikram etmeye hazırız." derler.
Hz. Musa "Nasıl olur… Allah’ın yemekten, içmekten ve mekan ile ne alakası olabilir” Bir daha böyle bir şey duymak istemiyorum” diye onları azarlar.
Bir süre sonra Hz.Musa Sina dağına rabbine içini dökmeye çıktığında, Allah tarafından şöyle nida olunur.
- “Ya Musa neden kullarımın davetini bana getirip söylemiyorsun?” Hz. Musa şaşırmıştır..
-“Ya Rabbi Nasıl olur.. Böyle daveti size gelip söylemekten bile haya ederim. Zatı Ulûhiyetiniz onların söylediklerinden beridir" deyince…
"Allah"
- “Söyle kullarıma, onların davetine yarın akşam geleceğim” buyurur.
Hz. Musa bunun üzerine gidip kavmini durumdan haberdar eder ve hazırlığa başlanır. Koyunlar, sığırlar kesilir Mümkün olduğu kadar mükellef bir yemek sofrası hazırlanır. Çünkü misafir her hangi biri değil, Kâinatın yaratıcısıdır. Hazırlıklar akşama doğru bittiğinde, uzaklardan geldiği belli olan yorgun argın, üstü-başı birbirine karışmış bir ihtiyar çıka gelir...
-“Ya Musa! Uzak yollardan geldim, acım, bana bir miktar yemek verin de karnımı doyurayım" der. Bunun üzerine Hz. Musa: “ Acele etme der… Biraz sonra Allah gelecek hele şu testiyi al biraz su getir. Senin de bir katkın bulunsun.”
İhtiyar hiç bir şey demeden testiyi alır ve gider. Bu arada gece yarısını geçmiş ne ihtiyar geri dönmüş , nede beklenen misafir görünür. Sabaha kadar bekleyip herkesin ümitleri kesilince, Hz. Musa mahcup olur.
Ertesi gün soluğu Sina’ya dağında alır.
- Ya Rabbi, mahcup oldum, ümmetim: “Ya Sen bizi kandırdın, ya Allah sözünde durmadı” dediler.
- Geldim ya Musa, geldim…. Sana, açım dedim… Onca yoldan gelmeme rağmen, bir lokma ekmek bile vermedin ve beni suya gönderdin.. Beni ne sen, ne kavmin ağırladı.”
Bunun üzerine Hazreti Musa;
- Ya Rabbi bir ihtiyar geldi sadece, o da bir kuldu, Bu nasıl olur? dediğinde Cenabı Allah;
İşte ben o kulumla beraber gelmiştim. Onu doyursa idiniz, beni doyurmuş olacaktınız. Onu aç olarak geri göndermekle, beni geri göndermiş oldunuz…
"Çünkü ben yerde,nede gökteyim, Ben ancak, aciz bir kulumun gönlündeyim diye buyurdu..
alıntıdır...