11-08-2013, 06:31 AM
Alevilik Türkiye’de her zaman için tartışma konusu olmuştur. Egemen ideolojinin, İslam’ın Hanefi-Sünni tarafını sadece bugün değil, Cumhuriyet ve Osmanlı boyunca ön planda tuttuğunu gözönüne alırsak bunun neden böyle olduğunu anlamak daha kolay olur. Tek bir sünninin bile yaşamadığı Alevi köylerine devlet bütçesinden yapılan camiiler, devlet kadrolarından maaş alan imamlar bu ülkenin hazin ama aynı zamanda gülünç taraflarını gözönüne sermektedir. Camii yapmakta en ufak bir tereddüt dahi yaşamayan devletin şu ana kadar tek bir cemevini dahi Alevi vatandaşlarına çok görmesi de Alevilik ve aleviler açısından ayrı bir üzüntü kaynağıdır. Elbette bir çok Alevi devletten bu konuda bir beklenti içerisinde değildir. Ancak ayrımcılığın en uç noktada kendini gösterdiği bu anlayış, sanki son derece normal bir durummuş gibi bir algı yaratmaktadır. İşte bu, sadece kendini ön planda tutan merkeze alan anlayış Alevi vatandaşları, tarihten gelen bir tevekkül geleneği çerçevesinde davranmaya itmektedir. Bu durum nereye kadar devam edecektir bunu belki yakın belki uzak gelecekte hep birlikte göreceğiz.
Aleviliğin ne olduğu bir çok kişi tarafından iyi bilinmez. En iyi bilinen unsurları Hazreti Ali ve Hazreti Hüseyin’dir. Peki Alevilik nedir öyleyse? Bir çok tanımda Hazreti Ali ‘yi seven ya da Hazreti Ali yanlısı olarak geçen Alevilik tabii ki bu tanımın çok ötesinde bir geleneğe sahiptir. Hazreti Ali’yi reddetmeyen sünni mezhebine mensup olanların da bu anlamda Alevi sayılmaları gerekir ki böyle bir şey pek de gerçekçi olmaz. Sözsel ifadelerden ziyade gönül işi olan Alevilik tarihte yaşanmış olan Kerbela savaşını temel alır. Bu savaşta Yezid ordusu tarafından kalleşçe katledilen Hazreti Hüseyin sevgisi çok önemlidir.
Alevilikle ilgili en önemli soru işaretlerinden biri de Aleviliğin Şiiliğin bir kolu olup olmadığıdır. Kerbela Savaşı’na dayanan ayırımın en önemli unsuru ehlibeyt sevgisi ve oniki imamdır. Elbette bu yönüyle aynı tarihsel kökene dayandığını söylemek mümkündür. Ama bir din geleneği ve kültür olarak Alevilik ve Şiilik arasında çok da benzerlik bulunmadığını söylemek hiç te yanıltıcı olmayacaktır. Bu noktada Alevilik’in eski Türk inançları ile benzeşen bir takım ritüellere de sahip olduğu söylenmektedir. Ancak şunu unutmamak gerekiyor ki Alevilik her şeyden önce bir onurlu yaşam ve ahlak yaklaşımıdır. Dinsel tarafları ile de için de Hazreti Muhammed’in peygamberliği ve- Hazreti Ali’nin pirliği başta olmak üzere iman gerektiren bir gelenektir. Bir o kadar da koşulsuz inanç yerine sorgulamayı bünyesinde bulundurur.
Alevilerin, tarihin karanlık sayfalarında kanla yazılmış tarihlerinde kaynaklanan , kendilerini geri planda tutma, Alevi’liklerini vurgulamaktan kaçınma yaklaşımları nedeniyle, bir çoğumuzu ünlü Alevileri bilmeyiz. Aşıkların, ozanların genellikle Alevi’lerden çıkması nedeniyle bir çok Halk müziği sanatçısının ve saz üstadlarının Alevi olduklarının zaten biliriz. Ancak gözbebeğimiz olan bu Alevi ünlüler dışında da, popüler kültür içerisinde başarılı olmuş, Alevi ünlüler de mevcuttur. Bu ünlüler de, Alevi halkımızın geneli gibi Aleviliklerini pek ön plana çıkarmazlar. Bunda yanlış bir şey görmüyoruz. Diğer ünlülerin Sünniliklerini, ya da kendi inançlarını ön plana çıkarmaları ne kadar mantıksızsa bu ünlülerin Aleviliklerini ön plana çıkarmaları da o kadar mantık dışı olacaktır. Bununla birlikte bazı ünlü Alevilerin isimlerini burada saymak isteriz: Mustafa Sandal, Zerrin Özer, Kemal Sunal, Aziz Yıldırım, Şafak Sezer. Elbette daha bir çokları mevcut .
Bir Alevi forumu olarak önemli sorumluluklarımız olduğunu düşünüyoruz. Öncelikle Alevilerin tarihten kaynaklanan o çekimserliklerinin bu tür forumlar sayesinde bir parça daha kırılması sağlanabilir. Toplumun birbirinin sesini duymasının ne kadar önemli olduğu özellikle içinde bulunduğumuz yıl yaşanan toplumsal hareketlerle daha iyi anlaşıldı. Bir Alevi forum olarak bu konuda kendimize üzerimize düşen sorumluluklardan kesinlikle kaçamayız. Toplumsal bellek ve düşüncenin bir örneği olan bu tür forumların daha da çoğalması dileğimizdir.
Aleviliğin ne olduğu bir çok kişi tarafından iyi bilinmez. En iyi bilinen unsurları Hazreti Ali ve Hazreti Hüseyin’dir. Peki Alevilik nedir öyleyse? Bir çok tanımda Hazreti Ali ‘yi seven ya da Hazreti Ali yanlısı olarak geçen Alevilik tabii ki bu tanımın çok ötesinde bir geleneğe sahiptir. Hazreti Ali’yi reddetmeyen sünni mezhebine mensup olanların da bu anlamda Alevi sayılmaları gerekir ki böyle bir şey pek de gerçekçi olmaz. Sözsel ifadelerden ziyade gönül işi olan Alevilik tarihte yaşanmış olan Kerbela savaşını temel alır. Bu savaşta Yezid ordusu tarafından kalleşçe katledilen Hazreti Hüseyin sevgisi çok önemlidir.
Alevilikle ilgili en önemli soru işaretlerinden biri de Aleviliğin Şiiliğin bir kolu olup olmadığıdır. Kerbela Savaşı’na dayanan ayırımın en önemli unsuru ehlibeyt sevgisi ve oniki imamdır. Elbette bu yönüyle aynı tarihsel kökene dayandığını söylemek mümkündür. Ama bir din geleneği ve kültür olarak Alevilik ve Şiilik arasında çok da benzerlik bulunmadığını söylemek hiç te yanıltıcı olmayacaktır. Bu noktada Alevilik’in eski Türk inançları ile benzeşen bir takım ritüellere de sahip olduğu söylenmektedir. Ancak şunu unutmamak gerekiyor ki Alevilik her şeyden önce bir onurlu yaşam ve ahlak yaklaşımıdır. Dinsel tarafları ile de için de Hazreti Muhammed’in peygamberliği ve- Hazreti Ali’nin pirliği başta olmak üzere iman gerektiren bir gelenektir. Bir o kadar da koşulsuz inanç yerine sorgulamayı bünyesinde bulundurur.
Alevilerin, tarihin karanlık sayfalarında kanla yazılmış tarihlerinde kaynaklanan , kendilerini geri planda tutma, Alevi’liklerini vurgulamaktan kaçınma yaklaşımları nedeniyle, bir çoğumuzu ünlü Alevileri bilmeyiz. Aşıkların, ozanların genellikle Alevi’lerden çıkması nedeniyle bir çok Halk müziği sanatçısının ve saz üstadlarının Alevi olduklarının zaten biliriz. Ancak gözbebeğimiz olan bu Alevi ünlüler dışında da, popüler kültür içerisinde başarılı olmuş, Alevi ünlüler de mevcuttur. Bu ünlüler de, Alevi halkımızın geneli gibi Aleviliklerini pek ön plana çıkarmazlar. Bunda yanlış bir şey görmüyoruz. Diğer ünlülerin Sünniliklerini, ya da kendi inançlarını ön plana çıkarmaları ne kadar mantıksızsa bu ünlülerin Aleviliklerini ön plana çıkarmaları da o kadar mantık dışı olacaktır. Bununla birlikte bazı ünlü Alevilerin isimlerini burada saymak isteriz: Mustafa Sandal, Zerrin Özer, Kemal Sunal, Aziz Yıldırım, Şafak Sezer. Elbette daha bir çokları mevcut .
Bir Alevi forumu olarak önemli sorumluluklarımız olduğunu düşünüyoruz. Öncelikle Alevilerin tarihten kaynaklanan o çekimserliklerinin bu tür forumlar sayesinde bir parça daha kırılması sağlanabilir. Toplumun birbirinin sesini duymasının ne kadar önemli olduğu özellikle içinde bulunduğumuz yıl yaşanan toplumsal hareketlerle daha iyi anlaşıldı. Bir Alevi forum olarak bu konuda kendimize üzerimize düşen sorumluluklardan kesinlikle kaçamayız. Toplumsal bellek ve düşüncenin bir örneği olan bu tür forumların daha da çoğalması dileğimizdir.
Alevi forum,alevi köyleri,alevi türküleri,alevi ünlüler,alevi sözleri,alevilik nedir,alevi nedir