Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Alevi Sünni çatışması yalanı
#1

Başbakan Erdoğan Kayseri’de ve Erzurum’da “bir süredir Türkiye'de çok çirkin tahriklerle, çok çirkin provokasyonlarla Alevi kardeşlerimiz üzerinde çok tehlikeli bir oyun oynanmak isteniyor. Bu çirkin tahrikte CHP, ne yazık ki başrolde bulunuyor. Bu çirkin tahrikte Türkiye dışından bu odaklar da rol alıyorlar” dedi. Arkasından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek TRT Haber’de gözyaşları içinde “Türkiye'de Alevi - Sünni kavgası çıkarmak istiyorlar" dedi. Bu söylemlere paralel AKP kurmayları ve medyası harekete geçti. “Yeni Alevi Açılımı”nın yolda olduğunu yazmaya, Taksim Gezi eylemlerinin arkasında Alevilere “büyük paralar” veren Alman devleti olduğunu yazmaya ve konuşmaya başladılar.

Önce bir büyük yalana dönüşmüş ezberi bozalım. Hadi çok geçmişe gitmiyorum, son 50 yıl içinde bu topraklarda bir tek Alevi-Sünni çatışması yaşanmamıştır. 1966’da Ortaca’da, 1969’da Elbistan’da, 1971’de Kırıkhan’da, 1978’de Malatya’da, Sivas’ta ve Maraş’ta, 1980’de Çorum’da, 1993’te Madımak’ta, 1995’te İstanbul Gazi’de yaşanan saldırılar ve katliamların tamamı dönemi siyasi iktidarlarının ve “derin devletinin” kontrolünde doğrudan Alevilere karşı yapılmıştır. Gazi hariç, hepsi de bir Cuma günü “Aleviler camiyi yaktılar, dinimize küfür ettiler, din elden gidiyor” diye başlatılmış ve devletin kontrolünde Sünni vatandaşlar Alevilere saldırtılmıştır. Yani Alevilerin Sünnilere saldırdığı ve Alevi-Sünni çatışmasının yaşandığı bir tek örnek yoktur!

Yani ortada Alevi-Sünni çatışması yoktur. Ortada olan Alevilere yönelik faşist saldırılar ve katliamlar vardır! *** Bu gerçek AKP ve onun Genel Başkanı Erdoğan tarafından bilinse de, o kendi hesapları için sahte bir çatışma havası yaratmaktadır. Tahrik eden, kışkırtan, mezhep çatışması yaratmaya çalışan kendileri…

Sanki daha dün miting meydanlarında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu Alevi kimliğinden dolayı yuhalatan Başbakan, bugün Kılıçdaroğlu’nun “Alevi-Sünni çatışmasını kışkırttığı” yalanını rahatça söyleyebiliyor. “Alevilerin kestikleri yenmez, evlerinin önünden geçilmez, bunlar zındıktır ve katledilmeleri de caizdir” fetvaları veren Müftü Hamza’yı, Ebussud Efendi’yi, İdris-i Bitlisi’yi öven kendisi ama sanki bu övgüleri başkası yapmış gibi davranıyor.

Yine, mezhep ayrımcılığından bahsedip “53 Sünni vatandaşımızı kaybettik” diyen sanki kendisi değil. Örnek çok. Sultanbeyli’de Alevilerin yaşadığı mahallenin ya da Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin adını Yavuz Sultan Selim olarak değiştiren kim? . Üçüncü köprüye inadına Yavuz ismini veren kim? Örnek çok ama bunlarda da yalan çok! Öyle ki, diyelim ki bu yalanlar tutmadı, o zaman sıraya “dış güçler” ve özel olarak Almanya giriyor. O da mı tutmadı? O zaman daha gizemli bir hava yaratarak, “bilinmeyen bir gücün” Alevi Sünni çatışmasını çıkartmak istediği yalanını yayıyorlar…

Açıkça yazmakta yarar var: Bu konuda Erdoğan’ın da, Gökçek’in de söylediklerinin hepsi yalan! Üstelik bu yalan Alevi-Sünni çatışması üzerine de oturmuyor, doğrudan Alevileri hedefe oturtuyor. Ne Erdoğan, ne de AKP kurmayları bu tezlerini doğrulayacak bir tek belgeyi asla gösteremezler. Çünkü bu konuda bırakın bir belge açıklamayı, iddialarda ismi geçen kişi ve kurumların bu konuda çağrışım bile yapacakları bir tek açıklamaları mevcut değil! AKP şimdi bu yalanlarına yeni yalanlar eklemeye hazırlanıyor: En son Bekir Bozdağ’ın açıklamalarında da olduğu gibi Cemevlerini ibadethane olarak görmeyen, bunu her fırsatta reddeden AKP şimdi, doğrudan veya Fettullah Gülen üzerinden Alevi-Sünni çatışmasını engellemek bahanesinin arkasına sığınarak “Cami Cemevi bir arada projesini” empoze ediyor.

Alevi toplumunda hiçbir karşılığı olmayan bir çok derneği ve kişiyi de yalancı şahit gösteriyorlar. AKP’nin “Alevi politikalarını destekliyor” gösterilen ve Bugün, Star, Yeni Şafak ve Zaman gibi gazetelerde ve bunların muadili televizyonlarda “Alevi camiasının önde gelen isimleri” ise tam anlamıyla palavra isimler…

“Hocaefendi'nin ifadeleri müsbettir ve biz kendilerine böyle bir açıklama yaptığı için çok teşekkür ediyoruz” diyen Anadolu Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Avukat Cengiz Hortoğlu da, Hacı Bektaş-ı Veli Kültür ve Tanıtma Derneği Genel Başkanı Dinçer Türkmen de, Alevi Dernekleri Konfederasyonu Kurucu Başkanı Avukat Metin Tarhan da kağıt üzerindeki dernek, federasyon ve konfederasyonların başkanlarıdır. Bunların hiç biri Alevilerin yaptığı yürüyüş ve mitinglerde yer almamıştır. Hiçbiri bugüne kadar ne Sivas’ta, ne de Gezi direnişleri içinde yer almıştır! Bunların Alevi toplumunda hiçbir karşılıkları yoktur. Gerçek bu! İnanmayan, kendisine en yakın herhangi bir cemevine gidip sorabilir!

Etiketler: alevi,sünni,çatışma,yalan,kayseri,erzurum,tahrik,erdoğan,chp,başrol,alevi açılımı
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular / Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
Son Yorum Yazar: çerağ
07-09-2017, 01:40 AM
Son Yorum Yazar: çerağ
07-21-2016, 01:30 AM
Son Yorum Yazar: çerağ
06-08-2016, 01:36 AM
Son Yorum Yazar: çerağ
03-21-2016, 09:46 PM
Son Yorum Yazar: çerağ
02-01-2016, 08:36 PM

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi