CHP Milletvekili Selina Doğan, Sivas katliamını lanetlemek için yarın Sivas'ta düzenlenecek anma etkinliklerine katılacak.

CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan, Sivas katliamını lanetlemek ve Alevilerin taleplerinin daha görünür hale gelmesine katkı sağlamak için yarın Sivas'ta düzenlenecek anma etkinliklerine katılacak.

'Bir daha bu topraklarda katliam yaşanmasın' demek için anma etkinliklerine katılacağını ifade eden Doğan, katliama ilişkin şu açıklamayı yaptı:
2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Alevi toplumunun düzenlediği Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne insanlık düşmanları tarafından planlı bir şekilde yapılan saldırı sonucu büyük bir katliam yaşandı. Katliamda aralarında hepsi ayrı birer değer olan vatandaşlarımız , sanatçılarımız, şairlerimiz, yazarlarımız ve çocuklarımız hayatını kaybetti. Koray Aydın 12, ablası Menekşe Aydın ise 15 yaşındaydı.

Farklı inançlara ve etnik kimliklere tahammül gösteremeyen, kendinden olmayanı yok etmek üzere kurgulanmış “ideolojik zihniyet” yüzyıllardır bu topraklarda büyük acılar yaşanmasına vesile oldu. Aleviler yüzlerce yıldır bu topraklarda ötekileştiriliy or ve katliama uğruyor. Osmanlı’da Yavuz Sultan Selim’in ismiyle simgelenen Alevi katliamları yakın geçmişe kadar Dersim, Maraş, Çorum, Malatya, Sivas ve Gazi katliamları ile hiç kesilmedi. Bu katliamlar Alevilerin acılarının hep taze kalmasına neden oldu. Katliamlar, toplumda büyük travmalara, güvensizliklere , zorunlu göçlere neden oldu. Sanki dün yaşanmış gibi derin acılar bıraktı.

Alevilerin yaşadığı acıların benzerlerini bu topraklarda 100 yıl önce Müslüman olmayan milletler de yaşadı. Başta Ermeniler olmak üzere diğer Müslüman olmayan milletler yok edilmek istendi ve bu amaç büyük ölçüde başarıldı. Yaşanan acılar daha küllenmeden bu defa da 6-7 Eylül olayları yaşandı. Katliam, yağma, tehcir adeta devlet eliyle “meşrulaştırıldı.”

30 yılı aşan çatışmalı süreçte özellikle Kürtlerin yaşadığı topraklarda sivillerin katledilmesi, kaybedilmesi vaka-i adiye görüldü. Roboski bunlardan sadece bir tanesi.

Bu katliamları düzenleyen ve gerçekleştiren failler ya hiç yakalanmadı ya da yakalananlar göstermelik cezalara çarptırıldı. Sorumluluğu tespit edilen bazı failler ise adeta mükafatlandırıl dı. Sivas katliamı gibi insanlık suçlarında zamanaşımına gidildi ve hayırlı olması temenni edildi! Sonuçta adalet yerini hiç bulmadığı gibi suçlanan hep kurbanlar ve mağdurlar oldu. Bu tür katliamların toplumda yarattığı travmaların giderilmesi ancak ve ancak mağdurların adalet isteğinin tatmin edici bir şekilde yerine getirilmesi ve gerçek bir yüzleşmeyle mümkündür.

2 Temmuz vesilesiyle farklı etnik kimlik ve inançlardaki vatandaşların güven içinde yaşayabileceği bir Türkiye için “eşit vatandaşlık” temelinde Alevilerin sorunlarının giderilmesi, haklı hukuki taleplerinin ivedi olarak yerine getirilmesi gerekmektedir.
Alevi toplumunun acısını paylaşmak, onların taleplerinin daha görünür hale gelmesine katkı sağlamak ve bir insanlık suçu olan katliamı bir kez daha lanetlemek için 2 Temmuz’da Sivas’ta olacağım. Alevilerin yaşadığı tüm acılar benim de acımdır.

Gerçek Gündem