Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Güruh-u Naci Kimdir...?
#1

Dört kutsal kitaplarda kabul gören “insan”ın başlangıcı; Adem peygamber ve Havva Ana ile başlamıştır. Adem peygamber ve Havva Ananın Kabil ve Habil isminde iki çocuğu dünyaya geldi. Habil iyi kalpli, Kabil ise; şeytani duygulara sahip olduğundan, Allah tarafından dışlandı.

Kabil’in kıskançlık içine düşmesiyle kardeşler arasında geçimsizlik başladı. Bu geçimsizlik sonucu Kabil, kardeşi Habil’i öldürdü ve kardeş katili oldu. Böylece insanlık tarihinde, ilk cinayet gerçekleşmiş oldu. Dolayısıyla Habil, insan tarihinde öldürülen ilk insan ve Kabil ise ilk katil oldu.

Kabil, kardeşi Habil’i öldürdükten sonra Allah, Kabil’e lanet eyledi. Böylece Adem peygamberin, Havva Ana’dan gelen nesli kirlendi.
Adem peygamberin, Havva Ana’dan gelen neslinin kirlenmesi üzerine; Ruhlar aleminde melek olarak varlığını sürdüren Naci(Şit); Allah tarafından beşeri insan sıfatına büründürülerek evlat olarak, Adem peygambere bağışlandı. Ve daha sonra ruhlar alemindeki melek Naciye ise, Şit(Naci) peygamber ile evlendirilir.

Şıt peygamberin diğer bir ismi ise “Naci” dir.
» Şit ismi Arapça olup, İbranice de “Şis” olarak geçer; Allah’ın hediyesi, armağanı anlamına gelmektedir.
» Naci; Kamil, erdemli, ilahi ilim sahibi insan demektir.
» Naciye; Hakk’ın hidayetine kavuşmuş, kötülüklerden arınmış, kurtulmuş demektir.
» Güruh; Insanlık topluluğu demektir.
» Güruh-u Naci; Hakk yolunda ve hakikatten sapmamış, Allah’ın razı-hoşnut olduğu toplum demektir.

Naciye Ana’nın gönderilmesi ve Şit peygamberle evlendirme meselesi
Rivayet edilir ki Adem peygamberin, Havva Ana’dan gelen neslinin kirlenmesi üzerine; Ruhlar aleminde(Cennet) melek olan Naciye, beşeri insan sıfatına büründürülerek Adem peygamber ile evlendirmek için melek Cebrail ile gönderildi. Naciye Ana, Adem peygamberin evine getirlince Adem peygamber, tarlada çift sürmekteydi. Havva Ana, “kim bu?” diye melek Cebrail’e sordu. Melek Cebrail de; “Ismi Naciye, Adem peygamberle evlenmesi için Allah tarafından gönderildi” diye cevap verir.
Havva Ana, Naciye’yi kıskanır ve olan bitenden memnun değildi. Bu evliliğe engel olmak için tarlaya, Adem peygamberin yanına gider gitmez kendisine, alışmadık bir yakınlık ve duygusal anlar yaşanılır. Çoktan beri böylesine bir yakınlaşma, ilgi görmeyen Adem peygamber hayretler içine düşerek gösterilen bu ilginin sebebini merak eder.

Adem peygamber, olan bitenlerin sebebini sorması üzerine; Havva Ana, başka biriyle evlenmemesi üzere Adem peygamberden söz ister, yemin etmesini ister. Adem peygamber cevaben; “Yer yüzünde evlenebileceğim insanlar olmadığına göre, evlenmiyeceğime yemin ederim” der. Lakin Adem peygamber akşam eve gelince, olan bitenlerin sebebini anlamıştı. Dolayısiyle eşi Havva Ana’ya yemin ettiği için Naciye ile, evlenmemiştir. Sözüne ve yeminine sadık kalan Adem peygamber Naciye’yi, Allah’ın emriyle Şıt(Naci) peygamberle evlendirir.

Güruhu Naci’ye özümü kattım,
Insan sıfatında çok geldim gittim,
Bülbül olup firdevs bağında öttüm,
Bir zaman gül için dara düş oldum.
Aşık Sıtkı Baba

Şıt peygamber; Adem peygamberden sonra ikinci peygamberdir. Şit peygambere Allah tarafından 50 suhuf (50 sayfalı küçük kitap) gönderilmiştir. Kabil’in çocuklarından bir kısmı bu kitapçıktaki Allah’ın ilahi kelamını kabul etmeyip karşı çıkmışlardır.

Adem peygamberde beliren Ehli Beyt nuru Adem peygamberden, Şit(Naci) peygambere geçmiştir. Ve Şit peygamberden sonra gelen peygamberler Şit peygamberin soyundan geldiklerini söylemişlerdir. Dolayısiyle Şıt (Naci) soyundan gelenlere “Güruh-u Naci topluluğu” denmiştir. Sonuç itibariyle; Allah’ın hükmüne uymayıp kötülük yapanların Anası Havva Ana, “Şer” anası ve ikrarından dönmeyenlerin anası Naciye ise, “ikrar” anası diye adlandırılmışlardır.

Alevi inancında Allah’ın ilmine, sırrına ulaşmak 4 Kapı 40 Makam’la mümkündür. Insanın ham ervahlıktan erdemlik makamına ulaşabilmesi için; Ruhen ve bedenen kötü alışkanlıklardan uzaklaşması, ilim ile olgunlaşıp kemale ulaşmaktır. Ruhen, edep erkan ile ve ilahi ilme(Allah’ın ilmi) ulaşanlar Kamili Insan, Erdemli Insan, Velayet Makamı’na dolayısiyle Hakk ile beraber olma halidir. Bunun diğer bir ismide Batın Alem, Ruhlar Alemi yani kırklar alemidir.

Kırklar, batın alemi karşılığı kullanılan, Velayet Makamı (Ermişlik Mertebesi)’dir. Bu öte-dünyada, zaman dışı bir evrende geçmekte olan bir olayın zahire yansımasıdır.
Kırklar, Şah-ı Merdan Ali ile beraber Kırklar meclisinde toplanan, Arif-i billah mertebesine (Allah gizemine, sırrına) ulaşmış ulu kişilerdir. Şah-ı Merdan Ali, bu velayet(ermişlik) makamının başıdır. Bu nedenle Şah-ı Merdan Ali’ye “Velayet Şah-i, Velayet rehberi, Velayet sultanı” gibi unvanlar verilmiştir.

Biz kırklarız, taptığımız Ali’dir,
Kırkımızın her biri çömert velidir,
Şah-ı Merdan cümlemizden uludur,
Medet Allah, ya Muhammed, ya Ali.

Kırklar meclisi, Alevi gizemciliğinin(tasavvufunun) özünü oluşturur. Kamillik aşamasını (ilim ve irfan) simgeleyen bu ermişlik makamında(Hakikat kapısında) her can eşittir. Bu makamda ırk, din, dil, renk, mevki, mertebe, cinsiyet farklılığı gözetilmez. Arınmış, gönlü temiz insanların ulaşabileceği bu son durakta, Hallac-ı Mansur’un da ifade ettiği gibi; “senlik benlik” yoktur, “biz” varız, hep biriz.

Kırklarda vuku bulan sır ve bu sırrın sonucu “cem”leşme ibadeti ile noktalanan İlahi Muhabbet; İlahi ilmin paylaşımıdır, ilahi bilginin, insanın kendisinde olduğuna ve bütün oluşumun merkezinde ise insan olduğu inancıdır ve Kırklar Meclisi’nde de verilen bu mesajdır.

Biz üç bacıydık güruhu neciydik
Kırklar meydanında süpürgeciydik
Süpürgeci Selman kör olsun Mervan
Zuhur ede mehdi sahibi zaman

Kırklar, “hepimiz bir gönül, bir canız; Birimiz kırkız, kırkımız biriz” demeleri işte bundandır. Kırklar meclisi, ölmeden önce ölmenin(nefsini yenmenin) ve Hakk ile Hakk olmanın, ikilikten kurtulup birliğe varmanın mertebesidir yani Güruh-u Naci topluluğudur.

Seyyid Hakkı

http://www.zohreanaforum.com/alevilik-be...post165867
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular / Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
Son Yorum Yazar: bektasi
05-29-2013, 10:57 AM

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi